24.10.2024 – Platform Çalışanlarının İstihdamı

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

Tüketici Güven Endeksi, Ekim 2024

TÜİK’in 23.10.2024 tarihinde yayımladığı istatistiklere göre, tüketici güven endeksi 80,6 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan
tüketici güven endeksi, Eylül ayında 78,2 iken Ekim ayında %3,0 oranında artarak 80,6 oldu.

Çalışanların %60’ı Sağlıklı Yemeğe Zaman Bulamıyor

Dünyada 45 ülkede her gün 100 milyon insana dokunan Sodexo, çalışanların sağlıklı yemek alışkanlıkları için yeni bir araştırma yayınladı. Araştırmaya göre çalışanların %60’ı sağlıklı yiyecekler hazırlamak için yeterli vakit bulamazken, çalışanların yarısı da iş yerlerine yakın yemek yiyebilecekleri bir restoran bulamadığından şikâyet ediyor. Araştırmaya katılan grubun %10’u ise iş yerlerinde herhangi bir yemek hizmeti almadığını belirtiyor.

TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’dan Vergi Adaleti Talebi

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, gelir vergisi dilimlerinin çalışanlar lehine düzenlenmesi gerektiğini belirterek, vergi adaleti talep ettiklerini vurguladı. Atalay, Ankara’da düzenlenen “Zordayız, Geçinemiyoruz Mitingi”nde yaptığı konuşmada, çalışanların aldığı ücretin yıl boyunca giderek azaldığını, bu durumun ağır vergi yükünden kaynaklandığını söyledi. İlk vergi diliminin 40 yıl önce asgari ücretin 14 katı olduğunu, ancak bugün bu rakamın 110 bin liraya düştüğünü belirten Atalay, vergide %15 sabit oran talep etti.

Atalay ayrıca, kamu işçilerinin ücretlerinin son 6 ayda asgari ücret seviyesine düştüğüne dikkat çekti ve sözleşme dönemlerine göre yapılan zamlara tepki gösterdi. Sendikalı işçilerin işten çıkarılmalarına karşı daha güçlü yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti. TÜİK’in enflasyon verilerinin gerçek hayatla uyuşmadığını savunan Atalay, asgari ücret görüşmelerinde işçilerin çıkarlarına uygun kararlar alınması gerektiğini belirtti.

Mobil Çalışanlara Özel Teknolojiler Artıyor

Hibrit çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte, mobil çalışanlara yönelik cihazların üretimi çeşitlenerek artış gösterdi. Tablet, kulaklık ve bilgisayarlar bu yeni ürünlerde ön plana çıkarken, ev ortamında da kullanılabilen akıllı teknolojiler hayatımıza iyice entegre oldu. Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de Covid-19 pandemisi sonrası iş dünyasında “mobil çalışma” trendi hızla yaygınlaştı. Artık milyonlarca çalışan, cep telefonu, tablet veya dizüstü bilgisayarıyla ofis ortamına girmeden, istedikleri yerden işlerini sürdürebiliyor.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

ABD Çalışma Bakanlığı, Yapay Zeka ve İşçi Refahı için İlkeler ve En İyi Uygulamalar Rehberini Yayınladı

16 Ekim 2024’te ABD Çalışma Bakanlığı (DOL), yapay zeka (AI) ve işçi refahına yönelik yeni bir kılavuz yayımladı. Bu kılavuz, Mayıs ayında açıklanan sekiz AI İlkesini genişleterek, geliştiriciler ve işverenler için “En İyi Uygulamalar”ı içeriyor. Belge, AI teknolojilerinin hem işverenlere fayda sağlarken hem de çalışanların, özellikle dezavantajlı gruplardan gelen işçilerin refahını artırmasını amaçlıyor.

DOL, işverenlerin yapay zekayı işyerlerinde uygularken çalışanların girdi ve katılımını sağlamalarını öneriyor. Ayrıca, AI sistemlerinin etik geliştirilmesi, insan gözetimi ile istihdam kararlarında şeffaflık ve çalışan haklarının korunması gerektiğini vurguluyor. İşverenler AI’nın iş kalitesini nasıl iyileştireceğini düşünmeli ve çalışanların yapay zeka tarafından olumsuz etkilenmesini önlemelidir.

Belge, bağlayıcı olmadığını belirtmekle birlikte, işverenlerin yapay zeka kullanımını daha dikkatli ve sorumlu bir şekilde yönetmelerine rehberlik etmeyi amaçlıyor.

Yapay Zeka İşten Tükenmişliği Daha da Artıracak mı?

ChatGPT’nin 2022’nin sonlarında piyasaya sürülmesiyle, PR ajansı kurucusu Anurag Garg, ekibinin bu teknolojiyi hızla iş süreçlerine entegre etmesini istedi, böylece şirketi rakipleriyle rekabet edebilecekti. Garg, çalışanlarını yapay zeka dil araçlarını kullanarak müşteriler için hikaye fikirleri oluşturma, medyaya sunulacak öneriler hazırlama ve toplantı ile röportaj notlarını yazıya dökme gibi günlük görevlerde bu teknolojiden yararlanmaya teşvik etti. Ancak Garg ve ekibinin yapay zeka araçlarını kullanırken yaşadığı stres, son araştırmalarda da ortaya çıkan bir durum.

Freelancer platformu Upwork’ün ABD, İngiltere, Avustralya ve Kanada’daki 2.500 çalışan ile yaptığı ankete göre, üst düzey yöneticilerin %96’sı yapay zeka araçlarının şirketlerinin genel üretkenlik seviyesini artırmasını beklediklerini belirtirken, %81’i işçilere olan taleplerin geçen yıl arttığını kabul etti. Buna karşılık, ankete katılan çalışanların %77’si yapay zeka araçlarının verimliliklerini azalttığını ve iş yüklerini artırdığını ifade ediyor. Katılımcıların %47’si ise işverenlerinin beklediği verimlilik artışlarını nasıl sağlayacaklarını bilmediklerini belirtiyor.

Sonuç olarak, insanların %61’i yapay zeka kullanımının iş yerinde tükenmişlik yaşama olasılıklarını artıracağını düşünüyor. Bu oran, 25 yaş altındaki kişiler arasında %87’ye kadar yükseliyor. CV yazım hizmeti sunan Resume Now’un 1.150 Amerikalı ile yaptığı ayrı bir anket, insanların %43’ünün yapay zekanın iş-yaşam dengesini olumsuz etkileyeceğini düşündüğünü de ortaya koyuyor.

İngiltere: İşe Alımda Yavaşlama

İngiltere’deki son verilere göre, erken kariyer işgücü piyasasında yüksek rekabet ve işe alım büyümesinde yavaşlama olduğunu gösteriyor. Öğrenci İşverenleri Enstitüsü (ISE) tarafından yapılan anket, işverenlerin işe alım oranlarının yavaşladığını ve yeni başvuruların arttığını ortaya koyuyor. Ancak, mezun işe alımında büyüme %4’e, okuldan ayrılanların işe alımında ise %9’a geriledi. Gelecek yıl için işverenler, lisansüstü ve okuldan ayrılan pozisyonlar için yalnızca %1 ve%7’lik bir büyüme öngörüyor.

Ekonomik daralma nedeniyle işverenlerin bütçeleri baskı altında bu durum da işe alım ihtiyaçlarını etkiliyor. Uzun vadede, işverenler azalan doğum oranları ve yüksek vasıflı iş gücüne olan ihtiyacın artması gibi iki önemli sorunla karşı karşıya kalacak. Ekonomik büyüme geri döndüğünde, işverenlerin mevcut yetenek eksiklikleriyle karşılaşmaları bekleniyor.

Meta, Yemek Kuponunun Kötüye Kullanılması Nedeniyle Çalışanları İşten Çıkardı

Teknoloji devi Meta, yemek kuponu sistemini kötüye kullanan yaklaşık 30 çalışanını işten çıkardı. Çalışanlar, yemek kuponlarını diş macunu, şarap bardağı ve çamaşır tozu gibi ürünler almak için kullandıkları veya kuponları paylaşarak evlerine yemek siparişi verdikleri için işten çıkarıldılar. İşten çıkarılanların bazıları, altı haneli maaşlara sahipti ve Los Angeles ofislerinden çıkarıldılar.

Meta, ayrıca genel olarak işten çıkarmalar gerçekleştirdi ve daha küçük ofislerde çalışanlarına, Just Eat Takeaway’in ABD’deki yan kuruluşu Grubhub üzerinden yemek siparişi vermek için günlük belirli bir miktarda kupon verdi. Şirketin Silikon Vadisi Genel Merkezi gibi büyük ofislerinde personel ücretsiz yemek hizmeti alıyor.

ARAŞTIRMA

Platform Çalışanlarının İstihdam Durumu: Riskler ve Yenilikler

GİG ekonomisinde çalışanların istihdam durumu, platform operatörleri ve kullanıcıları için giderek artan bir risk alanı haline geliyor. Serbest meslek sahibi olmanın avantajlarıyla birlikte, istihdam statüsü ve buna bağlı yasal haklar konusunda artan talepler ortaya çıkıyor. Bu durum, platformların rekabetçi bir şekilde çalışabilmesi için önemli bir konu haline geliyor.

Platform Çalışanları Direktifi (PWD)

Avrupa Birliği üyesi devletlerde platform çalışanlarına yönelik olarak oluşturulan Platform Çalışanları Direktifi (PWD), bu işçilerin belirli durumlarda istihdam statüsü varsayımını ve yeni hakları güvence altına almayı amaçlıyor. Direktif, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından kabul edilmiş olup, üye devletlerin iki yıl içinde ulusal mevzuata uygulamaları bekleniyor.

İstihdam Statüsü Varsayımı

PWD, belirli durumlarda bir istihdam statüsü varsayımını içeriyor. Bu durumda, işçinin bir çalışan olmadığını kanıtlamak “işveren” veya platformun sorumluluğunda. Ancak, istihdam durumunun ne zaman belirleneceğine dair AB genelinde bir “test” sunulmuyor. Bu, her üye ülkenin kendi kriterlerine göre karar vermesini sağlıyor.

Otomatik Kararlar ve Veri İşleme

PWD, çalışanlara otomatik sistemler tarafından kendileriyle ilgili alınan kararlar hakkında bilgi alma hakkı veriyor. Ayrıca, platform çalışanlarının biyometrik verileri gibi belirli kişisel verilerinin işlenmesini yasaklıyor. Bu, çalışanların haklarını koruma amacı taşıyor.

Üye Ülkeler Üzerindeki Etkiler

Üye ülkeler, platform çalışanlarını korumak için çeşitli yasalar geliştirmiş durumda. PWD’nin nihai uzlaşması, her ülkenin mevcut yasalarına ve kontrol derecelerine dayanarak platform çalışmasının niteliğini belirleyecek. Bu da, istihdam ilişkilerini daha da netleştirebilir.

Yasal Danışmanlık İhtiyacı

Platform çalışmasının yasal çerçevesinin belirlenmesi, veri koruma, yapay zeka ve vergi gibi alanlarla ilgili çeşitli yönlerin göz önünde bulundurulmasını gerektiriyor. Her yargı alanında yasal tavsiye almak önem taşıyor.

İstihdam Durumunun Belirlenmesi

Her ülkede platform çalışanları için geçerli olan istihdam durumuna dair spesifik yasalar mevcut. Belçika ve İspanya gibi ülkelerde platform çalışanları için istihdam statüsü varsayımı sağlanıyor. Ancak, bu durumun hangi kriterlere göre belirlendiği ve hangi koşullarda geçerli olduğu ülkeden ülkeye değişiyor.

Üye Ülkelerin Yaklaşımı

  • Mevcut Yasalar: Üye devletler, platform çalışanları için kendi yasalarını geliştirmiştir. Örneğin, Belçika ve İspanya, platform çalışanları için özel istihdam durumu varsayımları sunmaktadır.
  • İngiltere’nin Durumu: AB üyesi olmayan ülkelerde, özellikle de İngiltere’de benzer düzenlemelerin olup olmayacağı merak konusudur.

İstihdam Statüsünün Kanıtlanması

  • İspat Yükü: PWD kapsamında, bir çalışanın statüsünü çürütmek işveren veya platformun sorumluluğundadır. Ancak, her ülkede bu durumun nasıl uygulanacağı farklılık göstermektedir.
  • Belçika ve Fransa: Bu ülkelerde istihdam durumu varsayımını çürütmek için taraflar arasında bir ispat yükü paylaşımı vardır.

Platform çalışanlarının istihdam durumu, hem çalışanlar hem de platformlar için önemli bir mesele olarak öne çıkıyor. PWD’nin sağladığı yeni haklar ve istihdam durumu varsayımı, bu alandaki belirsizlikleri gidermeye yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, her ülkenin kendi yasalarına ve uygulamalarına göre farklı sonuçlar doğurabileceği için, platformların ve çalışanların bu yasal değişikliklere uyum sağlaması kritik bir öneme sahip.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Çalışanın, Özlük Dosyası İçin KVKK Aydınlatma ve Açık Rıza Metinlerini İmzalamaması Fesih Nedeni midir?

Davacının iş akdinin Aydınlatma ve Açık Rıza Metinleri ve Ek Protokol ve Gizlilik Taahhütnamesinin imzalamadığı gerekçeleri ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriği, mevcut delil, fesih bildirimi göz önüne alında,
davacının özlük dosyasında muhafaza edilmesi gereken bir kısım belgeleri imzalamaktan imtina etmesinin 4857 sayılı Yasa 25/II. maddesi kapsamında haklı nedenle fesih imkanı veren doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış ağırlığında olmadığı, feshin son çare olma ilkesine uygun davranılmadığı anlaşılarak davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

İstanbul BAM 47. Hukuk Dairesi, E. 2024/355, K.2024/1588, T.03.07.2024

Polonya Mahkemesi’nden Karar: İş Göremezlik Tazminatı ve Yardım Süresi Kuralı

Yasanın önceki durumuna dayanarak, daha önce F43 hastalık kodu – şiddetli stres ve uyum bozukluklarına tepki – ile karara bağlanan 31 Aralık 2021’de çalışmaya uygunluğunu yeniden kazanması ve ardından 19 Ocak 2022’den itibaren J06 hastalık kodu ile hastalık izni alması durumunda, davacı yeni bir yardım süresinden (60 günden az bir ara) yararlanmaya başlayacaktır (…) ve işveren bildirimde bulunmaksızın sözleşmesini feshetme hakkına sahip olmayacaktır. (…) Anayasa’nın 9. maddesinin 2.fıkrasının mevcut ifadesinden yola çıkar.

Sosyal Sigortalar Yasası Hastalık ve Annelikte, aynı ve yafarklı bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın, 60 günü aşmayan bir kesintiden sonra ortaya çıkan herhangi bir iş göremezlik tazminatı, tek bir yardım süresine dahil edilir. (…) Davacının 19 Ocak 2022 tarihinden itibaren hastalık nedeniyle tekrar işe gelmemesi ve önceki iş göremezlik süresinin sona ermesinin üzerinden 60 gün geçmemiş olması nedeniyle, işveren bu süreyi sosyal yardım kanununun 9. maddesinin 2. fıkrasının mevcut ifadesine dayanarak sürekli ve kümülatif olarak ele alma hakkına sahipti.

Polonya Łódź Bölge Mahkemesi, 24.05.2023 tarihli Kararı, VIII Pa 12/23

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU: İşyerinde kreş açma zorunluluğuna uymayan işyerlerine denetim gelmesi halinde yazılacak ceza ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Bu ceza kişi başına mı oluyor? (0-6 yaş çocuğu olan kadın çalışan başına mı?) ve geriye dönük bir ceza yazılıyor mu?

CEVAP: Cezanın dayanağı iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, Yönetmeliğe dayanarak zorunluluk getiriliyor ve bu sebeple ceza 30. Madde yani yönetmeliklere aykırılıktan uygulanıyor.

Ceza, hüküm için tespit tarihinden itibaren aylık uygulanıyor ve yukarıdaki gibi çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre değişiyor. Yani kişi başı bir ceza değil.

Ancak diyelim ki şimdi tespiti yaptı ve 4 ay sonra raporunu kapatacak, aradaki 4 ay için ceza uygulanır. Sonra 2 yıl sonra başka bir denetim oldu diyelim, bu aradaki 2 yılı doldurabilir.

Yani biz cezayı her ay için düşünelim.

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

5510 Sayılı Kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden prime tabi tutulmayacak kazançlar

  • Ayni yardımlar (mal olarak yapılan ödemeler olup, nakdi ödenirse prim kesilir.)
  • Ölüm, doğum ve evlenme yardımları,
  • Görev yollukları, (işe gidip gelmek için sigortalılara yapılan yol yardımları bu kapsamda değerlendirilmez ve nakit ödenmiş ise prime tabi tutulur.)
  • Seyyar görev tazminatı (işçilerin arazilerde görevlendirilmesi)
  • İhbar tazminatı
  • Kasa(mali sorumluluk) tazminatı (Sadece parasal işlerde görevli çalışanlara ödenebilir)

Yukarıda prime tabi olmayacağı açıklanan ödemeler ile kısmen prime tabi tutulacak ödemeler dışında işverenler tarafından sigortalılara her ne ad adı altında ödeme yapılırsa yapılsın bu ödemeler prime tabi tutulur.

Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların 5510 sayılı Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacağı öngörüldüğünden, sigortalılara yakacak, temizlik, aydınlatma ve benzeri nitelikte yapılan giderler yahut tahsil veya mesken yardımı gibi kanunda ismen sayılmayan bu tür ödemelerin tamamı, (ödeme her ne adla yapılırsa yapılsın) ödendiği ayın kazancına ilave edilmek suretiyle prime tabi tutulacaktır.

This email was sent to *|EMAIL|*

why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir