24.06.2025 – Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

İrlanda’da Konut Krizi İş Hukukunu Etkiliyor: Yurtdışına Taşınan Çalışanın Sözleşmesi Geçerli Şekilde Sonlandırıldı

İrlanda’da konut krizinin iş yaşamına yansıyan sonuçlarıyla ilgili dikkat çeken bir karar alındı. Dublin’de bulunan EnableIreland Sandymount School’da özel eğitim alanında görev yapan Francisco Martin Santano isimli çalışan, yaşadığı evden çıkmak zorunda kalınca işverenden bir yıl süreyle ücretsiz izin talebinde bulundu. Çalışanın, Dublin’de artan yaşam maliyetleri ve kiralık konut bulamaması nedeniyle böyle bir talepte bulunduğu belirtildi. Ancak işveren, eğitim kurumunda aynı anda sadece sınırlı sayıda personele ücretsiz izin verilebildiğini, mevcut kontenjanın dolu olduğunu gerekçe göstererek talebi reddetti. Çalışan yaptığı itirazlarda da sonuç alamayınca, 2023 yılı yaz aylarında İspanya’ya dönmek zorunda kaldı.

Bir süre sonra Dublin’de yeniden konaklayacak yer bulduğunu belirten çalışan, eski görevine dönmek istediğini işverene bildirdi. Ancak işveren, eğitim öğretim yılının başında göreve başlamadığı ve uzun süre yurtdışında kaldığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin “hukuki imkansızlık” (sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi) nedeniyle sona erdiğini bildirdi.

Çalışan, bu durumu haksız fesih olarak değerlendirdi ve İrlanda Çalışma İlişkileri Komisyonu’na (WRC) başvurdu. Ayrıca işverenin ,kendi hakkında tuttuğu verilere ulaşmak için yaptığı bilgi edinme başvurusuna da uzun süre yanıt vermediğini, bu nedenle Veri Koruma Kurumu’na şikayet dilekçesi verdiğini belirtti.

Komisyon, öncelikle kişisel verilerin korunması konusunun kendi görev alanında olmadığını, bu şikayetin doğrudan İrlanda Veri Koruma Kurumu tarafından değerlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Esas yönünden yapılan incelemede ise çalışanın iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmediği, konut bulamadığı için uzun süre yurtdışında kalmasının sözleşmenin ifasını imkansız hale getirdiği tespiti yapıldı. Komisyon kararında, işverenin eğitim kurumunun işleyişini ve öğrencilerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduğu, çalışan kontenjanı ve hizmet gerekleri nedeniyle ücretsiz izin talebinin reddedilmesinin hukuka uygun olduğu vurgulandı.

İrlanda’daki bu karar, iş sözleşmesinin imkansızlık nedeniyle sona ermesi uygulamasının istisnai de olsa gündeme gelebileceğini ve konut krizi gibi sosyal faktörlerin iş ilişkilerinde doğrudan etkili olabileceğini gösteriyor.

ARAŞTIRMA

Küresel İş Gücü Krizi: Sessiz İstifa ve Demografik Gerçeklerin Kurumlara Etkisi

McKinsey & Company tarafından yayımlanan rapor, iki güncel analiz ışığında, iş dünyasını etkileyen iki kritik küresel eğilimi mercek altına almaktadır: “sessiz istifa”nın (quiet quitting) işletmelere olan görünmeyen maliyetleri ile demografik değişimlerin ekonomiler ve sosyal yapılar üzerindeki uzun vadeli etkileri. nı özetlemektedir.

Sessiz İstifanın (Quiet Quitting) Kurumlara Maliyeti

1. Arka Plan

  • Pandemi sonrası dönemde istifa oranları azaldı, ancak işinden memnun olmayan ve yalnızca zorunlu görevlerini yerine getiren çalışan oranı arttı.
  • McKinsey analizine göre İngiltere’deki çalışanların %20’si işini bırakmak istese de iş bulma endişesiyle bunu yapmıyor.

2. Sessiz İstifanın Kurumsal Maliyetleri

  • Sessiz istifa eden çalışanlar, kurumlarda düşük üretkenlik, daha fazla devamsızlık ve düşük yenilik kapasitesine yol açıyor.
  • McKinsey, bu durumun büyük ölçekli şirketler için maaş giderlerinin %4’üne denk gelen maliyetlere yol açabileceğini belirtiyor.

