|
|
|
|
İŞKUR, 5 Ayda 614 Bin 586 Kişinin İşe Yerleşmesine Aracılık Etti
|
|
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ocak-Mayıs döneminde 614 bin 586 kişinin işe yerleşmesine aracılık ettiklerini bildirdi.
Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) aracılığıyla vatandaşların iş arama süreçlerine destek olduklarını ve çalışma hayatının ihtiyaçlarını tespit ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Ocak-Mayıs aylarında toplam 614 bin 586 işe yerleştirmeye aracılık ettik. 1,3 milyondan fazla bireysel görüşme ve 374 bin 996 iş yeri ziyareti gerçekleştirdik. 986 bin 856 açık iş (işveren tarafından talep edilen-ihtiyaç duyulan eleman) tespit ettik.”
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sanayi Bakanlığı’ndan Depreme Dayanıklı Üretim Hamlesi: Riskli OSB’ler Taşınıyor
|
|
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, beklenen İstanbul depremi nedeniyle sanayi üretimini daha güvenli alanlara taşımak için kapsamlı bir strateji başlattı. 2030 stratejisi kapsamında yürütülen bu çalışma, özellikle deprem riski taşıyan organize sanayi bölgelerini hedef alıyor.
Çalışmanın Temel Adımları:
- Risk Analizi: İlk olarak, riskli organize sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri deprem açısından detaylı bir analize tabi tutulacak.
- Yeni Alanlar: Analiz sonucunda taşınması gereken işletmelere güvenli ve altyapısı uygun yeni bölgeler tahsis edilecek. Bu yeni sanayi alanları, afetlere dayanıklı altyapı standartlarına göre inşa edilecek.
- Mevcut Bölgelerde Güçlendirme: Taşınmanın mümkün olmadığı riskli sanayi bölgelerindeki mevcut yapılar için güçlendirme projeleri uygulanacak. Bu sayede üretimin aksamadan devam etmesi amaçlanıyor.
- Lojistik Öncelik: Yeni organize sanayi bölgeleri, demiryolu ve liman bağlantılarıyla entegre şekilde planlanacak. Bu entegrasyon, lojistik maliyetlerini düşürerek üretimin sürdürülebilirliğini artıracak.
- Finansman ve Özel Sektör Desteği: Bu stratejik dönüşüm için özel sektör yatırımları teşvik edilecek ve yeni finansman mekanizmaları oluşturularak geçişin ekonomik yükü hafifletilecek.
Bakanlık, bu adımlarla sanayi üretimini doğal afetlere karşı daha dirençli hale getirmeyi ve uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Geleneksel Meslekler Yapay Zeka Sürecinden Nasıl Sağ Çıkacak?
|
|
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) İş Ücretleri ve İstihdam Oluşturma Başkanı Till Leopold’un açıklamalarına göre, teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve demografik değişimler iş gücü piyasasını derinden etkilerken, bazı geleneksel mesleklerin ayakta kalacağı, hatta yükseleceği öngörülüyor.
Yapay Zeka ve Otomasyonun Etkisi:
- Kaybolan Meslekler: Dijitalleşme ve yapay zeka, banka gişe görevliliği, müşteri temsilciliği, muhasebecilik, veri girişi ve kasiyerlik gibi rutin, tekrarlayan beyaz yakalı işlerin yanı sıra, montaj işçiliği ve depo görevliliği gibi mavi yakalı meslekleri de tehdit ediyor. Artık grafik tasarımı gibi yaratıcı meslekler de bu risk grubuna dahil olmaya başlıyor.
- Dönüşen Beceriler: Meslekler tamamen yok olmaktan ziyade, içerikleri ve gerektirdiği beceriler hızla değişiyor. 2030 yılına kadar temel becerilerin yaklaşık % 40’ının farklılaşması bekleniyor.
Geleneksel Mesleklerin Geleceği:
Till Leopold’a göre, gelecekte yükselecek mesleklerin hepsi “fütüristtik” değil; demografik değişimler ve toplumsal ihtiyaçlar geleneksel alanlara olan talebi artıracak:
- Sağlık ve Bakım: Yaşlanan nüfus sebebiyle hemşire, sosyal hizmet uzmanı, kişisel bakım ve danışmanlık uzmanı gibi mesleklere olan ihtiyaç artacak.
- Eğitim: Özellikle ilk ve ortaokul öğretmenleri için pozisyonlar genişleyecek.
- Temel Hizmetler: Tarım ve inşaat işçileri, teslimat şoförleri ve satış elemanları gibi önde gelen mesleklerde önemli artışlar öngörülüyor.
- El Sanatları ve Zanaatkarlık: Dijitalleşme ve seri üretim baskısına rağmen, Leopold zanaatkarlık işlerinin insanlar tarafından hala değerli görüldüğünü belirtiyor. Geleneksel kitap tamirciliği, sarraflık, ayakkabıcılık, terzilik, bakırcılık gibi zanaatlar yok olma riskiyle karşı karşıya olsa da, kültürel önemleri devam ediyor.
Diğer Önemli Faktörler:
- Yeşil Dönüşüm: İklim değişikliğiyle mücadele, kömür madenciliği ve petrol işçiliği gibi fosil yakıt temelli mesleklerde daralmaya yol açarken, elektrikli araç uzmanlığı, yenilenebilir enerji ve çevre mühendisliği gibi meslekleri yükseltiyor.
- Akıllı Tarım: Akıllı tarım teknolojileri (otomatik sulama, sensörler, dronlar),geleneksel çiftçilik ve çobanlıkta insan gücüne olan ihtiyacı azaltıyor.
- Genç İş Gücü ve Deneyim Aktarımı: Genç çalışanların mesleki deneyim kazanma yolları ve deneyimli profesyonellerin sezgisel bilgilerini yeni nesillere aktarma yöntemleri, yapay zekanın artan rolüyle birlikte önemli bir soru işareti haline geliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yeni Nesil Çalışma Kültürü: “Geek Ekonomisi” Yükselişte
|
|
Geleneksel tam zamanlı iş modelleri, özellikle gençler ve bilgi birikimi yüksek yetişkinler için cazibesini yitirerek yerini esnek, bireysel üretime dayalı ve dijital platformlar üzerinden gelir elde edilen “geek ekonomisi”ne bırakıyor. Bu ekonomik model artık sadece niş ürün satışından ibaret değil; bireylerin uzmanlık, yaratıcılık ve dijital becerilerini gelire dönüştürdüğü geniş bir alanı kapsıyor.
Geek Ekonomisinin Kapsamı ve Büyümesi:
- Çeşitli Gelir Kaynakları: Eğitim içerikleri hazırlama, online danışmanlık, YouTube, TikTok ve Instagram gibi platformlarda abonelik ve canlı yayın gelirleri bu ekonominin temelini oluşturuyor.
- İçerik Üreticiliğinin Yükselişi: Türkiye’de dijital içerik üreticiliği üzerinden gelir elde eden bireylerin sayısı son 2 yılda %46 arttı. Bu kişilerin %60’ı haftalık gelirlerinin tamamını veya çoğunluğunu bu mecralardan sağlıyor.
- Tercih Edilen Çalışma Modeli: Geek ekonomisi, işsizlikten kaynaklanan bir zorunluluk olmaktan öte, yeni nesil bir çalışma kültürü sunuyor. Gençler klasik 9-6 mesaiye bağlı kalmak istemedikleri için esnekliği tercih ederken, yetişkinler ise geçim sıkıntısından veya birikimlerini değerlendirme amacıyla bu alana yöneliyor.
- Gelecekteki Eğilim: Önümüzdeki 5 yıl içinde klasik tam zamanlı iş modelinin yerini daha esnek, proje bazlı ve dijital tabanlı çalışmalara bırakacağı öngörülüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
32 Yıllık Döküm Şirketi Güven Pres Döküm Konkordato İlan Etti
|
|
Türkiye’nin yüksek basınçlı döküm sektöründe 32 yıldır faaliyet gösteren Güven Pres Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve ihracatçı iştiraki GPD Pres Döküm Dış Ticaret A.Ş., yaşadığı ekonomik darboğaz nedeniyle konkordato ilan etti. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, her iki şirket için üç aylık geçici mühlet kararı verdi.
1993 yılında kurulan Güven Pres Döküm, Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde alüminyum yüksek basınçlı döküm üretimi yapıyor. Şirket, LPG sektöründen savunma sanayisine, endüstriyel elektronik ürünlerden otomotive kadar geniş bir yelpazede üretim gerçekleştiriyor.
Bu konkordato kararı, şirketin finansal yapısını yeniden düzenleyerek faaliyetlerine devam etme çabası olarak görülüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birleşik Krallık’ta Channel 4, Eski Çalışanlarını “Susturmakla” Suçlanıyor
|
|
Birleşik Krallık merkezli önde gelen yayıncı Channel 4, eski çalışanlarının işten ayrılış süreçlerinde yaşadıkları sorunları dile getirmelerini engelleyen “gizlilik ve aşağılamama anlaşmaları” nedeniyle yoğun bir baskı altında. Yayıncı, resmi olarak NDA (Gizlilik Anlaşması) kullanmadığını savunsa da, iddialar bu anlaşmaların fiilen eski çalışanları “susturduğu” yönünde.
İddialar ve Raporlar:
- Deadline Raporu: Bu haftanın başlarında Deadline tarafından yayınlanan bir rapor, 2017 ile 2021 yılları arasında Channel 4’ten ayrılan 61 eski çalışanın imzaladığı uzlaşma anlaşmalarını inceledi. Bu anlaşmalar karşılığında ödenen toplam miktar 5 milyon sterline yaklaşıyor.
- Gizlilik Maddeleri: İki anlaşma hariç hepsinde gizlilik ve aşağılamama hükümleri bulunuyor. Bu hükümlerin, çalışanların işten ayrılışları veya şirketle ilgili “herhangi bir konu hakkında herhangi bir açıklama veya yorum yapmalarını” yasakladığı belirtiliyor.
- Ayrımcılık İddiaları: Anlaşmaların üçte birinden fazlasında (%24) “ayrımcılık” iddiaları yer alırken, bir tanesi özellikle “hamilelik” ayrımcılığını belirtiyor.
Channel 4’ün Savunması:
- Channel 4, NDA kullanmadığını ve uzlaşma anlaşmalarındaki standart dilin “bireylerin ciddi suistimaller konusunu gündeme getirmesini asla engellemediğini” savunuyor.
- Şirket, 2022’de anlaşmalarındaki kapsamlı gizlilik hükümlerini kaldırdığını ve bunun yerine sadece ödeme detayları gibi “haklı” ticari konuları kapsayan dar tanımlı hükümlere geçtiğini belirtiyor.
- Yayıncı, “zorbalık ve tacize karşı sıfır tolerans” yaklaşımına sahip olduğunu ve “kabul edilemez davranışların bildirilmesini” aktif olarak teşvik ettiğini vurguluyor.
Channel 4, etik değerlere bağlı olduğunu ve sektörde öncü bir rol oynadığını iddia etse de, eski çalışanların gizlilik anlaşmalarıyla ilgili endişeleri ve şeffaflık talepleri Birleşik Krallık’taki medya endüstrisinde önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AB Ücret Şeffaflığı Direktifi: Uygulamaya 1 Yıl Kala Şirketler İçin Hazırlık Çağrısı
|
|
Avrupa Birliği genelinde, ücret şeffaflığına yönelik katı kurallar 2026 yazından itibaren yürürlüğe girecek. AB üyesi ülkelerdeki işverenler, yeni direktif uyarınca önemli yükümlülüklerle karşı karşıya kalacak. Bu direktif, kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ücret farkını azaltmayı ve eşit değerde işe eşit ücret ilkesini teşvik etmeyi amaçlıyor.
AB Üye Devletlerinin, (AB) 2023/970 sayılı Direktifi ulusal hukuklarına aktarmaları için 7 Haziran 2026 tarihine kadar süreleri var. İsveç, Finlandiya ve Polonya gibi bazı üye ülkeler bu sürece başlamış olsa da, Macaristan dahil birçok ülkenin mevzuatı henüz netleşmedi.
İşverenlerin Yeni Yükümlülükleri:
- Eşit Ücret Yapıları: İşverenler, eşit değerde işe eşit ücreti garanti eden ücret yapıları geliştirmeli ve işin değerini cinsiyetten bağımsız kriterlere göre belirlemelidir.
- Ücret Şeffaflığı: İş ilanlarında başlangıç maaşı veya maaş aralığı belirtme zorunluluğu getirilecek. İşverenlerin artık iş başvurusunda bulunanların önceki ücretlerini sormasına izin verilmeyecek.
- Raporlama Yükümlülüğü:
- 100 veya daha fazla çalışanı olan şirketler, cinsiyete dayalı ücret farkına ilişkin belirli verileri sunmak zorunda kalacak.
- Eğer çalışan kategorileri için ortalama cinsiyete dayalı ücret farkı %5’i geçerse ve objektif bir gerekçesi yoksa, işveren bu farkı düzeltmek zorunda kalacak.
- Raporlama sıklığı şirket büyüklüğüne göre değişiyor:
- 100-149 çalışan: Her üç yılda bir (İlk rapor: 7 Haziran 2031, 2030 verilerine göre).
- 150-249 çalışan: Her üç yılda bir (İlk rapor: 7 Haziran 2027, 2026 verilerine göre).
- 250+ çalışan: Yıllık (İlk rapor: 7 Haziran 2027, 2026 verilerine göre).
- Ortak Ücret Değerlendirmesi: Raporlarda haksız %5’in üzerinde ücret farkı tespit edildiğinde ve işveren 6 ay içinde düzeltmediğinde, şirketler çalışan temsilcileriyle ortak ücret değerlendirmesi yapmalıdır.
|
|
|
|
|
Japonya’da “Sessiz İstifa” Fenomeni Şirketleri Endişelendiriyor
|
|
Japonya’da “Shizukana Taishoku” olarak adlandırılan ve şirketleri endişelendiren yeni bir fenomen yükselişte: “sessiz istifa.” Bu durum, çalışanların işlerinde sadece minimum düzeyde çaba göstermesini, ek sorumluluk almayı reddetmesini ve fazla mesai yapmaktan kaçınmasını ifade ediyor.
Yakın zamanda Mynavi Kariyer Araştırma Laboratuvarı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Japonya’daki çalışanların neredeyse yarısı (%45) bu stratejiyi benimsediğini belirtiyor. 30 yaş altı çalışanlarda bu oran %47’ye kadar çıkıyor.
Bu eğilimin başlıca nedenleri arasında, özellikle genç neslin ebeveynlerinin profesyonel yaşam modelini reddederek özel hayatlarına daha fazla zaman ayırma arzusu ve maaşlarının yatırdıkları emeğe değmediği inancı yer alıyor. Japonya’daki tarihsel olarak düşük ücretler ve reel ücretlerdeki düşüş de bu motivasyon eksikliğini tetikliyor.
Bu fenomenin Japonya’da daha belirgin olsa da, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da da hissedilmeye başlandığını belirtiliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İngiltere’de İşsizlik Son 4 Yılın Zirvesinde
|
|
İngiltere’de işsizlik oranı, Şubat-Nisan döneminde %4,6’ya yükselerek son 4 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, bir önceki çeyreklik dönem olan Ocak-Mart’ta %4,5 olan işsizlik, beklentilere paralel olarak artış gösterdi. Ülkede işsizlik en son Mayıs-Temmuz 2021 döneminde %4,6 olarak kaydedilmişti.
ONS Ekonomik İstatistikler Direktörü Liz McKeown, iş gücü piyasasının zayıflama eğiliminde olduğunu ve bazı şirketlerin yeni işe alımları durdurduğunu veya işten ayrılanların yerine yeni personel almadığını belirtti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
PageGroup Yetenek Trendleri 2025 Raporu
|
|
PageGroup’un “Yetenek Trendleri 2025” raporu, son yıllardaki hızlı teknolojik gelişmeler, değişen öncelikler ve beklentilerin etkisiyle iş dünyasında yaşanan köklü değişiklikleri ve yeteneklerin kariyer seçimlerindeki yeni kriterlerini ortaya koymaktadır. 50.000’den fazla profesyonelin katılımıyla gerçekleştirilen global bir ankete dayanan bu rapor, işverenlerin en iyi yetenekleri çekmek için odaklanmaları gereken beş temel faktörü belirlemektedir.
Temel Bulgular:
Rapor, günümüz çalışanlarının kariyer seçimlerinde aşağıdaki beş temel faktöre odaklandığını vurgulamaktadır:
1. Maaş Şeffaflığı ve Rekabetçilik:
- Genel Eğilim: Profesyonellerin %40’ı (Türkiye) ve %42’si (global) geçtiğimiz yıl maaş artışı talep etmiştir. Birçok profesyonel rol değiştirmeye açık olsa da, mevcut ekonomik belirsizlik nedeniyle doğru anı beklemeyi tercih etmektedir.
- İşverenler İçin Çıkarım: En iyi yetenekleri çekmek, sektör ve büyüklükten bağımsız olarak tüm şirketler için büyük bir zorluk haline gelmiştir. Rekabetçi ve şeffaf maaş politikaları hayati önem taşımaktadır.
2. Esneklik (Hibrit ve Uzaktan Çalışma):
- Genel Eğilim: Türkiye’deki profesyonellerin %39’u, globalde ise %58’i, tam zamanlı ofise dönmek zorunda kalmaları durumunda iş değiştirmeyi düşüneceklerini belirtmektedir.
- İşverenler İçin Çıkarım: Esnek çalışma düzenlemelerine olan talep artmaya devam etmektedir. Şirketlerin bu talebi karşılaması, yetenekleri elde tutma ve çekme açısından kritik öneme sahiptir.
3. Teknoloji (Üretken Yapay Zeka Etkisi):
- Genel Eğilim: Üretken yapay zekanın işyerindeki etkisi önemli düzeydedir. Türkiye’deki profesyonellerin %44’ü halihazırda iş yerinde yapay zeka araçlarını kullanmaktadır.
- Verimlilik ve Kalite Artışı: Ortalama olarak, %77’si üretken yapay zekanın verimliliklerini artırdığını, %78’i (globalde %73) iş kalitesini yükselttiğini belirtmektedir.
- İş Tatmini: Profesyonellerin %63’ü, yapay zekanın daha tatmin edici ve daha az tekrarlayan görevlere odaklanmalarına olanak sağladığını ifade etmektedir.
- İşverenler İçin Çıkarım: Şirketlerin yapay zeka entegrasyonuna yatırım yapması, çalışan verimliliğini, iş kalitesini ve genel iş tatminini artırmanın yanı sıra yetenekler için cazip bir çalışma ortamı sunmaktadır.
4. Şirket Kültürü:
- Güven Sorunu: Her beş profesyonelden biri şirketlerinin yönetimine güven duymadığını belirtmektedir.
- İşverenler İçin Çıkarım: Şeffaflık ve açık iletişim, çalışanların yönetimle olan güven ilişkisini inşa etmek ve güçlü bir şirket kültürü oluşturmak için elzemdir.
5. Şirket Değerleri (Çeşitlilik ve Kapsayıcılık):
- Kapsayıcılık Algısı: Profesyonellerin yalnızca %17’si iş yerlerinin gerçekten kapsayıcı olduğuna inanmaktadır.
- İşverenler İçin Çıkarım: Şirketlerin organizasyon kültürleri içinde çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarına yatırım yapması, hem etik bir sorumluluk hem de yetenekleri cezbetme ve elde tutma açısından önemli bir fırsattır.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
|
Yemek/Yol Ücreti Yerine Hizmet: Esaslı Değişiklik Değil
|
|
İşçiye yapılan yemek ve servis gibi aynî yardımın kaldırılıp yerine ikamesi nakdi ödeme yapılması ya da tam tersi nakdî servis ve yemek ücretinin kaldırılıp ikame olarak işyerinde yemek verilmesi yahut otobüs bileti verilmesi, işverenin yönetim hakkı kapsamında olup, bu tür uygulamalar Medenî Kanun’un 2. maddesine aykırı olmamak koşuluyla esaslı değişiklik sayılmaz. Ancak yapılan sosyal yardımın, işverenin tek taraflı kararı ile niteliği değiştirilmeden miktarının düşürülmesi veya ödenmemesi, esaslı değişiklik sayılacağından buna yazılı onay vermeyen işçiye talep hakkı verecektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2021/4643, K. 2021/8989, K. 17.05.2021
|
|
|
Fransa Yargıtay’ından Fazla Mesai İçtihadı: Nöbet Süresi Çalışma Süresi Sayılabilir
|
|
Fransa’da bir otel çalışanı, ciddi suistimal nedeniyle işten çıkarıldıktan sonra geçmiş nöbet görevleri için fazla mesai ücret talep etti. Ancak bu talep, içtihat farkları nedeniyle mahkemeler arasında görüş ayrılığına neden oldu.
- Olay Fransa’da bir otelde görevli bir çalışanın, ciddi disiplin ihlali nedeniyle iş akdinin feshedilmesinden sonra, geçmişte yaptığı nöbet görevlerine ilişkin fazla mesai alacağı talebiyle dava açmasıyla başladı.
- Çalışan, Cuma akşamından Salı sabahına kadar otelde personel odasında kalıyor, güvenlik tehlikelerinde müdahalede bulunuyor ve otel erişimini sağlıyordu. Bu sürelere karşılık haftada ortalama 29 saat fazla mesai yaptığını iddia etti.
- İş Mahkemesi, çalışana 71.300 avro ödenmesine hükmetti. Ancak Temyiz Mahkemesi bu kararı bozarak yalnızca 7.800 avroluk bir alacağı olduğu kanaatine vardı.
- Mahkeme, nöbet görevlerinin sadece gerekli müdahalelerle sınırlı olduğunu ve tüm nöbet süresinin aktif çalışma olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
- Ancak Yargıtay, Avrupa Birliği Adalet Divanı içtihatlarına atıfla, bir sürenin “fiilen çalışma süresi” sayılabilmesi için, çalışanın bu süre zarfında özel hayatını özgürce yönetip yönetemediğinin objektif olarak incelenmesi gerektiğini vurguladı.
- Bu bağlamda, çalışanın düzenli olarak müdahaleye çağrıldığı ve otel koşullarının elverişsiz olduğu dikkate alındığında, söz konusu nöbetlerin etkin çalışma süresi olarak değerlendirilmesi gerekebileceği ifade edildi.
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
|
SORU: İşsizlik ödeneğiyle ilgili şartlar nelerdir?
|
|
CEVAP: İşsizlik sigortası kapsamında işsizlik maaşı almak isteyen işçinin;
-
Kendi istek ve kusuru olmaksızın işini kaybetmiş olması,
-
Son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigorta priminin ödenmiş olması,
-
İşten ayrılmadan önceki son 120 gün hizmet akdine tabi çalışmış olması gerekmektedir.
Son 120 gün prim ödeme şartı aranmıyor, sadece hizmet akdinin devam etmesi yeterlidir. Yani çalışanın son 120 günde 120 gün priminin ödenmesine bakılmaz, raporlu veya ücretsiz izinli olan süreler kabul edilir. Önemli nokta son 120 günde çalışanın çıkış-girişinin olmamasıdır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Denkleştirme Uygulamasında Uyulması Gereken Kurallar
- Yazılı Anlaşma Şartı: Denkleştirme uygulaması için işveren ve işçi arasında yazılı bir anlaşma olması zorunludur.
- Süre Sınırı: Denkleştirme uygulaması en fazla iki aylık bir dönem için yapılabilir. Ancak toplu iş sözleşmeleriyle bu süre dört aya kadar uzatılabilir.
- Turizm Sektörü İstisnası: Turizm sektöründe denkleştirme dönemi dört ay olarak uygulanabilir. Toplu iş sözleşmeleriyle bu süre altı aya kadar çıkarılabilir.
- Günlük Çalışma Süresi Sınırı: Çalışma süreleri haftanın günlerine farklı dağıtılsa bile, günlük çalışma süresi hiçbir şekilde 11 saati geçemez.
- Haftalık Ortalama: Denkleştirme dönemi içinde haftalık ortalama çalışma süresi 45 saat olmalıdır.
- İşverence Belirleme: Denkleştirme dönemi içindeki günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işveren tarafından belirlenir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|