|
|
|
|
|
|
Türkiye’nin AB Hazır Giyim İhracatında Düşüş
|
|
Avrupa Birliği ülkelerinin 2024 yılının Ocak-Mayıs döneminde hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %4,7 düşüşle 37 milyar Euro oldu. Aynı dönemde, Türkiye’nin bu bölgeye yaptığı hazır giyim ihracatı %10,3 düşüşle 4 milyar 265 milyon Euro’ya geriledi. Bu düşüşle, Türkiye’nin AB hazır giyim ithalatından aldığı pay %11,5’e kadar inerek son 4 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Türkiye’nin kg başına ihracat değeri de 21,5 Euro’dan 20,3 Euro’ya düştü.
Tekstil sektöründe ise Türkiye, aynı dönemde görece daha iyi bir performans sergileyerek %1,7 düşüş yaşadı. Bu dönemde tekstil sektörünün AB bölgesindeki pazar payı %18,6’ya çıkarak son 3 yılın en yüksek seviyesini gördü. Avrupa Birliği’nin tekstil ithalatında en büyük ikinci tedarikçisi olan Türkiye, pazar payını artırırken, ürünlerin kg başına ortalama fiyatı ise 4 Euro’ya düştü.
|
|
|
|
|
Kadınların İş Gücüne Katılım Oranı
|
|
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yürüttüğü çalışmalar ile kadınların iş gücüne katılım oranı 2024’ün ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre %2,5 artarak %36,6’ya ulaştı. Kadın istihdamı ise aynı dönemde %32,6’ya yükseldi. Bakanlık, “Finansal Okuryazarlık ve Kadının Ekonomik Güçlenmesi Seminerleri” ile 750 bin kadına destek sağladı ve “Kooperatifler Yoluyla Kadının Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında 1190 yeni kadın kooperatifi kuruldu.
Ayrıca, “Genç Kadınlar Geleceğini İnşa Ediyor Projesi” ile genç kadınların iş, staj ve eğitime erişimleri desteklenirken, “Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi” kapsamında 931 kız öğrenci desteklendi. Bakanlık, 2028 yılı sonuna kadar kadınların iş gücüne katılım oranını %40,1’e çıkarmayı hedefliyor.
|
|
|
|
|
Bakan Işıkhan’dan Yabancılara Hızlandırılmış Çalışma İzni Açıklaması
|
|
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Türkiye Tech Visa” programının tanıtımında, Türkiye’de start-up kurmak isteyen yabancılara hızlandırılmış çalışma izni süreci sunacaklarını açıkladı. Program kapsamında, ilk başvuruda 3 yıla kadar çalışma izni verilecek. Bu girişim, teknoloji alanında üstün yeteneklere sahip yabancılar ile yenilikçi iş modelleri ve teknolojiye dayalı çalışmaları olan tekno-girişimleri Türkiye’ye kazandırmayı hedefliyor.
Işıkhan, bu program ile yabancı girişimcilerin bilgi ve deneyimlerinden faydalanarak yerli iş gücünün kapasitesini artırmayı ve inovasyon sistemine katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Ayrıca, bu girişimin Türkiye’de hızla gelişen start-up ekosistemine yeni aktörler ekleyerek küresel rekabette geri kalmamak için önemli olduğunu vurguladı.
Program, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile işbirliği içerisinde yürütülüyor ve 1 Eylül 2022’den bu yana “Uluslararası Yetenek Transferi Programı” kapsamında, belirlenen mesleklerde çalışacak yabancılara istisnai usullerle çalışma izni sağlıyor. Bugüne kadar bu program sayesinde 2.544 yabancı yetenek Türkiye’ye kazandırıldı.
Türkiye Tech Visa programı ile Türkiye’de daha yenilikçi ve rekabetçi bir yatırım ortamı oluşturulması hedefleniyor.
|
|
|
|
|
Hızlı Yaşlanmayla Birlikte Sağlık Harcamaları %95 Arttı
|
|
Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun artmasıyla, SGK’nın genel sağlık sigortası harcamalarında önemli bir artış yaşandı. 2022 yılında 283 milyon TL olan bu harcamalar, 2023 yıl sonunda %95.3 artarak 553 milyon TL’yi aştı. Bu durum, hızla yaşlanan nüfusun sağlık sistemine olan etkisini gösteriyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de ortanca yaş 2022’de 33.5 iken 2023’te 34’e yükseldi. Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı %68.3’e ulaşırken, 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı %10.2’yi aşarak ülkenin yaşlı bir nüfusa sahip olduğunu gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %10 seviyesine yaklaşmasını yaşlı nüfusa sahip olmanın göstergesi olarak kabul ediyor.
