|
|
|
|
Ciro Endeksleri, Mart 2025
|
|
TÜİK’in 12.05.2025 tarihli verilerine göre, toplam ciro yıllık %33,4 arttı.
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2025 yılı Mart ayında yıllık %33,4 arttı. Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Mart ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %25,1 arttı, inşaat ciro endeksi %26,3 arttı, ticaret ciro endeksi %37,8 arttı, hizmet ciro endeksi %35,9 arttı.
|
|
|
|
İnşaat Maliyet Endeksi, Mart 2025
|
|
TÜİK’in 12.05.2025 tarihli verilerine göre, inşaat maliyet endeksi yıllık %23,23 arttı, aylık %1,53 arttı.
İnşaat maliyet endeksi, 2025 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1,53 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %23,23 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,95 arttı, işçilik endeksi %0,80 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %18,80 arttı, işçilik endeksi %31,72 arttı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ticaret ve Perakende Satış Hacmi, Mart 2025
|
|
- Ticaret Satış Hacmi: 2025 yılı Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre %10,8 arttı.
- Motorlu kara taşıtları ve motosikletlerin ticareti ve onarım satış hacmi: %12,8 artış.
- Toptan ticaret satış hacmi: %11,1 artış.
- Perakende ticaret satış hacmi: %9,2 artış.
- Aylık Değişim:
- Ticaret satış hacmi, bir önceki aya göre %5,0arttı.
- Motorlu taşıt ticareti ve onarımı satış hacmi:%3,6 artış.
- Toptan ticaret satış hacmi: %8,1 artış.
- Perakende satış hacmi: %1,4 azalış
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bazı Memurluklar İçin 35 Yaş Sınırı Geliyor
|
|
TBMM Genel Kurulu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararları doğrultusunda hazırlanan bazı kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklikler öngören teklif üzerinde çalışacak. Kanun teklifine göre, kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşlarında mesleğe özel yarışma sınavıyla yapılacak personel alımlarında 35 yaşını aşmamış olma şartı getirilecek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üç Çocuğu Olan Annelere KPSS Şartsız Memurluk Hakkı
|
|
Türkiye’de doğurganlık oranlarını artırmak amacıyla yeni bir kanun teklifi TBMM’ye sunuldu. Teklife göre, üçüncü çocuğu olan kadınlara KPSS şartı aranmadan kamu kurumlarında memur olma hakkı tanınacak. Atama işlemlerinde adayların yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymemiş olmaları ve genel sağlık şartlarını taşımaları şartı aranacak. Atamalar kura yöntemiyle yapılacak ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından belirlenecek. Adaylar sadece bir kez atama hakkına sahip olacak; ilkokul, ortaokul ve lise mezunları hizmetli kadrolarına, ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları ise öğrenim durumlarına uygun memur kadrolarına atanabilecek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ev Kadınlarına Emeklilik ve Doğum İzni Düzenlemeleri
|
|
Türkiye’de sosyal güvenlik reformları kapsamında, ev kadınlarına emeklilik hakkı ve çalışan annelere yönelik doğum izni düzenlemeleri için önemli adımlar atılıyor; Ekim 2025’te başlatılması planlanan projelerle, kadınların sosyal güvenceye erişimi artırılacak ve aile yaşamını destekleyici yeni uygulamalar hayata geçirilecek.
- Ev Kadınlarına Emeklilik Hakkı
- Ekim 2025’te adımlar atılacak, sistemin 2028’de başlaması planlanıyor.
- Sosyal güvenlik sistemi dışında kalan ev kadınları, isteğe bağlı sigorta ile sisteme dahil olacak.
- Ödenecek primlerin üçte biri devlet tarafından karşılanacak.
- En az 15 yıl prim ödenmesi gerekecek.
- Katılım Koşulları: 18 yaşını doldurmuş olmak, sosyal sigorta güvencesi bulunmamak, zorunlu sigorta kapsamına girmemek, gelir vergisinden muaf olduğunu belgelemek.
- Mevcut Durum: Hâlihazırda ev kadınları, belirlenen prim oranlarında isteğe bağlı sigorta ile emeklilik hakkı elde edebiliyor (9 bin gün prim + 58 yaş şartı).
- Doğum İzni Düzenlemesi
- Yeni Süre: Doğum öncesi 12 hafta + doğum sonrası 12 hafta = toplam 24 hafta doğum izni öngörülüyor.
- Erkek Çalışanlar: Memur ve işçi babalar için doğum izninde eşitlik sağlanacak.
- Kreş Desteği: Çalışan annelere yönelik kreş yardımı programı planlanıyor.
- Aktüeryal Denge: Doğum izni sürelerinin artırılması çalışılırken sistemin mali dengelerinin korunmasına dikkat ediliyor.
- Esnek Modeller: Çalışma saatlerinin azaltılması gibi alternatif esnek çalışma seçenekleri de değerlendiriliyor.
- Maliye Bakanlığı’nın Rolü
- Bütçe Analizi: Tüm düzenlemeler için mali etki analizleri yapılıyor.
- Bütçe Planlaması: Ev kadınlarına verilecek devlet katkısının 2026 bütçesine dahil edilmesi planlanıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İngiltere’de İşverenlere Çağrı: İşe Dönüş Destek Programları Artık Zorunluluk
|
|
Yeni araştırmalar, işverenlerin sağlık sorunları nedeniyle işten uzak kalan çalışanların işe dönüşünü desteklemede kritik bir role sahip olduğunu gösteriyor. Her ne kadar işverenlerin %80’i bu sorumluluğun farkında olduklarını söylese de, yalnızca %25’i uzun süreli hastalık sonrası işe dönüş için mesleki rehabilitasyon yardımı sağlıyor. Küçük işletmelerde bu oran daha da düşük.
İngiltere’de hastalık nedeniyle iş gücü kaybı artarken, hükümet %80’lik bir istihdam oranı hedefliyor. Çalışanların yalnızca fiziksel hastalıklar değil, bakım ve çocuk bakımı gibi sebeplerle de devamsızlık yaşadığı vurgulanıyor.
Klinik ve mesleki destek programları, sadece çalışanların iyileşmesini değil, işverenlerin daha güçlü ve sağlıklı iş gücü oluşturmalarını da sağlıyor. Artık bu programlar “lüks” değil, devamsızlıkla mücadelede ve çalışan refahını artırmada stratejik bir zorunluluk olarak görülüyor.
|
|
|
|
|
ABD: Bordroyu Yeniden Şekillendiren 5 Trend ve İşverenler İçin Anlamı
|
|
Bordro yönetimi artık sadece arka ofis işlemi değil; çalışan beklentileri, küresel iş gücü stratejileri ve yasal düzenlemeler doğrultusunda hızla dönüşüyor. 2025 yılı itibarıyla bordro süreçlerini yeniden tanımlayan 5 ana trend öne çıkıyor:
- Yapay Zeka ile Proaktif Bordro Yönetimi: Yapay zeka, hataları önceden tahmin etme, uyumluluk uyarıları gönderme ve veri analitiği ile stratejik iç görüler üretme gibi yeteneklerle bordro ekiplerini güçlendiriyor.
- Bordronun Sosyal Haklara Entegre Olması: Çalışanlar, kazançlarına erken erişim (EWA) gibi finansal esneklik araçları talep ediyor. Bordro ekipleri, bu uygulamaları entegre ederken aşırı kullanım riskine karşı finansal eğitim programları sunmakla yükümlü.
- Ücret Şeffaflığı Düzenlemeleri: AB’nin Ücret Şeffaflığı Direktifi ve ABD eyaletlerindeki benzer yasalar, bordro ekiplerini adil ücret politikaları oluşturma ve denetim süreçlerini geliştirme yönünde zorluyor.
- Küreselleşen Bordro: Küresel yetenek havuzuna erişim ihtiyacı, bordro sistemlerini çoklu para birimi ve farklı ülkelerin mevzuatlarına uygun şekilde çalışacak biçimde genişletmeyi zorunlu kılıyor.
- Entegre Bordro Sistemleri: Bordro, zaman takibi, HRIS ve gider yönetimi gibi sistemlerle entegre çalışarak gerçek zamanlı veri akışı sağlıyor; böylece bordro ekiplerinin stratejik katkı sunmaları mümkün hale geliyor.
Sonuç:
Bordro ekipleri artık yalnızca maaş hesaplayan birimler değil; şirketlerin büyüme ve iş gücü stratejilerinin önemli birer parçası haline geliyor. Geleceğin şirketleri, bordroyu bir maliyet merkezi değil, stratejik bir güç olarak görenler olacak.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
2025’te Macaristan İş Hukukunda Elektronik Belge ve Kayıtlar
|
|
Evden çalışma ve çok uluslu şirketlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, işverenlerin iş belgelerini elektronik ortamda oluşturma, iletme ve saklama ihtiyacı artmıştır. Macaristan’da bu süreç 2025 itibarıyla yeni yasal düzenlemelerle desteklenmektedir.
Temel Düzenlemeler:
- İşveren tarafından oluşturulan belgeler:
- Yazılı şekil şartı aranmayan durumlarda, elektronik belgeler imzalı veya imzasız kullanılabilir. Ancak mahkemede ispat gücü daha düşük olabilir.
- İş Kanunu kapsamındaki önemli belgeler (örneğin iş sözleşmeleri, maaş bordroları) için, nitelikli veya gelişmiş elektronik imzalı belgeler gereklidir.
- Çalışma süresi kayıtları:
- Yasal bir format zorunluluğu bulunmadığı için bu kayıtlar elektronik ortamda tutulabilir.
- Kağıt belgelerin dijitalleştirilmesi:
- İşverenler fiziksel belgeleri “Dijital Devlet Yasası” hükümlerine uygun olarak sayısallaştırabilir. Sayısallaştırılan belgeler elektronik imza ve zaman damgası taşımalıdır ve orijinali imha edilebilir.
- Üçüncü taraf belgeleri:
- Yetkili makamlarca düzenlenen belgeler elektronik formda alınabilir ve saklanabilir.
- Fiziksel belgeler yine yasal kurallara uygun biçimde dijitalleştirilebilir.
Riskler ve Sonuç:
- Elektronik belgeler yasal olarak kabul edilebilir olsa da, bazı idari ve yargısal denetimlerde yetkililerin geleneksel belge tercihi nedeniyle zorluklar yaşanabilir.
- Dijital Devlet Yasası’nın sağladığı standartlar sayesinde, ilerleyen dönemde elektronik belgelerin mahkemelerde tam geçerli kabul edilmesi hedeflenmektedir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tersine Göç ve Çalışanların Deprem Kaygısı: Marmara Bölgesi Araştırması
|
|
Bu araştırma Kariyer.net tarafından, Marmara Bölgesi’nde çalışan bireylerin depreme hazırlık konusundaki duygu durumlarını, güvenlik algılarını ve beklentilerini ölçümlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Katılımcı Profili
- Katılımcı Sayısı: 1.500+
- Bölge: Marmara Bölgesi
- Sektör: Çeşitli sektörlerde çalışanlar
Ana Bulgular
- Deprem Kaygısı
- Çalışanların %80’i deprem nedeniyle endişeli.
- Sadece %7’si kendisini güvende hissediyor.
- %57 doğrudan tedirginlik hissettiğini belirtiyor.
- Taşınma Eğilimi
- Çalışanların %35’i deprem riski nedeniyle taşınmayı düşünüyor.
- Bulunduğu bölge ve binaya güvenen çalışanlar taşınmayı düşünmüyor.
- Uzaktan ve Hibrit Çalışma Talebi
- Halen %82 oranında ofisten çalışan var.
- Katılımcıların %70’inden fazlası hibrit çalışma modeline geçmek istiyor.
- İşyerlerinin Depreme Dayanıklılığı Algısı
- Çalışanların %38’i çalıştığı binanın depreme dayanıklı olduğunu düşünüyor.
- %40’ı ise bu konuda bilgi sahibi olmadığını belirtiyor.
- Şirketlerin Afet Yönetimi Performansı
- %55, şirketlerin aldığı önlemleri yetersiz buluyor.
- %76, çalıştığı işyerinde herhangi bir afet eğitimi almadığını ifade ediyor.
- %60’tan fazlası afet eğitimi talep ediyor.
- Çalışanların %65’inde bireysel bir afet planı bulunmuyor.
Değerlendirme ve Öneriler
- Şirketlerin afet planları hazırlaması ve düzenli tatbikatlar yapması gerekiyor.
- Çalışanlara afet bilgilendirmeleri ve eğitimleri sağlanmalı.
- Olası afetler için bireysel eylem planlarının oluşturulması desteklenmeli.
- Psikolojik güvenlik, fiziksel güvenlik kadar önemli görülmeli.
- Uzaktan ve hibrit çalışma modelleri, afet riskine karşı alternatif olarak değerlendirilmelidir.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
|
Dizi İzleme Nedeniyle Yapılan Fesih Haklı Sayılmadı: Ölçülülük ve Son Çare İlkesi Vurgusu
|
|
Somut olayda; davacının iş akdini dizi izlemesi nedeniyle feshedilmesinin ağır bir yaptırım olduğu, yapılan feshin haklılık düzeyine ulaşabilmesi için dizi izleme davranışının sürekli olması gerektiği, sürekli izlediği ve bu konuda sık sık uyarı aldığına dair bir ispata rastlanmadığı, haklı fesih boyutuna ulaşması için benzer davranışların devam ettirilmesi gerektiği, bir defaya mahsus farkına varılmış olmasının yeterli olmadığı, başkaca disiplin işlemi uygulanması gerektiği fesih yaptırımının ağır bir yaptırım olduğu ve ölçülü olmadığı, feshin son çare ilkesine uyulmadığı ve davalı vekilinin istinaf sebebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Kayseri BAM, 7. Hukuk Dairesi, E. 2019/113, K. 2019/99, T. 10.12.2019
|
|
|
Alman Mahkemesinden Emsal Karar: Kripto Para ile Ücret Ödenebilir
|
|
Almanya Federal İş Mahkemesi, işveren ve çalışan arasında yapılan anlaşmaya dayanarak, ücretin kripto para birimiyle ödenebileceğine hükmetti. Kararda, işçinin haczedilemez gelir kısmının mutlaka Euro (nakit para) ile ödenmesi gerektiği vurgulandı.
Somut olayda, bir çalışan, iş sözleşmesi uyarınca komisyon ücretinin Euro üzerinden hesaplanıp Ether (ETH) cinsinden ödenmesi gerektiğini belirterek dava açtı. İşveren, ödeme yapmayınca çalışan 19.194 ETH için dava açtı. Mahkeme, kripto paranın “nakit para” sayılmadığını, ancak çalışanın yararına olduğu ve iş ilişkisinin niteliğine uygun olduğu sürece, ayni yardım şeklinde ücretlendirmeye izin verilebileceğini belirtti. Ancak, haczedilemeyen asgari gelir sınırının nakit para olarak ödenmesi gerektiği hükme bağlandı.
Alt mahkemenin haciz sınırını doğru hesaplamadığı tespit edildiğinden, dosya yeniden değerlendirme için Baden-Württemberg Bölge İş Mahkemesi’ne gönderildi.
Karar, işyerlerinde kripto para ile ödeme yapılabilecek durumların çerçevesini çizerken, belirli yasal sınırlamalara uyulması gerektiğini netleştirmiştir.
Bundesarbeitsgericht – BAG, 16 Nisan 2025, 10 AZR 80/24
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
|
SORU: İşe başlayacak personelin, vefat eden anne ve babasından aldığı emekli maaşlarının, işe giriş işlemi yapıldığında kesileceği belirtilmiştir. Söz konusu maaşların kesilme gerekçesi, anne ve babanın Bağ-Kur emeklisi olmamasından mı kaynaklanmaktadır?
|
|
CEVAP: Sigortalı olarak çalışmaya başlayan kız ya da erkek çocuklar anne veya babadan kalan SSK ve Bağ-Kur ölüm aylıklarını alamaz. Bunun tek istisnası çocukların aşağıda belirtilen yaş koşullarına bağlı olarak, lise ve yüksek öğrenim görüyor olmaları halinde ölüm aylıkları sadece 4/a sigortalısı olarak çalışsalar dahi kesilmez.
Sigortalı çalışmaya başlamaları halinde kesilen SSK ve Bağ-Kur ölüm aylıkların işten ayrılmaları halinde;
- Erkek çocuklar için bekar olmaları koşulu ile 18 yaşına kadar, ortaöğrenimde 20, yükseköğrenimde ise 25 yaşına kadar öğrencilik durumları devam ettiği sürece,
- Kız çocukları ise bekar olmaları koşulu ile herhangi bir yaş şartına bağlı olmaksızın işten ayrıldıktan sonra tekrar başvurmaları halinde yeniden bağlanır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
2025 Yılı Asgari Ücret Desteği Şartları
- 5510 sayılı kanunun 4/a sigortalısı çalıştıran işveren olması,
- İşyerinde çalıştırılan sigortalılarla ilgili 2025 yılı Ocak ila Aralık aylarına/dönemine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içinde verilmesi,
- Sigorta primlerinin yasal süresinde ödenmesi,
- Sigortalıların 2025 Yılı Ocak ila Aralık Ayları/Dönemi için Sigorta Primine Esas Kazancının eksik bildirilmiş veya hiç bildirilmemiş olmaması,
- Denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde; çalıştırılan kişilerin sigortalı olarak bildirilmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığı yönünde bir tespitin olmaması,
- İşverenin Kurum’a ödenmemiş borcunun bulunmaması. Kurum’a prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunması halinde ise 6183 sayılı Kanunun 48.maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş ya da ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandırılmış olması ve taksitlendirme/yapılandırmanın bozulmamış olması,
- 2024 yılı Ocak ila Aralık aylarında/döneminde aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısının altında bildirimde bulunulmamış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|