3. Niceliksel Bulgular

  • McKinsey verileri:
    • Çalışanların %10’u “aktif istifa aşamasında”
    • %11’i “aktif olarak motivasyonu düşük, olumsuz etkileyici”
    • %32’si “pasif olarak düşük bağlılıkta”
    • Yani toplamda işgücünün %20–40’ı sessiz istifacı konumunda
  • Bu grup, işi bırakmayan ancak düşük tatminli çalışanlardan oluşuyor ve 3 kat daha fazla iş memnuniyetsizliği gösteriyor.

4. Kurumlara Tavsiyeler

  • Sessiz istifayı önlemek için önerilen aksiyonlar:
    • Açık iletişim ortamı sağlamak
    • Başarıyı takdir etmek
    • Esnek çalışma modelleri sunmak
    • Bireyselleştirilmiş gelişim ve kariyer planlaması
    • Psikolojik güvenliğin sağlandığı bir kültür oluşturmak

Demografik Gerçekler ve Geleceğe Hazırlık

1. Demografik Değişimin Temel Unsurları

  • Küresel nüfusun 2084’te 10.3 milyara ulaşması ve sonrasında düşmesi bekleniyor.
  • Ancak bu ortalama, ülkeler arasında büyük farklılıklar barındırıyor:
    • Gelişmiş ekonomilerde nüfus yaşlanıyor ve azalıyor.
    • Afrika’da nüfus artışı sürecek.

2. Üç Dalga Modeli

  • Dalga 1: Gelişmiş ülkeler ve Çin – Nüfus düşmeye başladı
  • Dalga 2: Hindistan, Orta Doğu, Latin Amerika – Çalışan nüfus zirveye yaklaştı
  • Dalga 3: Sahra Altı Afrika – Çalışan nüfus artışı 50 yıl daha sürecek

3. Ekonomik Zorluklar

  • 2050’ye kadar bazı ülkelerde 1 emekliye 2 çalışan düşecek
  • Kamu transferleri ve emeklilik sistemleri sürdürülemez hale gelecek
  • Avrupa’da açıkları finanse etmek için işçi maaşlarının %33–46’sına denk gelen vergi yükü gerekebilir

4. Alternatifler ve Riskler

  • Göç: Ancak mevcut seviyelerin 2–5 katına çıkarılması gerekir
  • Doğurganlık artışı: Zor görünüyor
  • Yapay zeka: Üretkenlikte %2 ek büyüme sağlayabilir
  • İleri yaşlarda çalışma: Japonya örneğinde dahi 65 yaş üstü haftada yalnızca 7 saat çalışıyor

5. Politika Önerileri

  • Sağlıklı yaşlanmayı teşvik etmek
  • 50 yıllık kariyer modeline uygun eğitim ve geçiş planları
  • Aile dostu politikalar (kreş, konut, esnek çalışma)
  • Gençler için ekonomik fırsatlar ve eşitlikçi dönüşüm

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Yargıtay: Aralıklı Kısmi Süreli Çalışan İşçi Yıllık Ücretli İzne Hak Kazanır

Ambar işçisi olarak çalışan davacının iş olduğunda işe çağrıldığı, yapılan işin yılın her mevsiminde olduğu, sigorta kayıtlarında her ay aralıklı da olsa bildirimler yapıldığı, bilirkişinin de bu tespitten yola çıkarak kısmi süreli çalışmadan söz ettiği anlaşılmaktadır. Davacının yıllık ücretli izne hak kazanmaması için mevsimlik bir çalışma olması gerekir. Oysa çalışmanın mevsimlik olmadığı, aralıklı kısmi süreli bir çalışma olduğu anlaşılmaktadır. Davacı aralıklı çalışmada yıllık ücretli izne hak kazanır. İş Hukukunda istisnai hükümlerin dar yorumlanması esastır. Aralıklı çalışmanın mevsimlik olarak yorumlanarak davacının kullanmadığı yıllık izinlerin hesabı ve hüküm altına alınması yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesine göre ödenmesi gereken ihbar tazminatında faize hak kazanabilmek için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Bununla birlikte bireysel ya da toplu iş sözleşmesiyle, iş sözleşmesinin feshi halinde ihbar tazminatının ödeme zamanıyla ilgili olarak açık bir hükme yer verilmişse, belirlenen ödeme tarihi faiz başlangıcı olarak esas alınır (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2008/30158 E, 2008/28418 K.). İşe iade davası sonrasında, işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, ihbar tazminatına hak kazanılan tarih işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonu olup, faiz başlangıç tarihi temerrüt yoksa dava tarihidir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ihbar tazminatına dava tarihi yerine fesih tarihinden faiz işletilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2013/8689, K. 2015/5778, T. 11.02.2015

Mahkeme, Çalışma Saatlerinde Alkol Tükettiği İçin İşten Çıkarılan Çalışanın Fesih Kararını Haksız Buldu

İspanya’nın Murcia bölgesindeki Yüksek Mahkeme, bir elektrikçinin çalışma saatlerinde alkol tükettiği gerekçesiyle işten çıkarılmasını hukuka aykırı buldu. Mahkeme, işverenin çalışanın “sarhoş, alkollü veya görevini yapamayacak durumda olduğunu” kanıtlayamadığına hükmetti.

Olayın Detayları:

27 yıldır aynı şirkette çalışan elektrikçi, Temmuz 2021’de işveren tarafından tutulan özel dedektifler tarafından takip edildi. 5 Temmuz’da, sabah 08:27’de bir barda içki içtiği, öğle yemeğinde dört kutu San Miguel bira ve bir litre Estrella de Levante birası aldığı gözlemlendi. Aynı gün ilerleyen saatlerde bir kutu bira daha içti. İki hafta sonra, kendisi ve iki iş arkadaşının birlikte toplamda yedi litre bira içtiği, sonrasında iki adet 330 ml Heineken içtiği, ardından tekrar bira tüketip ofise döndüğü tespit edildi. Birkaç gün sonra ise, öğle yemeğinden önce 330 ml bira, yemekte ise üç kadeh kırmızı şarap ve bir shot brendi içtiği kaydedildi.
Çalışanın, “tekrarlayan ve aşırı alkol tüketimiyle kendi ve iş arkadaşlarının güvenliğini tehlikeye attığı” gerekçesiyle iş akdi feshedildi.

Mahkemenin Kararı:

Dedektifin raporlarında çalışanın yürüyüşünde veya davranışlarında sarhoşluk belirtisi olmadığı belirtildi. Hiçbir belge veya tanık ifadesi, çalışanın alkolün etkisinde olduğunu ya da görevini yerine getiremeyecek durumda olduğunu ortaya koymadı. Alkol tüketiminin çoğunlukla mola zamanlarında gerçekleştiği, sıcak yaz şartları ve bölgesel alışkanlıkların dikkate alınması gerektiği vurgulandı. Ne kadar alkolün çalışana, ne kadarının iş arkadaşlarına ait olduğu net olmadığı için sürüş için yasal sınırın aşılıp aşılmadığının tespit edilemediği belirtildi.

Şirketin ya çalışanı işe iade etmesi ya da 47.000 Euro tazminat ödemesi kararlaştırıldı.

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU:  Bir çalışanımız, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kapsamında maaşından kesilen tutarın artırılarak BES katkısının yükseltilmesini talep etmektedir. Çalışanın talebine istinaden, maaşından daha yüksek oranda kesinti yapılabilmesi için izlenmesi gereken yasal ve idari süreç hakkında bilgi verebilir misiniz?

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

İşyeri veya İşyeri Bölümünün Devri Hakkında Bilgilendirme

  • Bir işyerinin tamamı veya belirli bir bölümü, hukuki bir işlem yoluyla üçüncü kişilere devredilebilir.
  • Devir tarihi itibarıyla işyerinde veya devredilen bölümde çalışan personelin mevcut iş sözleşmeleri ve bu sözleşmelere bağlı tüm hak ve yükümlülükler devralan işverene aynen geçer.
  • Devralan işveren, özellikle çalışanın hizmet süresine bağlı hak ve yükümlülüklerde, çalışanın devreden işveren nezdinde işe başladığı tarihi esas almak zorundadır.
  • Devreden ve devralan işveren, devir öncesine ait olup devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar bakımından müteselsilen sorumludur. Ancak, devreden işverenin bu borçlardan kaynaklı sorumluluğu, devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.

İş Sözleşmelerinin Durumu ve Fesih Yasağı

  • İşyerini devreden veya devralan işveren, yalnızca işyeri veya işyeri bölümünün devrini gerekçe göstererek çalışanların iş sözleşmesini feshedemez.
  • Söz konusu devir işlemi, işçi açısından da haklı fesih nedeni teşkil etmez.
  • Ancak devreden veya devralan işveren, ekonomik, teknolojik veya iş organizasyonundaki değişikliklerden kaynaklanan zorunluluklar nedeniyle fesih yoluna başvurabilir.
  • İşçi ve işverenin, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlenen haklı sebeplere dayalı derhal fesih hakları saklıdır.

Bu kapsamda işverenlerin, işyeri devri sürecindeçalışanların haklarını gözetmeleri ve mevzuat gerekliliklerine uygun hareketetmeleri büyük önem taşımaktadır.

This email was sent to *|EMAIL|*

why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir