26.09.2024 – Halı Saha Maçında İş Kazası Kararı

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

Girişim Özelliklerine Göre Dış Ticaret İstatistikleri, 2023

TÜİK’in 25.09.2024 tarihli istatistiklerine göre, ihracatın %43,4’ünü,ithalatın ise %55,5’ini büyük ölçekli girişimler gerçekleştirdi.
Dış ticaret verileri ile iş kayıtları sisteminde yer alan girişimlerin ana faaliyet türü ve çalışan sayısı bilgileri eşleştirilerek, dış ticaret yapan girişimlerin özellikleri elde edilmektedir. Dış ticaret istatistikleri ve iş kayıtları sistemi kullanılarak elde edilen verilere göre, 2023 yılında 139 bin 349 girişim ihracat, 252 bin 908 girişim ithalat yaptı. Yapılan eşleştirmede, ihracat ve ithalat yapan girişimlerin yaklaşık %100,0’ının bilgilerine ulaşılmıştır. Bu girişimler toplam ihracatın ve ithalatın yaklaşık %100,0’ını gerçekleştirmiştir. İthalattaki girişim sayısındaki artış, Basitleştirilmiş Gümrük Beyannamesi sistemindeki girişim sayısı artışından kaynaklanmaktadır.

Toplam ihracatın %20,2’sini yapan 1-9 kişi çalışanı olan mikro ölçekli girişimler, toplam ihracat yapan girişimlerin  %69,4’ünü oluşturdu. İhracatta, 10-49 kişi çalışanı olan küçük ölçekli girişimlerin payı %17,5,50-249 kişi çalışanı olan orta ölçekli girişimlerin payı %18,8, 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerin payı ise %43,4 oldu.

Asgari Ücret İle Açlık Sınırı Arasındaki Makas Açılıyor

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın Eylül ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 21 bin TL’ye ulaşarak, 17 bin 2 TL olan asgari ücreti yaklaşık 4 bin TL aştı. Aynı dönemde yoksulluk sınırı ise 65 bin 873 TL’ye yükseldi ve bu tutar, asgari ücretin 3.8 katına denk geldi.

Açlık sınırındaki artış Ağustos ayına göre 42 TL olurken, gıda dışı ihtiyaçlar için yapılan harcamalar 1.674 TL artarak 44 bin 873 TL’ye çıktı. Yoksulluk sınırı da önceki aya göre 1.715 TL artış gösterdi. Son bir yıl içerisinde yoksulluk sınırında 24 bin 221 TL, açlık sınırında ise 6 bin 458 TL’lik artış kaydedildi. Ayrıca, et, balık ve yumurta gibi gıda ürünleri için harcanması gereken tutar yıllık bazda 2 bin 48 TL artarak 6 bin 96 TL’ye çıktı.

Bu veriler, son dönemde yaşam maliyetindeki ciddi artışı gözler önüne seriyor ve asgari ücretin yoksulluk sınırının yalnızca %25.8’ini karşılayabildiğini ortaya koyuyor.

OECD Ekonomik Görünüm Raporu

OECD’nin “Ekonomik Görünüm” raporuna göre Türkiye’nin 2024 ve 2025 yıllarına ilişkin büyüme ve enflasyon tahminleri aşağı yönlü revize edildi. Türkiye’nin 2024 büyüme beklentisi %3,4’ten %3,2’ye, 2025 beklentisi ise %3,2’den %3,1’e düşürüldü. Enflasyon tahminlerinde ise artış öngörülüyor; 2024 yılı için enflasyon %56,0; 2025 için ise %29,1 olarak güncellendi. Raporda, Türkiye’nin para politikasındaki sıkı duruşun büyüme üzerindeki etkilerine değinilirken, enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için bu duruşun 2025’e kadar sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.

OECD ayrıca dünya ekonomisinin 2023’te %3,2 oranında büyüyeceğini, ancak jeopolitik riskler ve ticari gerilimlerin toparlanmayı baskılayabileceğini belirtti.

Sabancı Holding’den İklim Değişikliği Uyarısı: Sabancı’dan Yeşil Dönüşüm Atağı

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD) yıllık toplantısında, iklim olaylarının giderek küresel ölçekte tüm sektörleri tehdit ettiğini belirtti. Alper, Sabancı Topluluğu’nun sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük önem verdiğini vurgularken, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) parametreleriyle performans yönetimini gerçekleştirdiklerini belirtti. Sabancı Holding, sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen bir ekosistem inşa etmeyi, yatırım kararlarında sürdürülebilirliği merkeze almayı ve bu alanda 1.000’e yakın veri izlemeyi amaçlıyor. İklim değişikliğiyle mücadelede daha yeşil iş modellerine geçişin ve döngüsel ekonomi uygulamalarının önemini vurgulayan Alper, Sabancı’nın sürdürülebilir ürün ve hizmet sayısını %23 artırdığını, Ar-Ge bütçelerinin %50’sini Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) ayırdıklarını ifade etti.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

Kuzey Kıbrıs’ta Asgari Ücret 35 Bin TL Oldu

Kuzey Kıbrıs’ta üçüncü kez asgari ücrete zam yapıldı ve net asgari ücret 35 bin 180 TL, brüt asgari ücret ise 40 bin 436 TL olarak belirlendi. Kuzey Kıbrıs Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, yapılan zammın son dört aylık %19.99 oranındaki hayat pahalılığına dayanarak hesaplandığını ve bu oranın kamu çalışanları ve emeklilere de yansıtılacağını belirtti. İtiraz süresinin 10 gün olduğunu ve itiraz gelirse tekrar değerlendirileceğini de ekledi.

Ayrıca Türkiye’de ise asgari ücret zammının Ocak 2025’te yapılacağı ve bu konudaki toplantının Aralık 2024’ün ilk haftasında gerçekleştirileceği duyuruldu. Uzmanlar, yeni net asgari ücretin 24 bin 58 TL olmasını öngörüyor.

Almanya’nın İş Dünyası Zayıflamaya Devam Ediyor: IFO Endeksi Düşüşte

Almanya’da iş dünyası görünümü, Eylül ayında kötüleşmeye devam etti. IFO iş iklimi endeksi 86,6’dan 85,4’e düşerken, ekonomistlerin beklentisi 86’ydı. Mevcut durum endeksi de düşerek 86,4’ten 84,4’e geriledi. Bu, ekonomideki zorlukların arttığını ve siparişlerdeki düşüşün devam ettiğini gösteriyor.

IFO Başkanı Clemens Fuest, çekirdek sektörlerin bile baskı altında olduğunu belirtti. Bundesbank, ekonomide sert bir düşüş olasılığının düşük olduğunu söylese de, Almanya ekonomisinin resesyonda olabileceği konusunda uyardı. İkinci çeyrekte %0,1 daralan ekonominin, üçüncü çeyrekte de daralma yaşaması bekleniyor.

Ayrıca, S&P Global bileşik PMI verisi de daralma bölgesine girdi ve imalat sektörü PMI endeksi bir yılın en düşük seviyesine indi. Ekonomistler, Almanya’nın 2024 büyüme beklentilerini düşürüyor ve bazıları daralma öngörüyor. Almanya, 2023’te küçülen tek G7 ülkesi oldu.

Birleşik Krallık’ta Sanatçılara Yönelik Ekonomik Destek ve Freelance Çalışma Reformları

Birleşik Krallık’ta görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren 27 kurum, freelance çalışma dinamikleri, adil ödeme ve sanatçıların finansal istikrarı gibi konularda yeni politikalar geliştirilmesi için bir manifesto yayımladı. Bu manifesto, Pro Creative’in de desteklediği “Grafik Tasarım Alanında Freelance Çalışma Dinamikleri Araştırması” için yol gösterici niteliğinde.

Manifesto özetle şu politikalara dikkat çekiyor:

  • Sanatçıların Finansal Desteklenmesi: Görsel sanatlar alanındaki sanatçıların en düşük ücretli çalışanlar olduğuna vurgu yapılarak, “Smart Fund” gibi toplu lisanslama modelleriyle sanatçılara 300 milyon pounda kadar gelir sağlanabileceği öneriliyor. Ayrıca, bir Freelancer Komisyonu kurulması ve sanatçılara yönelik yapay zeka düzenlemeleri talep ediliyor.
  • Eğitim Müfredatları: Eğitimde yaratıcılığın ön planda olduğu bir müfredat ve öğrencilerin kültürel kurumları ziyaret edebilmesi için finansal destek isteniyor.
  • Uluslararası İşbirliği: Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği ile sanatçı işbirliğini kolaylaştıracak anlaşmalar yapması ve Creative Europe programına yeniden katılım hedefleniyor.
  • Sanatçı Alanları: Sanatçılara üretim ve sergileme için alan sağlanması, uzun vadede sanatçı ekosistemleri için finansman ve yeni gelir modellerinin geliştirilmesi talep ediliyor.

Bu manifesto, pandeminin freelance çalışma koşullarına getirdiği değişikliklere dikkat çekiyor ve sosyal güvence gibi konuların öncelikli politika alanları olacağını vurguluyor.

EY’nin Hindistan’daki Ölüm Soruşturması: Şirketin İzin Eksikliği Ortaya Çıktı

Ernst & Young’ın (EY) Hindistan’ın batısındaki bir ofisi, aşırı iş yükü sebebiyle hayatını kaybettiği iddia edilen 26 yaşındaki bir çalışanın istihdam edildiği ve 2007’den bu yana çalışma saatlerini düzenleyen bir eyalet izni olmadan faaliyet gösterdiği bildirildi. Hindistan hükümetinden kıdemli bir yetkili, EY’nin Pune şehrindeki bu ofisinin Maharashtra eyaletinin Mağazalar ve İşletmeler Yasası kapsamında zorunlu kayıt başvurusunu yapmadığını belirtti.

EY, 26 yaşındaki denetim uzmanı Anna Sebastian Perayil’in ölümüne ilişkin yoğun inceleme altına alındı. Perayil’in annesi, EY Hindistan başkanına yazdığı mektupta kızının aşırı iş yüküne maruz kaldığını iddia etti. Olay, Hindistan’da federal bir soruşturmayı tetikledi.

EY, denetim yapılan küresel üye firması SRBC & Co. LLP’nin Hindistan Çalışma Bakanlığı ile tam iş birliği içinde olduğunu açıkladı. Ancak, konuyla ilgili başka bir yorum yapmayı reddetti.

Hindistan’da özellikle yüksek baskılı işlerde çalışanların fiziksel ve zihinsel sağlıklarının korunmasına yönelik daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği, bu olay sonrasında yaygın bir şekilde tartışılmaya başlandı. Maharashtra’nın ek çalışma komiseri Shailendra Pol, EY’nin Şubat 2024’te başvuruda bulunduğunu, ancak bu başvurunun daha önce yapılmamış olmasından dolayı reddedildiğini belirtti.

Eğer yasalara uyulmaması bir işçinin ciddi yaralanmasına ya da ölümüne yol açarsa, bu durum altı aya kadar hapis cezası veya 500.000 rupi (5.979 Dolar) para cezası ile sonuçlanabilir.

ARAŞTIRMA

Ofise Dönüş Süreci ve Beyaz Yaka Çalışanların Deneyimleri

Twentify tarafından geliştirilen yapay zeka destekli araştırma platformu Quals.ai aracılığıyla yapılan bir çalışma, beyaz yakalı çalışanların yaz dönemi boyunca tamamen uzaktan çalıştıktan sonra ofise dönüş sürecinde yaşadıkları deneyimleri kapsamlı bir şekilde ele almıştır. Çalışma, katılımcıların iş yaşamındaki yeni koşullara nasıl uyum sağladıklarını, hissettikleri duygusal dalgalanmaları ve firmaların bu süreçte alabileceği önlemleri incelemektedir.

Katılımcılar, genel çalışma düzeni hibrit ya da tamamen ofis olan ancak yaz döneminde uzaktan çalışmış 25-34 yaş (%60) ve 35-45 yaş (%40) aralığındaki, ABC1C2 SES grubuna mensup kadın (%60) ve erkek (%40) çalışanlardan oluşmaktadır.

Ofise Dönüş ve Duygusal Etkiler

Çalışanların ofise dönüşü farklı tepkiler doğurmuştur. Bazı çalışanlar için iş arkadaşlarıyla yeniden yüz yüze görüşmek olumlu bir etkileşim sağlarken, diğerleri evdeki rahatlık ve esnekliği kaybetmenin getirdiği stresle başa çıkmak zorunda kalmıştır. Bu süreç, bireylerin çalışma tarzlarına ve alışkanlıklarına göre değişiklik göstermektedir.

Ofis ve Uzaktan Çalışmanın Avantaj ve Dezavantajları

Avantajlar:

  • Sosyalleşme ve Takım Ruhu: Ofis ortamı, çalışanların yüz yüze sosyalleşme imkanı bulduğu ve ekip ruhunun güçlendiği bir alan sunmaktadır. Özellikle ekip çalışmasının kritik olduğu işlerde, bu durum iş verimliliğini artıran önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır.
  • Düzen ve Disiplin: Ofis ortamı, belirli saatlerde çalışma düzeni ve disiplinini sağlar. Bazı çalışanlar bu düzenin, odaklanmalarını ve performanslarını artırdığını belirtmiştir.

Dezavantajlar:

  • Zaman Kaybı ve Ek Maliyetler: Uzun süren ofis yolculukları, çalışanların zaman kaybı yaşamasına ve ulaşım masraflarının artmasına neden olmuştur. Katılımcılar, ofise gitmenin getirdiği ek maliyetlerden ve fiziksel yorgunluktan şikayetçi olmuştur.
  • Esneklik Eksikliği: Ofis kuralları ve sabit çalışma saatleri, çalışanların esneklik beklentilerini karşılamamaktadır. Özellikle evde çalışmaya alışmış olanlar, ofisteki bu katı düzenin motivasyonlarını düşürdüğünü belirtmiştir.

Çalışan Motivasyonu Üzerindeki Etkiler

Çalışanların motivasyonu, iş performanslarını ve tatmin seviyelerini etkileyen önemli bir unsurdur. Araştırmaya katılanlar, motivasyonlarını artıran faktörler arasında yöneticilerden gelen olumlu geri bildirimleri, iş arkadaşlarıyla sosyal etkileşimleri ve kişisel başarılarını vurgulamıştır. Katılımcılar, başarılı işler yaptıklarında takdir edilmelerinin motivasyonlarını artırdığını dile getirmiştir.

Çalışma Modelleri Arasında Denge Kurma

Uzaktan çalışma esnekliği ve fiziksel konforu sağlarken; ofisten çalışma düzen ve sosyalleşme imkanı sunmaktadır. Çalışanların bu iki çalışma modelini dengelemeleri, iş tatminleri ve performansları açısından belirleyici bir rol oynamaktadır.

Ofise dönüş süreci, her çalışan için farklı bir deneyim yaratmıştır. Firmalar, bu süreci yönetirken çalışan geri bildirimlerini dikkate almalı ve çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik adımlar atmalıdır. Esnek çalışma saatleri, sosyal etkinlikler ve rahat bir çalışma ortamı sağlamak, çalışan motivasyonunu artırabilir. Ayrıca, çalışanların esneklik ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım benimsemek, iş-yaşam dengesini korumalarına yardımcı olacaktır.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

İşçiler Arasında Yapılan Halı Saha Maçında İşçinin Sakatlanması İş Kazasıdır

Dosya içeriğine göre davalı şirketin sigortalı çalışanı olan ve davalı şirketin üyesi olduğu dava dışı K. İş Adamları Derneği tarafından düzenlen 2014-2015 Futbol Turnuvası için davalı şirketi temsil eden yetkili kişinin talimatı ile futbol sorumlusu belirlenerek futbol oynayabilen ve gönüllü olan işçiler tarafından oluşturulan “Ö. 1949” adlı futbol takımı kurulduğu, işverenin talimatı ile kurulan bu takımda görev alan davacının 20.01.2015 tarihli müsabakada, halı sahada futbol oynarken sakatlandığı, meydana gelen kaza olayında, futbol takım kadrosunun davalı şirketçe görevlendirilen takım sorumlusu tarafından şirket çalışanları arasından oluşturulmuş olması, halı saha ve diğer giderlerin turnuvaya katılan şirketlerce ve dolayısıyla davalı şirketçe karşılanmış olması, davalı şirket çalışanlarının halı sahaya gidiş-gelişi için servis ve şoför tahsisinin davalı şirketçe sağlanmış olması karşısında, davalı şirketin iş organizasyonu içerisinde görevlendirildiği, bu nedenle 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi birinci fıkrasının c bendi hükmünde belirtildiği şekilde “bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda” meydana gelen kaza olayının iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, E: 2018/5771, K: 2022/8783, T: 08.06.2022

Federal Mahkeme: Kiliseden Ayrılma Nedeniyle İşten Çıkarma – Din Nedeniyle Ayrımcılık

Alman Federal İş Mahkemesine taşınan davada, taraflar, bir çalışanın Katolik Kilisesi’nden ayrılması nedeniyle yapılan iki işten çıkarma işleminin geçerliliği ve buna bağlı talepler konusunda anlaşmazlık yaşamaktadır.

Davacı, Almanya’da Katolik Kilisesi’ne bağlı bir dernekte hamilelik danışmanı olarak çalışmaktadır ve iş sözleşmesi gereği kilisenin belirlediği yönergelere uymayı taahhüt etmiştir. Bu yönergeler, çalışanların Katolik inanç ve ahlak ilkelerine uygun davranmasını gerektirmektedir.

Davacı, Ekim 2013’te Katolik Kilisesi’nden resmen ayrıldığını beyan etmiştir. İşveren, davacının kiliseden ayrılmasının sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğunu belirterek, 1 Haziran 2019 tarihli yazıyla iş sözleşmesini feshetmiştir.

Davacı, bu feshin din veya inanç temelinde ayrımcılık olduğunu iddia etmektedir. Alt mahkemeler, işten çıkarma koruma davasını davacı lehine sonuçlandırmıştır.

Alman İş Mahkemesi, davanın çözümü için Avrupa Birliği Adalet Divanı’na ön karar için iki soru yöneltmektedir:

  • Birlik Hukuku ile Uyumluluk: Dini ilkelere dayanan bir özel kuruluşun, çalışanlarının belirli bir kiliseden ayrılmamasını veya ayrıldıysa yeniden katılmasını talep etmesi, ancak çalışanlarının o kiliseye üye olmasını zorunlu tutmaması ve çalışanının kilise karşıtı herhangi bir faaliyette bulunmaması durumunda, bu uygulama AB hukukuna, özellikle 2000/78/EC sayılı Direktif’e ve Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 10(1) ve 21(1) maddelerine uygun mudur?
  • Haklılık İçin Ek Gereklilikler: İlk soruya olumlu yanıt verilirse, din temelinde bu tür bir eşitsiz muamelenin haklı gösterilmesi için hangi ek gereklilikler geçerlidir?

Mahkeme, Avrupa Birliği hukukunun yorumlanmasının davanın çözümü için gerekli olduğunu belirterek, temyiz işlemlerini Adalet Divanı’nın kararına kadar askıya almıştır.

Bu dava, dini özgürlükler ile ayrımcılık yasağı arasındaki dengenin, özellikle dini kurumlarda çalışanların hakları bağlamında nasıl sağlanacağına dair önemli hukuki soruları gündeme getirmektedir.

Alman Federal İş Mahkemesi’nin 1 Şubat 2024 tarihli kararı, 2 AZR196/22 (A)

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU: Puantaj usulü çalıştırılan proje öğrencilerinin SGK meslek kodunun “Büro Memuru (Genel) 4110.03” olarak seçilmesi, yeşil pasaport hakkı olan çalışanların bu hakkı kaybetmesine neden olabilir. Öğrencilerden alınan geri bildirimlere göre, “stajyer” meslek kodu seçildiğinde yeşil pasaport hakkı korunabiliyor. Bu durumda yeşil pasaport alma hakkı bulunun çalışanlarımızın işe giriş bildirgesinde stajyer olarak seçmemizde bir sorun olur mu? Puantaj usulü çalıştırdığımız çalışanın işe giriş bildirgesinde meslek kodunu büro memuru genel seçmemiz doğru mudur?

CEVAP: Yeşil pasaportu olan kişiler, bir işyeri tarafından çalıştırıldığı & sigortalı yapıldığı sürece bu haklarını kaybedeler. Çünkü orada stajyer temel olarak meslek kodu değil, okul tarafından stajyer sigortalılık türüne ait bildirimi ifade ediyor.

Yani firmanız tarafından bu kişiler stajyer olarak bildirilemeyeceği gibi, bildirilse bile bu hakları kaybedecekler.

Dolayısıyla kişilerin fiilen yaptıkları işe uygun olarak bildirimi (meslek kodu seçimi) doğru olacaktır.

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

İş Yerlerinde Çalıştırılması Zorunlu Kişiler

İşyerlerinde çalıştırılması zorunlu olan kişiler ve ilgili düzenlemeler, Türkiye İş Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde belirtilmiştir. Bunlar kısaca şu şekildedir:

  • Engelli Çalıştırma: İş Kanunu’nun 30. maddesi kapsamında, belirli işyerlerinde engelli çalışan bulundurulması zorunludur.
  • Askerlik ve Kanuni Görev Nedeniyle İşten Ayrılanlar: Askerlik sonrası 2 ay içinde işe geri dönmek isteyen işçiler, eski işlerinde çalıştırılma hakkına sahiptir.
  • İşe İade Edilen İşçiyi Çalıştırma: Geçerli bir sebep gösterilmeden işten çıkarılan işçiler, mahkeme kararıyla işe iade edilme hakkına sahiptir.
  • Ücretin Gününde Ödenmemesi Durumunda Çalıştırma: Ücreti zamanında ödenmeyen işçiler, iş bırakma hakkına sahip olup iş akdi bu nedenle feshedilemez.
  • Toplu İşten Çıkarma Sonrası Çalıştırma: Toplu işten çıkarma durumunda, yeniden işçi alımı yapılırken eski işçilere öncelik verilir.
  • Grev ve Lokavt Süresince Çalıştırma: Teknik zorunluluk nedeniyle grev ve lokavt süresince işyerinde belirli sayıda işçi çalıştırılmalıdır.
  • Sendika Yöneticilerinin Çalıştırılması: İşçi sendikası yöneticilerinin iş sözleşmeleri askıda kalır, görevleri sona erdiğinde işe geri dönme hakları vardır.
  • İş Sağlığı ve Güvenliği Personeli Çalıştırma: İşyeri Hekimi Çalıştırma Zorunluluğu Kanunu ile bütün kamu ve özel sektörde çalışan işyerleri, 50 kişiden az sayıda ve az tehlikeli sınıftaysa iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu kapsamındadır.
  • Avukat Çalıştırma: Belirli büyüklükteki anonim şirketler ve yapı kooperatifleri bir avukat bulundurmak zorundadır.

This email was sent to *|EMAIL|*

why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir