|
|
|
 |
Merkez Bankası’ndan Sürpriz Faiz Artışı: Politika Faizi %46’ya Çıkarıldı
|
|
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan 2025 Para Politikası Kurulu toplantısında piyasa beklentilerinin aksine sürpriz bir kararla politika faizini 350 baz puan artırarak %46’ya yükseltti. Ekonomistlerin beklentisi faizin sabit tutulması yönündeydi.
Karar Kapsamında:
- Gecelik borç verme faizi %46’dan %49’a,
- Gecelik borçlanma faizi %41’den %44,5’e çıkarıldı.
Kararın Gerekçeleri:
- Enflasyonun ana eğilimi martta gerilemiş olsa da, Nisan ayında temel mal enflasyonunun artabileceği öngörülüyor.
- Yurt içi talep yüksek seyrini sürdürüyor ve enflasyonu düşürücü etkisi zayıflıyor.
- Küresel korumacı eğilimler, emtia fiyatları ve sermaye akımları üzerindeki etkiler yakından izleniyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Özel Sektörün Yurt Dışı Borcu Altı Yılın Zirvesinde
|
|
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam vadeli kredi borcu, Şubat 2025 itibarıyla bir önceki aya kıyasla 1,8 milyar dolar artarak 179,2 milyar dolara ulaştı. Bu seviye, Kasım 2019’dan bu yana kaydedilen en yüksek borç düzeyi oldu.
Uzun vadeli borçlarda artış dikkat çekerken, finansal kuruluşların borcu 1,2 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşlarınki ise 2,2 milyar dolar arttı. Buna karşılık, kısa vadeli borçlarda düşüş yaşandı; finansal kuruluşların borcu 1,6 milyar dolar, finansal olmayanlarınki ise 33 milyon dolar azaldı.
Toplam kredi borcunun 1 yıla kadar olan vade dağılımına bakıldığında, borcun 56,1 milyar dolarlık kısmı kısa vadeli olarak kaydedildi. Bu tutarın 38,2 milyar doları bankalara, 12,8 milyar doları finansal olmayan kuruluşlara, 5,0 milyar doları ise bankacılık dışı finansal kuruluşlara ait bulunuyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Dört Ayda 542 Bin Kayıp – Kayıtlı İstihdamda Sert Gerileme*
|
|
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) yayımladığı İstihdam İzleme Bülteni’ne göre, Türkiye’de sigortalı çalışan sayısı son dört ayda 542 bin azaldı. Ocak 2025 itibarıyla SGK verilerine göre toplam kayıtlı çalışan sayısı 25 milyon 49 bin 837’ye gerilerken, aylık bazda %1, yıllık bazda %1,5’lik bir değişim kaydedildi.
İmalat sektöründe istihdam kayıpları son sekiz ayda derinleşirken, tarım, inşaat ve ticaret sektörlerinde sınırlı da olsa artış yaşandı. Yıllık bazda imalatta %1,2 düşüş dikkat çekerken, toptan ve perakende ticarette %4,3, inşaatta ise %4,6 artış gözlendi.
Hizmet sektöründe ise istihdam güçlü bir artış eğilimi gösterdi. Ocak ayında konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %8,3, insan sağlığı ve sosyal hizmetlerde %10,1, kültür-sanat ve eğlence sektörlerinde ise %12’lik artış yaşandı. Buna karşın, eğitim ve uluslararası kuruluşlarda çalışan sayısında sırasıyla %2 ve %6 oranında azalma görüldü. Genel tablo, imalat ve bazı hizmet kollarındaki kayıplara rağmen hizmet sektörünün istihdamı taşıdığını ortaya koyuyor.
|
|
|
|
 |
Dudullu OSB’de Yeşil Dönüşümle 8 Bin Kişiye Yeni İstihdam
|
|
Akyapı tarafından Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) inşa edilen “Ticarethane Dudullu” projesi, 310 bin metrekarelik inşaat alanı ve 555 bağımsız bölümüyle bugüne kadarki en büyük Ticarethane yatırımı olarak öne çıkıyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte yaklaşık 8 bin kişilik yeni istihdam sağlanması hedefleniyor.
