30.07.2024 -Yeni Vergi Düzenlemesinde İşverenleri Neler Bekliyor?

30.07.2024 -Yeni Vergi Düzenlemesinde İşverenleri Neler Bekliyor?

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

İSG-KATİP Uygulamasında Yapılan Yeni Güncellemeler

Sözleşme güncelleme işlemlerinin daha hızlı ve kolay yapılabilmesi için aşağıdaki yeni geliştirmeler yapılarak devreye alınmıştır.

  • Daha önce işyerleri için yapılan otomatik güncelleme onayı uygulaması İSG profesyonelleri için de devreye alınmıştır. Bu geliştirme ile sözleşme kapsamında görev yapan İSG profesyonelinin güncelleme işlemlerine otomatik onay izni vermesi halinde izin verildikten sonra yapılacak güncelleme işlemlerinde tekrar onay alınmasına gerek olmayacaktır.

  • Yeni düzenlemede, OSGB tarafından sistemden güncelleme kaydı oluşturulmuş ve işyerinin onayında bekliyorsa bu durumda, güncellenmek istenen yeni süre sözleşme kapsamında görev yapan İSG profesyonelinin çalışma süresinden düşürülmek kaydıyla OSGB’nin yeni sözleşme yapabilmesine izin verilecektir.

Yeni Vergi Düzenlemesinde İşverenleri Neler Bekliyor?

Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.

  • 62 bin kurumlar vergisi mükellefinden, hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan az olamayan “asgari kurumlar vergisi” alınacak.

  • 4 hesap döneminin en az 2’sinde 750 milyon EUR üzerinde hasılat elde eden çok uluslu şirketlerden %15 oranında küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi tahsil edilecek.

  • Kısa vadeli sigorta kolları prim oranının %2’den %2,25’e artırılması düzenleniyor.

  • Emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam edenler için sağlanan işveren priminde 5 puan indirim uygulaması sona eriyor.

  • En düşük emekli emekli aylığı 10 bin TL’den 12 bin 500 TL’ye yükseltilecek

“Az Kazanandan Az, Çok Kazanandan Çok Vergi Alınması” Dönemi

Hazine ve Maliye Bakanlığı 28 Temmuz’da resmi internet sitesinden yaptığı basın açıklamasında yer alan ifadeye göre “az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını hedefleyen ve kayıt dışılıkla mücadelemize katkı sağlayan vergi paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi.” Açıklamanın diğer ayrıntıları ise, “Vergide etkinlik ve adaletin güçlendirilmesini sağlayacak olan bu paket ile; vergi cezaları artırılacak, bazı istisna ve indirimler kaldırılacak ve kayıt dışı ekonomi ile daha güçlü bir şekilde mücadele edilecektir. Paketle birlikte, istisnalar nedeniyle ödenecek vergisi çıkmayan mükelleflere yurt içi asgari kurumlar vergisi getirilmektedir. Buna göre, kazançlarından istisna ve indirimler düşüldüğünde ödenecek vergisi çıkmayan mükellefler, bu indirimler düşülmeden önceki kurum kazançları üzerinden artık %10 oranında asgari vergi ödeyeceklerdir.

Çalışan Esenliği Programlarının Genişletilmesi Gerekiyor

Kurumsal wellbeing danışmanlığı firması Wellbees’in CEO’su Melis Abacıoğlu Bloomberg HT Üst Düzey programında çalışma ortamına ilişkin gelişmeleri değerlendirdi:

  • Araştırmalara göre çalışanların %40’ı daha stresli hissediyorlar ama aynı zamanda çalışanlardan daha çok performans bekleniyor, bütçeler kısılıyor ama çok kârlı olmamız lazım.

  • Büyük şirketlerin %83’ünün bir çalışan esenliği programı var.

  • Çalışan memnuniyetinde ilk sırada maaş geliyor, ikinci sırada esneklik, üçüncü beklenti de esenlik.

  • Hiper enflasyonist ortamda her gün bir maaş zammı yapılmasa da finansal esneklik olarak adlandırılan yan haklara ağırlık verilebilir.

  • Z jenerasyonunda en çok psikolog kullanan ülke Amerika. Türkiye’de de gençlerin mental sağlığına önem vermemiz gerekiyor.

Yolsuzluk Algı Endeksi ve Türkiye’nin Durumu

Cevdet Yılmaz: Türkiye’yi Küresel Yatırım Merkezi Yapmayı Hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin doğrudan uluslararası yatırımları artırarak cari fazla odaklı kalkınma hedeflerine ulaşmak için reform çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Yılmaz, Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi’nin Resmi Gazete’de yayımlandığını ve yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, bu stratejinin Türkiye’yi küresel yatırım, üretim ve ihracat merkezi yapmayı hedeflediğini söyledi. Strateji ile yüksek katma değerli, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları çekmeyi amaçladıklarını ifade etti. Bu yatırımlar, cari açığın azaltılmasını ve sürdürülebilir kaynaklardan finanse edilmesini sağlayacak. Yılmaz, nitelikli yatırım alanlarını:

  • “İklim Dostu Yatırımlar”,

  • “Dijital Yatırımlar”,

  • “Küresel Tedarik Zinciri Odaklı Yatırımlar”,

  • “Bilgi Yoğun Yatırımlar”,

  • “Nitelikli İstihdam Sağlayan Yatırımlar”,

  • “Katma Değerli Hizmet Yatırımları”,

  • “Nitelikli Finansal Yatırımlar”

  • “Bölgesel Kalkınmayı Destekleyen Yatırımlar” olarak belirlediklerini ekledi.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

Paris Olimpiyatları’nda İnsana Yakışır İş İçin 16 Taahhüt

Olimpiyat ve Paralimpik oyunları sadece büyük bir spor festivali değil, aynı zamanda büyük bir satın alma, inşaat ve istihdam projesidir de.
Bu yılki Paris Oyunları organizatörleri bir adım daha ileri giderek, ILO’nun insana yakışır iş gündeminden ilham alan sosyal hedeflerle bağlayan bir
Sosyal Sözleşme oluşturdu. Hazırlık sürecinin başlarında kabul edilen bu Tüzük, Olimpiyat organizatörlerini sendikalar ve işverenlerle bir araya getirerek, oyunların sunumunda insani ve sürdürülebilir kalkınmayı yol gösterici ilkeler olarak kullanmayı amaçladı.

Bildirgeyi imzalayanlar, ILO’nun insana yakışır iş kriterlerine bağlı 16 taahhüt kabul etti. Bunlar arasında makul ücretler, çalışma koşulları için asgari garantiler, ayrımcılığa karşı eylemler gibi başlıklar bulunmaktadır.

AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi

Tedarik zinciri durum tespiti için, kapsamlı bir AB düzenleyici çerçevesine doğru önemli bir adım atılıyor: AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (“CS3D”) resmi olarak yürürlüğe giriyor. Nihai metin, kapsam dahilindeki şirketlere yeni davranış yükümlülükleri getiriyor. AB ve AB üyesi olmayan birçok şirketin, insan haklarını ve çevresel etkileri azaltmak için tedarik zinciri durum tespiti yükümlülüklerine uyması gerekecek. Üye devletlerin CS3D’yi ulusal hukuka aktarmak için 26 Temmuz 2026’ya kadar süreleri var. İlk yükümlülükler, şirketin büyüklüğüne bağlı olarak Temmuz 2027’de başlayacak ve üç dalga halinde uygulanacak. Uyumsuzluk para cezaları, tazminat davaları, itibar kaybı ve kamu ihalelerinden dışlanma gibi sonuçlar doğurabilir. Bu riskleri azaltmak için şirketler, ESG ve tedarik zinciri uyumluluğunu yönetim sistemlerine dahil etmelidir.

İngiltere, İşçi Haklarında Kapsamlı Değişiklik Sözü Verdi

İngiltere’de yeni İstihdam Hakları Yasa Tasarısı’nda yer alan başlıklar:

  • Sıfır saat sözleşmelerinin yasaklanması, (işçinin çalışma saatlerinin garanti edilmediği ve çalışmak için her zaman hazırda beklemesinin gerektiği bir sözleşme türüdür)

  • Tüm işçilere, işe başladıkları tarihten itibaren ebeveyn izni hakkı, hastalık parası hakkı ve haksız işten çıkarılmaya karşı koruma sağlanması,

  • Esnek çalışma, işe başlanılan ilk günden itibaren geçerli olacak,

  • Bebek sahibi olup işe döndükten sonraki 6 ay içinde kadınların işten çıkarılması yasaklanacak.

