10. Yargı Paketi olarak bilinen 7550 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 04.06.2025 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlandı ve yabancılık unsuru bulunan iş sözleşmelerine ilişkin hukuk seçimi kuralı değiştirildi.
Yabancılık unsuru içeren iş sözleşmeleri, İş Hukuku açısından bazı özel kurallara tabi olmaktadır. Kuralları daha iyi kavramak adına, söz konusu sözleşmelerde bahsi geçen “yabancılık unsuru” ve “mutad işyeri” kavramlarının anlaşılması önem taşımaktadır.
Yabancılık unsuru içeren iş sözleşmelerinde; işçi veya işverenin yabancı olması, işçinin işini mutad olarak yabancı bir ülkede yapıyor olması, işverenin işletme merkezinin yabancı bir ülkede olması veya iş ilişkisinin yabancı bir ülke ile sıkı irtibatlı olması gibi unsurlar yabancılık unsuru olarak kabul edilmektedir.
Mutad işyeri, işçinin sözleşmeye bağlı işini fiilen yerine getirdiği yer olarak tanımlanabilir.
Bu tanımlar ışığında, yeni düzenleme özellikle Türk vatandaşı olup yurt dışındaki iş yerlerinde çalışan işçileri ilgilendirmektedir. Hâkim takdiren seçilen hukuk yerine sözleşme ile daha sıkı ilişkili bulduğu hukuku da uygulayabilecektir.
Değişiklikle birlikte, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, yalnızca tarafların seçimiyle değil; işin yapıldığı yerin zorunlu hükümleri ve sözleşmeyle daha sıkı ilişkili hukuk dikkate alınarak belirlenecektir. Bu da işçi lehine daha geniş bir koruma alanı sağlamaktadır.
MÖHUK 27. Madde – Yeni Düzenleme
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 27. Maddesi yabancılık unsuru taşıyan bireysel iş sözleşmelerine uygulanacak hukukun belirlenmesine atıf yapan madde:
Eski Hali:
MADDE 27-
(1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir.
Yeni Hali:
MADDE 27-
(1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak üzere, tarafların sözleşmeyle belirledikleri hukuka tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre işin yapıldığı yer hukukunun işin yapıldığı sırada uygulanmak zorunda olan hükümleri hariç olmak üzere, iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir.
Yorum:
Birinci fıkradaki “kaydıyla” ifadesi yerine “üzere” getirilerek, daha bağlayıcı ve öncelikli bir koruma ilkesi vurgulanmış. Bu dilsel değişiklik, Anayasa Mahkemesi’nin işçiyi koruma yükümlülüğü ve hukuk seçimi durumunda asgari korumanın bertaraf edilmesini önleme gerekçesiyle aldığı iptal kararına uygun bir biçimde yapılmıştır. Böylece artık taraflar herhangi bir ülke hukukunu seçmiş olsalar bile, işçinin mutad işyeri hukukundaki emredici kurallar mutlaka uygulanacaktır.
Yorum:
Dördüncü fıkrada açıkça belirtilmiştir ki:
-
İşin yapıldığı ülke hukukunun zorunlu hükümleri mutlaka uygulanacak,
-
Bunun dışındaki hallerde daha sıkı ilişkili hukuk esas alınabilecektir.
Bu, özellikle mutad işyeri yurtdışında olan Türk işçiler için önemlidir. Örneğin bir Türk şirketi, bir işçisini Almanya’daki iştirakine gönderdiğinde ve iş sözleşmesinde Türk hukuku seçilmişse bile, Almanya hukukunun emredici hükümleri (örneğin asgari ücret, çalışma süresi, tatil günleri gibi) uygulanmak zorunda olacaktır.
Anayasa Mahkemesi Kararı
10.03.2025 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı ile, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde hukuk seçimini düzenleyen MÖHUK 27.maddenin ilk fıkrasını iptal edilmişti.
“Yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde hukuk seçimine imkân tanınması mümkün ise de işçi ile işveren arasındaki menfaatler dengesinin korunmasına yönelik tedbir alınması devletin pozitif yükümlülükleri kapsamındadır…”
“Sözleşmenin zayıf tarafı olan işçinin hukuk seçimi yapılmamış olması durumunda sahip olacağı haklardan anılan seçim nedeniyle yararlanamayabileceği anlaşılmaktadır…”
“Bu itibarla hukuk seçimi yapılmaması hâlinde işçinin sahip olacağı hakların anılan seçimle bertaraf edilmesini mümkün kılan kuralın işçi-işveren ilişkilerinde makul bir denge sağlamadığı ve devletin çalışanların korunmasına ilişkin pozitif yükümlülükleriyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
Sonuç ve Etki:
-
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uyumlu bir düzenleme yapılmıştır.
-
Bu değişiklikle, hukuk seçimi yapılan sözleşmelerde dahi işçinin korunması güçlendirilmiştir.
-
İşverenlerin, yurtdışına görevli gönderdikleri işçiler için hazırladıkları sözleşmelerde bu emredici korumaları dikkate alması ve ülke bazlı uyum kontrolleri yapması kritik hale gelmiştir.