Sanayi üretimine yönelik modern bir altyapı sunan proje, yeşil bina sertifikası almaya hak kazanacak şekilde tasarlandı. Bu sayede, çevre dostu üretim alanları oluşturulurken Avrupa Birliği pazarlarına erişimde düşük vergi avantajı ve ihracat kolaylığı gibi stratejik faydalar da sunulacak. Ayrıca düşük enerji ve su tüketimi, sürdürülebilirlik, ve düşük işletme maliyetleri ile yatırımcılara uzun vadeli avantajlar sağlaması bekleniyor.
Ticarethane Dudullu’nun, sadece istihdam değil; aynı zamanda sanayi bölgelerinin dönüşümü, çevresel sorumluluk ve teknolojik altyapı beklentileri açısından da örnek bir model oluşturması hedefleniyor.
|
|
|
|
 |
Araştırma: Gig Ekonomisinde “Yanıltıcı Özgürlük” Hakim
|
|
UCD Michael Smurfit Graduate Business School (İrlanda) ve Sydney Üniversitesi (Avustralya) akademisyenleri tarafından yürütülen yeni bir araştırma, Uber sürücülerinin iş süreçlerinde gerçekte sınırlı özerkliğe sahip olduğunu ortaya koydu. Sürücülere bağımsızlık vadedilmesine rağmen, ücretlendirme, görev atamaları, performans değerlendirmeleri ve çalışma saatleri algoritmalar tarafından belirleniyor.
Çalışma, sürücülerin çevrimiçi forumlarda algoritmaları “alt etmek” için bilgi ve strateji paylaştıklarını, bu etkileşimlerin ise işçiler arasında dayanışma ve kolektif direniş duygusu yarattığını gösterdi. Uygulanan stratejiler arasında dalgalanma fiyatlarını manipüle etmek, algoritmik kontrolleri “hacklemek” ve resmi toplu eylemler yer alıyor.
Araştırmacılar, Gig ekonomisinde sunulan özerklik vaadi ile işin gerçekliği arasında ciddi bir kopukluk bulunduğuna dikkat çekti. Bu bulgular, yalnızca mevcut işçi-işveren ilişkilerini değil, aynı zamanda üretken yapay zekânın gelecekte yaratabileceği yeni belirsizlikleri ve yönetişim sorunlarını da gündeme taşıyor.
|
|
|
|
 |
İrlanda’da Sözleşmeli Emeklilik Yaşlarına Sınırlama Getiren Yeni Yasa Tasarısı
|
|
İrlanda Hükümeti, çalışanlara devlet emeklilik yaşı (şu anda 66) altındaki sözleşmeye dayalı zorunlu emeklilik yaşlarına (CRA) karşı çıkma hakkı tanıyan İstihdam (Sözleşmeli Emeklilik Yaşları) Yasa Tasarısı 2025’i yasama sürecine sundu. Bu tasarı, işverenlerin belirli şartlar altında CRA’yı uygulamalarını sınırlıyor ve çalışanlara itiraz hakkı tanıyor.
Öne Çıkan Noktalar:
- Çalışanlar, CRA’ya uymak istemediklerini önceden işverene bildirebilecek.
- İşveren, CRA’yı uygulamak istiyorsa, bildirime bir ay içinde yazılı ve gerekçeli yanıt vermek zorunda kalacak.
- CRA ancak meşru bir amaca objektif ve makul gerekçelerle dayandırılabiliyorsa uygulanabilecek.
- İşverenin gerekçesiz yanıt vermemesi durumunda cezai yaptırımlar söz konusu olacak.
- Çalışanlar, yasanın ihlali durumunda WRC’ye (İşyeri İlişkileri Komisyonu) şikayette bulunabilecek; tazminat veya işe iade kararı çıkabilecek.
Yeni tasarı, işverenlerin sözleşmeli emeklilik yaşı belirlerken daha dikkatli ve belgeli hareket etmesini zorunlu hale getiriyor. Ayrıca, CRA’nın bireysel düzeyde gerekçelendirilmesini şart koşarak, iş güvencesini ve yaşa dayalı ayrımcılığa karşı korumayı güçlendirmeyi amaçlıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Evden Çalışma, Çalışan Verilerinde İhlali Rekor Seviyeye Taşıdı
|
|
Birleşik Krallık merkezli Nockolds hukuk firmasının analizine göre, çalışan verilerine yönelik veri ihlalleri 2024’te son altı yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bilgi Komiserliği Ofisi’ne (ICO) bildirilen çalışan verisi ihlalleri 2023’te 3.208 iken, 2024’te bu sayı %14 artışla 3.679’a yükseldi.