  • Yeni Yasa Tasarısı uyarınca, işçi haklarının uygulanmasını güçlendirmek için bir Adil Çalışma Ajansı kurulacak.

  • Ayrıca, yetişkin sosyal bakım sektöründe, ulusal standartlar, koşullar ve adil ücret oranlarının belirlenmesinin yanı sıra, ayrımcı yaş gruplarını ortadan kaldıran “gerçek” bir ulusal geçim ücreti oluşturmak için yeni bir adil ücret anlaşması yapılacak.

Birleşik Krallık’ta İşverenlere Cinsel Tacizi Önleme Yükümlülüğü Getiriliyor

Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu (EHRC) tarafından hazırlanan taslak rehbere göre işverenlere, işyerinde cinsel tacizi önleme yükümlülüğü getiriliyor. Bu yükümlülük 26 Ekim 2024’te yürürlüğe girecektir.

Taslak rehber, yükümlülüğün önleyici nitelikte olduğunu, işverenlerin işin doğasını ve işverenin büyüklüğü ile kaynaklarını dikkate alarak işyerinde cinsel tacizi nasıl önleyebilecekleri konusunda düşünmeleri gerektiğini belirtmektedir. Yasalar, işverenleri üçüncü şahısların tacizinden sorumlu tutacak şekilde değiştirilmemiş olsa da, cinsel tacizi önleme yükümlülüğü, üçüncü şahısların eylemlerinin cinsel tacizi önleme risk değerlendirmesine dahil edilmemesi durumunda ihlal edilmiş sayılacaktır.

Bu yükümlülüğün uygulanmasında bütüncül bir yaklaşım gerekecektir. İşverenler, mevcut cinsel taciz risklerini belirleme yaklaşımlarını, riskleri azaltma süreçlerini, eğitim, iletişim ve şikayetleri ele alma süreçlerini gözden geçirmelidir.

Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda, EHRC işverenlere karşı yaptırım uygulayabilir ve iş mahkemelerine gelecek cinsel taciz davalarında %25 artış olması öngörülüyor.

Almanya’da Rekabet Yasağının Sınırları

Almanya’daki çalışanlar, iş ilişkisi sırasında yasal rekabet etmeme yükümlülüklerine tabidir. Benzer yasal kısıtlamalar, atandıkları sürece yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri için de geçerlidir. Ayrıca, ticari ve ticari sırların yasa dışı kullanımına karşı temel korumalar vardır. Öte yandan, fesih sonrası rekabet yasağı sözleşmeleri, Alman istihdam/hizmet sözleşmelerinde çok yaygın değildir.  Almanya yasalarına göre rekabet sınırlaması aşağıdaki koşullar çerçevesinde uygulanmaktadır:

  • İşveren, korumaya çalıştığı meşru bir ticari çıkarı olduğunu göstermelidir.

  • Kısıtlama bölgesel, kapsam ve süre açısından sınırlandırılmalıdır.

  • Rekabet etmeme sözleşmesinin süresi boyunca asgari bir tazminat ödeneceği taahhüt edilmelidir.

ARAŞTIRMA

İstihdamı Kazanmak: Firmaların Çalışan İstihdamında Yaşadığı Sorunlar Ve Çözüm Önerileri


İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından yayınlanan “İstihdamı Kazanmak” raporuna göre,

  • Firmalarda önemli bir ilave çalışan ihtiyacı bulunuyor.

  • Rapordaki mülakat çıktılarına göre; bir imalat sanayi şirketi “kalifiye (mavi yakalı) personel” ve “vasıflı usta” bulmanın çok zor olduğunu belirterek, bu nedenle işe alım kriterlerini esnetmeye başladıklarını ifade etmiştir. Usta kaynakçıların 10 yıllık bankacılardan daha yüksek maaş aldıkları vurgulanmıştır.

  • Rapora göre, mavi yakalı çalışanların istihdamında yaşanan sorunlar arasında teknik eğitim sistemindeki yapısal problemler ve imaj-statü meseleleri öne çıkmaktadır.

  • Beyaz ve gri yakalı çalışanlarda ise yükseköğretim sistemindeki yapısal sorunlar ve teknolojik açıklar dikkat çekmektedir.

  • Raporda, orta vasıflı mavi yakalı mesleklerdeki “açık iş” payının işsiz payından daha yüksek olduğu belirtilerek, “İş beğenmeme olgusunun temelde bu mesleklerde yaşandığı” vurgulanmıştır.

  • Anket yapılan firmaların görüşlerine göre, lojistik sektöründe faaliyet gösteren bir firma, mavi yakalı çalışan bulma ve mevcut mavi yakalı çalışanları elde tutma konusunda önemli sorunlar yaşadıklarını belirtmiştir. Mevcut mavi yakalı çalışanların %10 gibi görece ufak bir ücret farkı nedeniyle topluca başka bir firmaya geçme eğiliminde oldukları belirtilmiştir.

  • Tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir başka firma ise mavi yakalı çalışan bulmanın özellikle İstanbul’da zor olduğunu, bu nedenle üretimi kısmen Anadolu’ya kaydırdıklarını söylemiştir.

  • İmalat sektöründe faaliyet gösteren bir firma ise gençlerin (mavi yakalı) işlere ilgi göstermediğini, vasıflı mavi yakalı çalışan bulmanın yanı sıra yetiştirecek eleman bulmakta da ciddi sorunlar yaşadıklarını belirtmiştir.

  • Ankete katılan başka bir imalat sanayi firması, kalifiye (mavi yakalı) personel ve vasıflı usta bulmanın çok zor olduğunu, bu nedenle işe alım kriterlerini esnettiklerini belirtmiştir. Ayrıca, işe başlayan bazı çalışanların işi ağır bulmaları nedeniyle ‘üç-beş gün’ çalıştıktan sonra işi bırakıp gittiklerini ifade etmişlerdir.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Yargıtay: Şua İzninde Dozimetre Kayıtlarına Bakılmalıdır

Somut olayda, davacının davalı Şirketlere ait hastanelerde 2011-2018 yılları arasında radyoloji uzmanı doktor olarak çalıştığı dosya kapsamı ile sabit olup uyuşmazlık, davacının görevi sebebiyle radyasyona maruz kalıp kalmadığı, maruz kalınan radyasyon miktarına göre yukarıda açıklanan mevzuat kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasındadır. Mahkemece, dosya kapsamında mevcut dozimetre kayıtları değerlendirilmeden davacının söz konusu mevzuat kapsamında olduğuna karar verilmiştir. Davalı taraf dozimetre kayıtlarında da gözüktüğü üzere, davacının radyasyon oranının sıfır olduğunu savunmuştur. Dosya içeriğine göre dozimetre kayıtları incelenmediği gibi, davacının ne şekilde hangi işlemleri yaparken radyasyona maruz kaldığı, tıbbi ve teknik bakımdan ne kadar süre ile ne oranda radyasyona maruz kalındığına yönelik bir araştırma yapılmamıştır. Yetersiz inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır. Mahkemece gerekirse davalı işyerinde keşif yaptırılmak suretiyle davacının çalışma ortamı, çalışma düzeni, fiilen yaptığı iş ve işlemler, günlük hasta sayısı, kullandığı cihazların radyasyon yayıp yaymadığı, davacının işlem ve hasta sayısına göre ne kadar süreyle radyasyon yayan cihaz kullandığı gibi unsurlar ile dozimetre raporları birlikte incelenerek tıbbi ve teknik yönden açıklayıcı ve detaylı değerlendirme içeren rapor alınmalı, bu rapor ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının ilgili mevzuat kapsamında olup olmadığı belirlendikten sonra şua iznine yönelik bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.


Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, Esas No : 2023/16380, Karar No :2024/2775, Tarihi : 20.02.2024

KVKK: Özel Tıp Merkezine e-Nabız İhlali Nedeniyle Ceza

Özel bir tıp merkezinin çalışanı, yetkisiz ve onaysız bir şekilde e-Nabız sistemi üzerinden bir kişinin özel nitelikli sağlık verilerine erişmiştir. Kurul, bu erişimin hukuka aykırı olduğunu ve veri sorumlusunun gerekli teknik ve idari tedbirleri almadığını tespit ederek, veri sorumlusu tıp merkezine idari para cezası uygulamıştır. 200.000 TL idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.


Kurul Kararı, 2023/695, 02/05/2023

Almanya Federal İdaresi’ne Sağlık Verisi İhlali Nedeniyle 1.000 Euro Tazminat Cezası

Almanya Mahkemesi, ilgili kişinin özel nitelikli kişisel veri niteliğindeki sağlık verilerini içeren belgeleri yetkisiz üçüncü kişiler ile paylaştığı için Alman Federal İdaresi’nin 1.000 Euro tazminat ödemesine hükmetmiştir.
Alman Federal İdari Ofisi,
sehven bir federal devlet memurunun özel nitelikteki kişisel verilerini içeren belgeleri yetkisiz başka bir alıcıya gönderdiği için GDPR Madde 9’un  ihlalden sorumlu tutulmuştur. Mahkeme, verilerin üçüncü kişiye ifşasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve ilgili kişinin genel kişilik hakkı ile bilgi sahibi olarak kendi kaderini tayin etme hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Bununla birlikte, Mahkeme olayın basit bir hata sebebiyle gerçekleştiğini, ağır bir ihmal veya kasıt olmadığını ve veri sorumlusu tarafından alınan veri koruma önlemlerinin artırıldığını vurgulayarak tekrarlanma riskinin olmadığını belirtmiştir. Sonuç olarak, veri sorumlusunun hızlı müdahalesi ve yeni önlemler alması nedeniyle tazminatı sadece 1.000 Euro olarak belirlemiştir.

LG Köln – 13 K 278/21

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

CEVAP:  Yönetmeliğin 6.maddesinde düzenlendiği üzere yıllık izin süresi bölünemez ve sürekli olmak zorundadır. Ancak taraflar karşılıklı anlaşır ise bir bölümü 10 günden az olmamak üzere bölümler halinde kullandırılabilir.

Mevzuatta 10 günlük kısmın önce kullanılmasına ilişkin bir zorunluluk getirilmemiştir.

Dolayısıyla başlangıçta 1-2 gün şeklinde kullanım sonrasında en az 10 gün olacak şekilde kullanılması mümkündür. Önemli husus bir bölümünün 10 günden az olmamasıdır.

“Yıllık ücretli iznin bölünememesi esas ise de işçinin talebi üzerine yıllık ücretli izin kullandırılmasında usule aykırılık söz konusu değildir. Bu nedenle dosyaya sunulan izin kullanma belgeleri değerlendirilerek davacının talebi üzerine kullandırılan ücretli izin sürelerinin mahsup edilmemesi hatalıdır.”

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi  2016/3312 E.,2019/12688 K. 30.05.2019 Tarihli Kararı

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

Yeni iş arama izni

İşyerinde Israrlı Takip (Stalking)


İşyerinde ısrarlı takip, birçok mağdurun sessizce katlandığı, yeterince üzerinde durulmayan bir sorundur. Çalışanların şiddet ve tacize karşı korunması, işverenler için yasal bir yükümlülüktür. Bu kapsamda, işverenlerin işyerinde ısrarlı takip (stalking) ve bunun iş ilişkilerine olan etkileri hakkında bilgi sahibi olması ve gerekli önlemleri alması önem taşımaktadır.

Israrlı takip suçu ile ilgili düzenleme 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na 27 Mayıs 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi gereğince işverenler, işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzen sağlamakla ve işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

Bu kapsamda, ısrarlı takibin önlenmesi için işverenler şunları yapabilir:

  • Eğitim Verme: Stalking teşkil eden davranışlara yönelik eğitimler ve çalışma arkadaşlarının mağdurlara nasıl davranması gerektiğine yönelik eğitimler

  • Bilgilendirme: Etik rehberler, broşürler vb. bilgilendirici materyaller hazırlanması

  • Kurum Politikası Geliştirme: Disiplin prosedürü oluşturma, danışma merkezleri kurma, mağdurları bildirime teşvik etme ve gelen şikayetleri etkin bir şekilde inceleme ve sonuca bağlama.







This email was sent to << Test Email Address >>
why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences
Consulta · Kore Şehitleri Caddesi Üsteğmen Mehmet Gönenç Sokak · İstanbul 34394 · Turkiye

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir