|
|
|
 |
SGK, Emekli Bayram İkramiyesi Fark Ödeme Tarihini Açıkladı*
|
|
Sosyal Güvenlik Kurumu, Ramazan Bayramı ikramiyesi fark ödemelerinin 3 Nisan 2025 tarihinde emeklilere ve hak sahiplerine yapılacağını duyurdu.
Mevzuat sürecindeki gecikme nedeniyle bayram öncesi 3.000 TL olarak ödenen ikramiyeye, 1.000 TL fark tutarı daha eklenecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, bayram ikramiyesi toplamda 4.000 TL olarak belirlenmişti.
|
|
|
|
 |
Geçen Yıl 300 Bin Yabancıya Çalışma İzni Verildi*
|
|
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına geçen yıl 381 bin 485 yabancı çalışma izni başvurusu yaparken, müracaatların 300 bin 851’i olumlu sonuçlandı.
Dünyanın dört bir yanından binlerce kişi, Türkiye’de yasal statüde çalışabilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurdu.
Geçen yıl yabancılar tarafından 381 bin 485 çalışma izni başvurusu yaptı. Başvuruları inceleyen Bakanlık, bunların 300 bin 851’ini olumlu sonuçlandırdı.
İzin verilenler arasında Suriyeliler ilk sırada yer aldı. Suriyelileri sırasıyla Türkmenistan, Rusya, Özbekistan, İran, Afganistan, Azerbaycan, Endonezya, Hindistan ve Irak uyruklular izledi.
En fazla çalışma izni verilen sektör imalat oldu. Bunun ardından, inşaat, toptan ve perakende ticaret, ev hizmetleri, konaklama, idari ve destek hizmetleri, sağlık ve sosyal hizmetler sektörleri geldi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
İrlanda’da İşverenler İçin Önemli Değişiklik
|
|
İrlanda’da 20 Kasım 2024’te yürürlüğe giren “Anneliğin Korunması, İstihdam Eşitliği ve Belirli Kayıtların Korunması Yasası 2024”, doğum izni sürecinde ciddi şekilde hastalanan kadın çalışanlara doğum iznini 5 ila 52 hafta erteleme hakkı getirirken, işverenler için çok daha kritik bir yeniliği de beraberinde getirdi:
Ayrımcılık, taciz ve mağduriyet iddialarına ilişkin gizlilik anlaşmalarına sınırlama getirildi.
Yeni düzenleme uyarınca, işverenler artık bu tür iddialarla ilgili gizlilik hükümleri içeren anlaşmaları yalnızca sıkı kriterler karşılandığında yapabilecek:
- Gizlilik anlaşması çalışanın talebiyle yapılmalı,
- Bağımsız hukuki danışmanlık alınmalı ve bu danışmanlığın ücreti işveren tarafından karşılanmalı,
- Anlaşma yazılı ve açık olmalı,
- Çalışana 14 gün içinde cayma hakkı tanınmalı,
- Çalışanın avukat, doktor, sendika temsilcisi gibi belirli kişilere açıklama yapma hakkı saklı tutulmalı.
Bu değişiklik, işverenlerin ayrımcılık ve taciz gibi hassas konularda çalışanları susturmak amacıyla gizlilik hükümlerini dayatmasını engellemeyi amaçlıyor. Mevzuata uygun hareket etmek isteyen işverenlerin, özellikle İrlandalı çalışanları kapsayan uzlaşma süreçlerinde yeni şartlara dikkat etmeleri gerekiyor.
|
|
|
|
 |
Birleşik Krallık’ta Yasal Yıllık İzinlerin Devri Hakkında Güncel Düzenleme
|
|
Birleşik Krallık’ta çalışanların yıllık izin hakları, 1998 Çalışma Süresi Yönetmeliği (Working Time Regulations 1998) kapsamında düzenlenir. Yönetmeliğe göre çalışanların her yıl toplam 5.6 hafta ücretli izin hakkı vardır. Bu hak, AB hukukundan gelen 4 haftalık temel izin ve ek 1.6 haftalık izin olmak üzere ikiye ayrılır.
Genel kural olarak temel 4 haftalık izin, bir sonraki yıla devredilemez. Ancak aşağıdaki istisnalar geçerlidir:
- Doğum veya diğer aile izni nedeniyle kullanılmayan 5.6 haftalık tam izin, sonraki tatil yılına devredilebilir.
- Uzun süreli hastalık nedeniyle kullanılamayan 4 haftalık temel izin, izin yılının sonundan itibaren 18 ay içinde kullanılmak koşuluyla devredilebilir.
Ayrıca, işveren;
- Ücretli izin hakkını tanımazsa,
- Çalışana izin kullanması için makul fırsat sunmazsa,
- Alınmayan izinlerin kaybolacağını açıkça bildirmezse,
Çalışan, 4 haftalık temel iznini işverenin bu yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece devretme hakkına sahiptir.
Düzensiz saatlerle çalışanlar ve yarı zamanlı işçiler, aile izni, hastalık veya işverenin kusuru nedeniyle kullanamadıkları yıllık izinleri de tam olarak devredebilecektir.
|
|
|
|
 |
İhbar Hizmeti Kullanımı 2024’te %16 Arttı: Raporların Yarısı İK Kaynaklı
|
|
Safecall tarafından yayımlanan 2024 Bilgi Uçurma Kıyaslama Raporu’na göre, ihbar (whistleblowing) hizmeti kullanan çalışan sayısı %16 arttı. Raporda yapılan açıklamalara göre:
- Raporların %55’i, zorbalık, ayrımcılık ve haksız muamele gibi İK kaynaklı endişelerden oluşuyor.
- Dürüst olmayan davranışlar (rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık vb.) tüm raporların %19’unu oluşturuyor ve bu oran bugüne kadar kaydedilen en yüksek seviye.
- Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, kişi başına en fazla rapor bildiren sektör oldu.
- Acil servisler ve havacılık sektöründe, yapılan ihbarların çoğu anonim (sırasıyla %86 ve %76).
Raporlama Yöntemleri ve Güven Unsuru
- Çevrimiçi raporlar tüm raporların %67’sine ulaştı.
- Telefonla raporlama halen önemli; bu yöntemi kullananların %43’ü kimliğini gizli tutmak istiyor.
- Safecall Genel Müdürü Joanna Lewis’e göre bu artış, hem yasal düzenlemelere yanıt veren şirket kültürlerini hem de konuşma ortamı yaratma çabasını yansıtıyor.
- Lewis, güven inşa etmenin, çalışanların anonimlikten vazgeçip detaylı bilgi paylaşmasını kolaylaştıracağını vurguladı.
|
|
|
|
 |
Fransa’da Beş Milyondan Fazla İşçi Sağlığa Zararlı Gürültüye Maruz Kalıyor
|
|
Fransa’da inşaat, mekanik ve metal işleme sektörlerinde çalışan 5 milyondan fazla işçi, işitme kaybına yol açabilecek derecede yüksek ses seviyelerine maruz kalıyor. Santé publique France tarafından yayımlanan rapora göre:
- 2019’da çalışanların %20,5’i, sekiz saatlik bir iş günü boyunca en az 70 desibel seviyesinde gürültüye maruz kaldı.
- Bu oranların %13,2’si işitsel yorgunluk,
- %7,3’ü ise geri dönüşü olmayan işitme hasarına (lezyonel seviye) yol açabilecek düzeyde.
Gürültüye maruz kalanların yaklaşık %80’i erkek ve en yüksek maruziyet inşaat sektöründe görülüyor. Mekanik ve metal işleme alanında çalışanların %77,9’u, sağlığı tehdit edecek seviyede sese maruz kalıyor.
2007-2019 arasında bu konuda anlamlı bir gelişme kaydedilmediği belirtilirken, lezyonel gürültü kaynaklı işitme kayıpları Fransa’da meslek hastalığı olarak kabul ediliyor. Ancak 2022 yılında bildirilen 320 vakanın, gerçekte yaşanan 15.900 olgunun çok küçük bir kısmı olduğu ifade ediliyor.
|
|
|
|
 |
2025 ve Sonrası İçin İş Dünyasında Yükselen Beceriler
|
|
Günümüz iş dünyası, dijitalleşme ve yapay zekâ başta olmak üzere teknolojik gelişmelerin etkisiyle büyük bir dönüşüm içerisinde. LinkedIn’in 2025 verilerine göre, 2030 yılına kadar işlerin %70’inde kullanılan becerilerin değişmesi bekleniyor. Bu durum hem şirketlerin hemde çalışanların geleceğe uyum sağlama biçimini köklü biçimde etkiliyor.
Şirketler açısından bu dönüşüm, yetkinlik bazlı işe alım modellerini benimsemeyi ve küresel yetenek havuzuna erişimi artırmayı gerektirirken, çalışanlar içinse yeni beceriler öğrenmeyi ya da mevcut uzmanlıklarını derinleştirmeyi zorunlu kılıyor.
İş Dünyasında Öne Çıkan 15 Yükselen Beceri
- Yapay Zekâ Okuryazarlığı: Yapay zekanın kurumlar içinde kullanımının artmasıyla birlikte, bu teknolojiyi anlayan ve verimli kullanabilen çalışanlara duyulan ihtiyaç her geçen gün artıyor.
- Çatışma Yönetimi: Dönüşüm dönemlerinde ekip içi uyumu sağlamak, iş birliğini korumak ve farklı görüşleri yapıcı bir şekilde yönetebilmek oldukça önemli hale geliyor.
- Uyum Sağlama Yeteneği: Sürekli değişen iş koşulları karşısında esnek kalabilmek ve hızlı öğrenme yeteneğine sahip olmak artık her sektör için temel bir ihtiyaç.
- Süreç Optimizasyonu: Rekabet avantajı elde etmek isteyen şirketler için operasyonel verimliliği artırmak, süreçleri yalınlaştırmak ve kaynakları doğru kullanmak öncelikli hedeflerden biri.
- Yenilikçi Düşünme: Yapay zekâ yaratıcılığın yerini tamamen alamaz. Çalışanların yaratıcı ve çözüm odaklı düşünebilmesi, özellikle yeni ürün ve hizmet geliştirmede belirleyici rol oynuyor.
- Hitabet ve Sunum Yeteneği: Sözlü iletişim gücü, hem liderlikte hem de ekip yönetiminde etkili sonuçlar alınmasını sağlıyor. Bu beceri, uzaktan çalışmanın arttığı günümüzde daha da kritik hale geldi.
- Çözüm Odaklı Satış: Müşterilerin ihtiyaçlarına göre özel çözümler üretebilmek, özellikle B2Balanında rekabet üstünlüğü kazandırıyor.
- Müşteri Bağlılığı ve Desteği: Mevcut müşterilerle sürdürülebilir ve güven temelli ilişkiler kurmak, şirketlerin uzun vadeli başarısı için kritik önem taşıyor.
- Paydaş Yönetimi: Geniş çaplı projelerin hayata geçirilmesinde doğru paydaşlarla etkili iletişim ve işbirliği kurmak başarının anahtarı olarak görülüyor.
- Büyük Dil Modelleri (LLM) Geliştirme ve Uygulama: Yapay zekâ sistemlerinin arka planını anlayan, bu modelleri geliştirebilen uzmanlara olan ihtiyaç hızla artıyor.
- Bütçe ve Kaynak Yönetimi: Ekonomik belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde, maliyetleri doğru yönetmek ve kaynakları stratejik kullanmak hayati bir yetkinlik olarak öne çıkıyor.
- Pazar Stratejisi (Go-to-Market): Yeni ürün ve hizmetlerin pazara başarıyla sunulabilmesi için doğru konumlandırma, segmentasyon ve iletişim stratejileri kritik önem taşıyor.
- Regülasyon Uyum Yönetimi: Veri güvenliği, finansal mevzuatlar ve uluslararası düzenlemelere uyum sağlama zorunluluğu şirketler için giderek daha karmaşık hale geliyor.
- Büyüleme ve Büyük Resmi Görme: Sadece günlük operasyonlarla değil, aynı zamanda uzun vadeli vizyonla hareket edebilen çalışanlar, kurumlar için fark yaratıyor.
- Risk Değerlendirmesi: Belirsizliklerin arttığı bir dünyada, olası tehditleri önceden öngörebilen ve riskleri yönetebilen profesyoneller her sektörde önem kazanıyor.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
 |
İşçi Maaş Baskısıyla İstifa Etti: Yargıtay’dan İhbar Tazminatı Kararı
|
|
Davacı işçi, istifa dilekçesini baskı altında imzaladığını ve aslında işten çıkarıldığını ileri sürmüş; işveren ise davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi, istifanın geçerli ve haklı nedenle yapıldığını, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanılacağını ancak ihbar tazminatına hak kazanılamayacağını hükme bağlamıştır.
Ancak Yargıtay, dosyadaki tarihsiz istifa dilekçesinin içerik olarak tek başına geçerli bir fesih iradesi taşımadığını, tanık beyanları doğrultusunda istifa etmemesi halinde maaşının ödenmeyeceği yönünde baskı uygulandığını, bu nedenle gerçek bir istifa iradesinin bulunmadığını değerlendirmiştir.
Gerçekte istifa değil işveren feshi olduğu kanaatine varılmış, bu durumda davacının hem kıdem hem de ihbar tazminatına hak kazanacağı belirtilmiş, yerel mahkeme kararının bu yönüyle hatalı olduğu ifade edilmiştir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2016/6262, K. 2019/5766, T. 12.03.2019
|
|
|
İş Yerinde Irkçılık ve Küfür Yargıya Taşındı: Avukata Ceza Geldi
|
|
İngiltere’de BNP Paribas’ta 30 yıla yakın çalışan kıdemli avukat Leo Benedict Michael Foster, meslektaşlarına ırkçı, küfürlü ve aşağılayıcı ifadeler kullanması nedeniyle 15.000 £ para cezasına ve 16.000 £ yargılama masrafı ödemeye mahkûm edildi.
Foster, 2020–2021 yılları arasında sekiz ay boyunca meslektaşlarına yönelik aşağıdaki hakaret içerikli lakapları kullandı:
- Hu She (Hu Şi – Çinli bir isme benzetilerek yapılan alaycı lakap)
- Jabba the Hutt (Yıldız Savaşları karakteri – Şişman ve kötü görünüşlü bir yaratık)
- Pol Pot (Kamboçya diktatörü – zalimliğiyle bilinir)
- The Twittering Fool (Cıvıldayan Aptal)
- Mad Paul (Deli Paul)
- The Idiot (Aptal)
- The Sleeping Giant / Rip van Operfermann (Uyuyan Dev / Rip van Operfermann – Uzun süre uyuyan bir masal karakterine gönderme)
- Scaramanga (James Bond filmindeki kötü karakter)
- Moomintroll (İsveç-Finlandiya çizgi karakteri – Çocuksu veya saf bir ima taşıyabilir)
- Nil-Ash (Belirsiz anlamda küçültücü özel takma ad)
- Global Head of Bag-Carrying (Çanta Taşıma Küresel Başkanı – alaycı bir şekilde küçük düşürücü)
- Odious acolytes of Pol Pot and Audinary (Pol Pot ve Audinary’nin iğrenç yandaşları)
- Oleaginous in her flattery (İltifatlarında yağcı, yapmacık)
Mahkeme, pandemi ve iş yerindeki stresli ortamı hafifletici unsur olarak değerlendirse de, eylemlerin bilinçli, hesaplı ve tekrar eden nitelikte olduğunu belirtti. Foster, pişmanlığını dile getirdi ve iş birliği yaptı, ancak yine de mesleğin itibarını koruma amacıyla para cezası verildi.
Sonuç olarak, karar, ırkçı ve aşağılayıcı tutumların ciddi mesleki sonuçları olacağını ve hukuk meslek mensuplarının toplumsal güveni koruma sorumluluğu taşıdığını açıkça ortaya koydu.
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
 |
SORU: Babalık izni kullanımlarında bebek doğumunun Cumartesi gününe denk gelmesi halinde 5 günlük hesaplama nasıl yapılır? İş başı tarihi hangi gün olmalıdır?
|
|
CEVAP: Babalık izni takvim günü olarak düzenlenmiş olup mazeretin doğduğu günden itibaren kullanılmaya başlanır.
Dolayısıyla doğum Cumartesi günü gerçekleşti ise Cumartesi günü babalık izni başlar ve 5 gün boyunca devam eder. Çalışan takip eden Perşembe günü işbaşı yapar.
Tabi bu Kanunda düzenlendiği şeklidir.
İşveren mazeret izinlerini işçi lehine esnetebilir. Örneğin takvim günü değil iş günü olarak dikkate alır, mazeretin doğduğu an değil sonra da kullanılmasına imkan tanır gibi. Bu kısım tamamen işverenin yönetim yetkisi kapsamındadır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Ayni Yardım Nedir?
- Doğrudan para yerine ürün veya hizmet olarak sağlanan yardımlardır.
- Özellikle bayram, yılbaşı, doğum ve babalık gibi dönemlerde tercih edilir.
- Çalışanların motivasyonunu ve iş yerine bağlılığını artırabilir.
Ayni Yardım Çeşitleri Nelerdir?
- Erzak Yardımı
- Gıda, market çeki ya da yardım kolisi şeklinde sunulur.
- Genellikle bayram veya tatil öncesi verilir.
- Giyim Yardımı
- Kıyafet, ayakkabı gibi malzemeler sağlanır.
- Belirli dönemlerde çalışanlara sunulur.
- Bayram Yardımı
- Bayramlarda çalışanlara sunulur.
- Erzak kolisi veya hediye kartı olarak verilebilir.
- Doğum Yardımı
- Doğum yapan çalışanlara kurumsal hediye şeklinde ayni yardım sunulabilir.
- Market Yardımı
- Marketlerde kullanılabilen alışveriş kartları ile çalışanların ihtiyaçlarına göre kullanım imkânı sağlanır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|