Kimlik avı saldırılarında da büyük artış görüldü: Bu tür saldırılar 2023’te 486 iken 2024’te %56 artışla 758’e çıktı. Saldırganlar, genellikle İK ya da BT birimlerini taklit ederek çalışanları hassas bilgilerini paylaşmaları için kandırıyor.
Uzmanlar, evden çalışmanın artışıyla birlikte işverenlerin siber güvenlik açıklarının arttığını vurgularken, çalışanların en zayıf halka haline geldiğini belirtiyor. Nockolds Baş Ortağı Joanna Sutton, İK ekiplerinin veri güvenliği eğitiminde kritik rol oynadığını ve teknik çözümlerin mutlaka insan odaklı farkındalık çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
|
|
|
|
 |
Yapay Zekâ ve İK – Dijitalleşen İşe Alım Süreçlerinin Yeni Dönemi
|
|
Yapay zekâ ve otomasyon teknolojileri, insan kaynakları (İK) süreçlerinde köklü bir dönüşüm yaratmakta. Özellikle işe alım süreçlerinde yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşması, hem işverenler hem de adaylar için yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Geleceğin İş Gücü ve Değişen Yetenek İhtiyacı
- Future of Jobs 2025 Raporu’na göre, 2030 yılına kadar:
- Mevcut işlerin %22’si dönüşüme uğrayacak.
- 170 milyon yeni iş yaratılacak, 92 milyon iş kaybedilecek.
- En hızlı büyüyecek roller:
- Büyük Veri Uzmanı
- Fintech Mühendisi
- Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi Uzmanı
Bu dönüşüm, hem adaylar hem de İK profesyonelleri için dijital beceriler ve yeni stratejiler geliştirmeyi zorunlu kılıyor.
Yapay Zekâ Rollerinde Arz-Talep Uyuşmazlığı
- Türkiye’de şirketlerin %78’i yapay zekâ becerilerine sahip çalışanları işe almayı planlıyor.
- Ancak 2020-2023 döneminde bu pozisyonlara olan talep %81 artarken, uygun yetenek arzı yalnızca %11 arttı.
- Bu dengesizlik, yapay zekâ alanındaki yetenek açığını gözler önüne seriyor.
İK’nın Dijital Dönüşümdeki Rolü
- İK profesyonelleri için geleneksel yöntemler yetersiz kalmakta.
- Yeni İK sorumlulukları arasında:
- Geleceğin yetenek havuzunu oluşturmak
- İşe alım süreçlerini optimize etmek
- Çalışan bağlılığını artırmak
Stratejik Avantaj: Teknolojiyi Doğru Kullanmak
Yapay zekâ tabanlı işe alım süreçlerini etkili kullanan, veriyi işe alım stratejilerine entegre eden ve işveren markasına yatırım yapan şirketler rekabette avantaj sağlayacak.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
 |
Tanıklar 7,5 Saatten Fazlasını Doğruladı, Cihaz Kayıtlarına İtibar Edilmedi
|
|
İşyerine giriş-çıkış kayıtları üzerinde oynama ihtimalinin olduğu durumlarda kayıtlara itibar edilmeyip, tanıklarla sonuca gidilmelidir.
İşe giriş-çıkışları kayıt altına alan Meyer Kayıt Cihazından alındığı belirtilen kayıtlarda davacı imzası bulunmadığı gibi, çalışma süresinin günlük 7.5 saati hiç geçmediği, ancak davalı tanıklarının dahi günlük 7.5 saati geçen çalışmalar olduğu yönünde beyanları olduğu dikkate alındığında, işverenin tercihine uygun cevap vermeye müsait olan cihazdan alınan kayıtların davalı tanık anlatımları ile bile çelişkili olduğu ve böylelikle güvenilirliğini yitirdiği tartışmasızdır. Bu durumda bu kayıtlara itibar edilerek fazla çalışma alacağının reddi doğru olmamıştır.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2017/34732, T. 23.06.2017
|
|
|
İtalyan Yargısı: Gerçek İstihdam İlişkisi Yoksa Ücret Vergiden Düşülemez
|
|
İtalya’da bir şirket, yöneticisine ödenen ücreti vergi matrahından düşmüştü. Ancak Vergi Dairesi, bu ücretin indirilemeyeceğini savunarak vergi tarhiyatı uyguladı. Başlangıçta şirket lehine çözülen uyuşmazlık, temyiz aşamalarından sonra İtalya Yargıtayı’na taşındı. Yargıtay’ın kararı şu esaslara dayanmaktadır:
- Yöneticiye ödenen ücretin vergiden indirilebilmesi, yöneticinin sıradan görevlerinin dışında ikincil bir istihdam ilişkisi içinde bulunup bulunmadığının somut biçimde ortaya konmasına bağlıdır.
- Bu tür bir istihdam ilişkisinin yalnızca sözleşmeye dayalı olması yeterli değildir. Ayrıca, başka bir kurumsal organın yöneticiyi hiyerarşik olarak yönetmesi, denetlemesi ve disipline etmesi gibi unsurların da mevcut olması gerekir.
- Yönetim kurulu başkanı veya tek müdür konumundaki kişilerin, aynı şirkette paralel bir çalışan rolü üstlenmesi mümkün değildir, zira bu kişiler üzerinde hiyerarşik bir denetim mekanizması bulunmaz.
- Bu bağlamda, hissedar-yönetici olarak görev yapan kişilerin aynı zamanda çalışan olarak tanımlanabilmesi, yalnızca yazılı belgelerle değil, somut ve denetlenebilir iş organizasyonu içinde alt konumda görev yaptıklarını gösteren kanıtlarla desteklenmelidir.
Sonuç olarak Yüksek Mahkeme, Vergi Dairesi’nin pozisyonunu haklı bularak, söz konusu ücretin vergi açısından indirilemeyeceğine hükmetti. Bu karar, şirketlerin yöneticilerine ödedikleri ücretlerin vergi matrahından düşülebilmesi için, yöneticinin gerçekten ikincil bir çalışan gibi çalıştığını somut şekilde belgelemeleri gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
 |
SORU: Durum bildirim raporu nedir ve istirahat raporu ile farkları nelerdir?
|
|
CEVAP: Durum bildirir raporu iş göremezlik raporu değildir. Bu raporlar için ödenek ödenmez. Nitekim bir tarihi kapsar şekilde de düzenlenmez genel olarak. Kişinin hangi tarihte hangi saat aralığında hastanede olduğu, hangi tanıların konulduğu, hangi tedaviye başlandığı/başlanacağı gibi bilgileri içerir.
İstirahat raporu/iş göremezlik raporu ise kişinin dinlenmesi uygun görülen süre kadar düzenlenir, hastalık, analık veya iş kazası ve meslek hastalığı kapsamında düzenlenir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Sağlık Sebebiyle İşverenin Bildirimsiz Fesih Hakkı
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesi uyarınca işveren, bazı sağlık nedenleriyle iş sözleşmesini bildirim süresi beklemeksizin feshedebilir.
- İşçinin Kusurundan Kaynaklanan Hastalık veya Engellilik
- İşçinin kendi kastı, derli toplu olmayan yaşayışı ya da alkole düşkünlüğü nedeniyle hastalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda;
- Bu nedenle devamsızlığın ardı ardına 3 iş günü veya bir ayda 5 iş gününden fazla sürmesi hâlinde işverenin bildirimsiz fesih hakkı doğar.
- Tedavi Edilemez Hastalık Durumu
- İşçinin yakalandığı hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğunun ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulu raporu ile belgelenmesi halinde, işveren derhal fesih hakkını kullanabilir.
- Uzun Süreli Devamsızlık (Kusur Olmayan Hastalıklar)
- İşçinin kusuru olmaksızın (örneğin: hastalık, kaza, doğum, gebelik) ortaya çıkan devamsızlık hâllerinde;
- İşverenin bildirimsiz fesih hakkı, söz konusu devamsızlık işçinin çalışma süresine göre belirlenen ihbar süresini 6 hafta aşması durumunda doğar.
- Bu sürelere doğum ve gebelik hallerinde analık izni süresi (madde 74) eklendikten sonra hesap yapılır.
- Örneğin: 6 ay-1,5 yıl arası kıdemi olan işçi için 4 hafta + 6 hafta = 10 haftalık devamsızlık süresinden sonra fesih mümkün olur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|