SGK verileri, yaşlı nüfusun artması ve işgücünün azalmasıyla birlikte genel sağlık sigortası harcamalarının daha da artacağını gösteriyor. Aktüeryal ve mali sürdürülebilirliği sağlamak için EYT düzenlemesiyle birlikte aktif-pasif oranının gerilemesi göz önüne alındığında, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için özel politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
|
|
|
|
|
Boeing Binlerce Çalışanını Ücretsiz İzne Çıkarıyor
|
|
Boeing, yaklaşık 30 bin makinistin Cuma günü greve gitmesi ve uçaklarının üretimini durdurması sonrası on binlerce çalışanını geçici olarak ücretsiz izne çıkaracağını duyurdu.
CEO Kelly Ortberg çalışanlara gönderdiği e-postada, “Önümüzdeki günlerde çok sayıda ABD merkezli yönetici, müdür ve çalışanı etkileyecek geçici ücretsiz izinler başlatıyoruz. Grev süresince her dört haftada bir belirli çalışanların, bir hafta ücretsiz izin almasını planlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Ortberg ayrıca kendisinin ve diğer Boeing liderlerinin “grev süresince ödemelerde kesinti yapacaklarını” söyledi.
Sendika, “Doğrudan veya arabuluculuk yoluyla daha fazla görüşmeye açık olsak da, şu anda ek bir tarih planlanmadı. Üyelerimizin hak ettiği sözleşme için mücadele etmeye tamamen kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Boeing, sendika açıklamasıyla ilgili yorum talebine hemen yanıt vermedi.
|
|
|
|
|
Euro Bölgesi’nde Enflasyon Düşüşte
|
|
Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon, Ağustos ayında %2,2’ye gerileyerek Temmuz ayındaki %2,6 seviyesinden düştü. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise Ağustos’ta aylık bazda %0,1 olarak gerçekleşti. Piyasa beklentileri, yıllık enflasyonun %2,2, aylık enflasyonun ise %0,2 olması yönündeydi.
Euro Bölgesi’nde çekirdek enflasyon ise yıllık %2,8 ve aylık %0,3 olarak ölçüldü. Avrupa Birliği (AB) genelinde ise yıllık enflasyon Temmuz’daki %2,8’den Ağustos’ta %2,4’e geriledi ve TÜFE aylık bazda %0,1 oldu.
Enflasyonun ana bileşenlerinde, Euro Bölgesi’nde en yüksek yıllık enflasyon %1,88 ile hizmet sektöründe kaydedildi. Bunu %0,46 ile gıda, alkol ve tütünürünleri, %0,11 ile enerji dışı sanayi ürünleri izledi. Enerji ürünlerinde ise %0,29’luk bir düşüş görüldü.
Ağustos ayında yıllık enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler, %5,3 ile Romanya, %4,3 ile Belçika ve %4 ile Polonya oldu. Büyük Avrupa ülkelerinde ise enflasyon İtalya’da %1,2, Almanya’da %2, Fransa’da %2,2 ve İspanya’da %2,4 olarak kaydedildi.
|
|
|
|
Kanada’da Öğrenci İzinlerinde ve Çalışma Politikalarında Değişiklik
|
|
Kanada hükümeti, ülkeye gelen geçici ikamet edenlerin sayısını azaltmak amacıyla, yabancı öğrenciler için verilen öğrenci izinlerini kısıyor ve çalışma izinleri için uygunluk kriterlerini sıkılaştırıyor. Bu değişiklikler, Başbakan Justin Trudeau’nun Liberal hükümetinin, Kanada’daki geçici ikamet edenlerin, özellikle uluslararası öğrenciler ve yabancı işçilerin sayısını azaltmayı hedeflediği bir dönemde yapıldı.
Yeni düzenlemeler, 2025 yılında verilen uluslararası öğrenci izinlerinin sayısını 437.000’e düşürmeyi planlıyor. 2023 yılında bu sayı 509.390’du ve 2024’ün ilk yedi ayında ise 175.920 oldu. Değişiklikler ayrıca, bazı öğrencilerin ve geçici yabancı işçilerin eşlerinin çalışma izni almalarını da sınırlayacak. Kanada hükümeti, ayrıca vize bütünlüğünü güçlendirme ve dolandırıcılığı tespit etmek için önlemleri gözden geçirme planlarını duyurdu.
Hükümet, geçici yabancı işçi programını sınırlandırarak bazı sektörlerde düşük ücretli yabancı işçi oranını azaltmayı hedefliyor. Bu değişiklikler, Kanada’nın geçici ikamet edenlerin sayısını artırma politikasından geri adım atma girişimi olarak görülüyor.
|
|
|
|
|
Wall Street’te Aşırı Çalışma Sorunuyla Mücadelede Yeni Atama
|
|
Wall Street’teki aşırı çalışma sorunu ile mücadele etmeye odaklanan JPMorgan, genç bankacılarını ve analistlerini denetlemek için yeni bir rol oluşturdu. Bankada yaklaşık 14 yıldır çalışan Ryland McClendon, bu ayın başında “küresel yatırım bankacılığı ortakları ve analist lideri” olarak seçildi. Bu yeni pozisyonda McClendon, bankanın genç çalışanlarının “refahı ve başarısına” odaklanacak.
Bu atama, Bank of America’daki genç bir bankacının, aşırı çalışma nedeniyle akut koroner arter trombüsü sonucu ölmesinin ardından geldi. Olay, genç bankacılar arasında aşırı iş yükü ve uzun çalışma saatlerine yönelik endişeleri yeniden gündeme getirdi. Wall Street firmaları, bu tür sorunlarla başa çıkmak için maaş artışları, atölye çalışmaları düzenleme ve hafta sonları çalışmayı yasaklama gibi önlemler aldı.
JPMorgan, genç çalışanlarının refahını ve iş-yaşam dengesini geliştirmeye yönelik bu adımı atarken, yatırım bankacılığı alanında güçlü bir performans sergilemeye devam ediyor.
|
|
|
|
|
ILO’nun Genç İstihdamına Yönelik Bulguları
|
|
ILO’nun “Çalışma Yaşamının Geleceği” podcast’inde, genç istihdamı ve gençlerin karşılaştığı zorluklar ele alındı. ILO’nun son raporu, genç istihdamı ile ilgili önemli bulguları ortaya koyuyor. Özellikle işsizlik ve iş güvencesizliği, gençler arasında artan bir endişe kaynağı. Ayrıca, eğitim veya istihdamda olmayan gençlerin (NEET) sayısındaki artış dikkat çekiyor.
- Pandemi sonrası genç işsizlik oranında bir düşüş gözlemlense de, bu iyileşmenin evrensel olmadığı vurgulanıyor. Özellikle bazı bölgelerde, genç işsizlik oranları hala yüksek.
- Çoğu genç, uzun vadeli istikrar ve sosyal güvenlik sunan işlere erişimde zorluklar yaşıyor. Özellikle düşük gelirli ülkelerde, gençler genellikle kayıt dışı ve geçici işlerde çalışmak zorunda kalıyor.
- İstihdamda, eğitimde veya öğretimde olmayan gençlerin sayısı, küresel düzeyde artıyor. Bu, özellikle genç kadınlar arasında daha belirgin bir sorun olarak görülüyor.
- Eğitimli gençler, yeterli sayıda üst düzey iş bulunmadığında, niteliklerinin altında işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu, ekonomilerin gençlerin yeteneklerine uygun iş yaratmada yetersiz kaldığını gösteriyor.
ILO Temsilcilerinin Görüşleri:
- Raporun baş yazarı Sara Elder, gençlerin istihdam sorunlarının sadece eğitimle çözülemeyeceğini, hükümetlerin ve işverenlerin de bu süreçte önemli bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.
- Morgan Williams, iş dünyasına girişte gençlerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekti ve işverenlerin, gençlere yönelik iş ilanlarını daha ulaşılabilir hale getirmeleri gerektiğini belirtti.
- Tino Gwenyaya, Sahra altı Afrika’da yüksek kayıt dışı istihdamın gençler için hem bir fırsat hem de bir zorluk olduğunu ifade etti. Resmi sektörün eksikliklerini vurgularken, gençlerin kendi gelirlerini kontrol edebildikleri kayıt dışı sektöre yöneldiklerini belirtti.
Öneriler:
- Gençler, kendilerini güçlendirerek politika yapım süreçlerine katılmalı ve haklarını savunmalıdır.
- Hükümetler, genç istihdamını artırmak için uzun vadeli stratejiler geliştirmeli ve işverenlerle iş birliği yapmalıdır.
- Eğitim sistemleri, ekonominin ihtiyaçlarıyla uyumlu beceriler kazandırmalı ve gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmalıdır.
Genç istihdamı, hem ekonomik büyüme hem de toplumsal gelişim için kritik bir öneme sahiptir. ILO’nun raporu, bu alandaki sorunları vurgulamakta ve gençlerin iş piyasasına daha iyi entegrasyonunu sağlamak için çözüm yolları önermektedir.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
|
Yargıtay’dan Üçlü Vardiya İçin Fazla Çalışma Kararı
|
|
“Dosya kapsamına göre davalı işçilerin üçlü vardiya düzeninde çalıştıkları uyuşmazlık konusu değildir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince üçlü vardiya sisteminde fazla çalışma yapılmasının fiilen mümkün olmadığı kabul edilmektedir. Her ne kadar davacı şirkete ait işyerinin istasyon bölümünde çalışan işçilerin ara dinlenme kullanmadan ve işin başından ayrılmadan çalıştıkları taraf tanıklarınca belirtilse de her şeyden önce, üçlü vardiya sisteminde 8 saatlik zaman diliminde zorunlu ihtiyaçlar nedeniyle en az yarım saatlik ara dinlenmesi yapıldığının kabulü gerekmektedir. Zira ara dinlenmenin mutlaka işyeri dışında kullanılmasının aranmaması gerektiği dikkate alındığında, davalı işçilerin fazla çalışma ücretine hak kazanacak şekilde fazla çalışması bulunmadığı görülmektedir. Açıklanan nedenle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olmuştur”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas: 2024/1076, Karar: 2024/4533, Tarih: 11.03.2024.
|
|
|
Tesco ve USDAW Davasında Karar: İşçilerin Sözleşmeli Hakları Güvence Altında
|
|
İngiltere’deki büyük süpermarket zinciri Tesco ile Mağaza, Dağıtım ve İlgili İşçiler Sendikası (USDAW) arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlık, Yüksek Mahkeme’nin sendika (ve işçiler) lehine verdiği kararla sonuçlandı.
Davada, Yüksek Mahkeme, işverenlerin çalışanlardan belirli avantajları (bu durumda sözleşmeye dayalı ek ücret) kaldırmak istediğinde dikkat etmeleri gereken bir karar verdi. Özellikle, iş sözleşmelerini feshedip çalışanları yeniden işe alarak bu avantajları sona erdirme niyetindeyseler, çalışanların bu haklarından mahrum edilemeyeceğini belirten bir zımni şart ile sınırlanabileceklerini doğruladı.
2007 yılında Tesco, bazı dağıtım merkezlerini kapatma ve çalışanları yeni yerlere taşımaya teşvik etmek amacıyla “Retained Pay” (Korunan Ücret) politikasını tanıttı. Bu, çalışanların iş sözleşmelerinde kalıcı bir hak olarak tanımlandı ve sadece karşılıklı rıza veya terfi gibi belirli durumlarda değiştirilebileceği belirtildi.
2021’de Tesco, bu ek ödemeyi kaldırmak istedi ve çalışanlara bu haklardan feragat etmeleri karşılığında 18 aylık ek ödeme teklif etti. Kabul etmeyenler için işten çıkarılıp, aynı şartlarla ancak ek ödeme olmadan yeniden işe alınacakları bildirildi.
Yüksek Mahkeme, Tesco’nun bu eylemini engelleyerek, işverenin çalışanların ek ücret hakkını ortadan kaldırmak amacıyla işten çıkarma hakkını kullanamayacağını belirtti.
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
|
SORU: E-vizite ekranlarında arşive düşen kısa süreli raporların onaylanması zorunlu mudur?
|
|
CEVAP: İş kazası ve meslek hastalığı ile analık durumlarına bağlı raporlarda bir gün dahi olsa bildirim yapılması zorunlu iken hastalık nedeniyle iki güne kadar alınan raporlarda bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır. Nitekim iki güne kadar olan hastalık raporlarında Kurumca işgöremezlik ödeneği verilmemektedir.
Dolayısıyla arşive düşen raporlar iki gün ve altında olan hastalık raporları ise bildirim yükümlülüğünüz olmadığından bir işlem yapmanıza gerek bulunmuyor.
Ancak iki günün altında olsa dahi analık veya iş kazası raporu mevcutsa, yahut bazı durumlarda trafik kazası sonucu verilen raporlarda arşive kaldırılabiliyor, böyle bir rapor söz konusu ise bildirim yükümlülüğü devam eder.
|
|
|
|
|
İş Hukuku Kapsamında Ara Dinlenme Süreleri
- Ara dinlenme, günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere verilen dinlenme süresidir. (m.68/I) Uygulamada ara dinlenme genellikle “öğlen tatili” veya “yemek paydosu” olarak ifade edilmektedir.
- 4857 Sayılı İş Kanunu’nda, günlük çalışma süresi içinde ara dinlenme sürelerini düzenlemiştir. (m.68/I) İş Kanunu’na göre;
- Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
- Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
- Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat ara dinlenmesi verilir.
- Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
- Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralıklı olarak kullandırılabilir.
- Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
- Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|