11.04.2025 – Şirketler ve Hükümetler Sorgulanıyor: Sürdürülebilirlikte Güven Krizi

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

Kamu İşçileri Toplu Sözleşme Sürecinde İlk Adım Atıldı: “Ortak Noktada Buluşacağız”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’ten tekliflerin ulaştığını belirten Işıkhan, sürecin başladığını ve görüşmelerin çok uzamadan tamamlanmasını beklediklerini ifade etti. “İnşallah ortak bir noktada buluşacağız” diyen Işıkhan, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren sözleşmenin, aynı zamanda Ağustos ayında yapılacak memur toplu sözleşmeleri için de çerçeve oluşturacağını vurguladı.

Toplu sözleşme süreci, hem kamu işçileri hem de milyonlarca memur için kritik önem taşıyor.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

ABD, Çin Mallarına Tarife Yükünü Artırdı: Ticarette Yeni Kriz Sinyali

ABD Başkanı Donald Trump, Çin menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergisini %104’ten %125’e yükselttiğini duyurdu. Karar, hemen yürürlüğe girdi. Trump ayrıca, kendisine karşı misilleme yapmayan 75’ten fazla ülkeye yönelik olarak uygulanması planlanan ek gümrük vergilerini 90 gün süreyle askıya aldığını açıkladı.

Trump, Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, bu ülkelerin ABD ile ticaret, tarifeler ve döviz manipülasyonu gibi konularda müzakereye açık olduklarını ve herhangi bir misilleme yapmadıklarını vurguladı. Askıya alma süresi boyunca, bu ülkelere %10 oranında “karşılıklı tarife” uygulanacağı belirtildi.

Bu karar, küresel ticarette gerginliklerin arttığı bir dönemde, ABD-Çin hattındaki gerilimin daha da tırmandığına işaret ediyor.

ABD’li Giyim Sektörü Gümrük Tarifeleri Nedeniyle Zorlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ve Vietnam’dan ithal ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırması, özellikle küçük ölçekli ABD’li giyim ve aksesuar perakendecilerini zor durumda bıraktı. Büyük markalar (Nike, Lululemon, Walmart) tedarik zinciri avantajıyla süreci yönetmeye çalışırken, küçük işletmeler siparişleri durdurdu ve işe alımları dondurdu.

New York merkezli Day Owl’un CEO’su Ian Rosenberger, tarifelerle çanta başına verginin 5 dolardan 22 dolara çıkacağını ve ürün fiyatlarının 212 dolara yükseleceğini belirtti. Amerikan Ayakkabı Distribütörleri Birliği’ne göre, Vietnam’da üretilen 155 dolarlık bir ayakkabının ABD’deki fiyatı %220 vergi nedeniyle 46 dolar artabilir.

ABD’de “Önce İnsan” Yaklaşımı Geri Plana Atılıyor

ABD merkezli Leapsome şirketi ile araştırma firması Opinium’un yaptığı çalışmaya göre, son yıllarda insan odaklı İK politikaları popülerliğini yitiriyor. Ankete katılan ABD’li yöneticilerin %75’i, yapay zekâyı entegre edebilmek için şirket içinde rollerin yeniden yapılandırıldığını belirtti. İK liderlerinin %85’i ise 2025 yılı boyunca şirketlerinde büyük dönüşümler yaşanmasını bekliyor.

İK profesyonellerinin %92’si, çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık (DEI), esneklik ve çalışan refahı gibi uygulamaları savunmalarına rağmen şirket içi dirençle karşılaştıklarını söylüyor. Bu durum, çalışanlar ile işverenler arasında ideolojik bir çatışmaya işaret ederken, insan kaynakları departmanlarını iki taraf arasında sıkışmış bir konuma itiyor.

Leapsome’un raporuna göre, ofise dönüş kararları özellikle tartışmalı bir konu. İK uzmanlarının %56’sı bu konuda baskı hissettiklerini, %81’i ise esnek veya hibrit çalışma modellerinin daha etkili olduğunu ifade ediyor.

Uzmanlar, yapay zekâ uygulamalarının kurum içinde farklı öncelikler ve çatışmalar yarattığını, bu nedenle İK’nın strateji oluşturma aşamasında masada yer alması gerektiğini vurguluyor. Öte yandan, DEI politikalarının ABD’deki siyasi iklimin etkisiyle Fortune 500 şirketlerinde geriye çekildiği de dikkat çekiyor.

ARAŞTIRMA

Çevresel Sürdürülebilirlik Algısı ve Güven Düzeyi

BAREM & WIN (Worldwide Independent Network of Market Research and Opinion Poll) tarafından 2025 yılında 39 ülkede toplam 34.946 kişiyle gerçekleştirilen “Çevresel Sürdürülebilirlik Algısı ve Güven Düzeyi” araştırması, küresel ölçekte çevrimiçi ve çevrimdışı yöntemlerle, Türkiye özelinde ise 775 kişiyle CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle yapılmıştır.

Rapor, toplumun iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularındaki farkındalığını, kurumlara ve hükümetlere duyulan güveni, bireysel eylemlere olan inancı ölçmeyi amaçlamaktadır.

Kurumlara ve Hükümetlere Güven Düzeyi

  • Şirketlerin sürdürülebilirlik çalışmalarına inananların oranı küresel olarak:
    • Önceki yıllarda: %58
    • 2025’te: %66
  • Ancak %44’lük kesim bu çabaları samimi değil, çıkar odaklı buluyor.
  • Türkiye’de bu oran daha olumsuz:
    • Yalnızca %7 şirketlerin bu çalışmaları samimiyetle yürüttüğünü düşünüyor.
    • Türkiye, Paraguay, Hırvatistan, Peru gibi ülkelerle birlikte şüpheci yaklaşımın en yoğun olduğu ülkelerden biri.

Hükümetlere Güven

  • Küresel olarak hükümetlerin çevresel çabalarına duyulan güven:
    • 2024: %44
    • 2025: %52 (artış var)
  • Ancak %48 hâlâ hükümetleri yetersiz buluyor.
  • Türkiye’de:
    • Katılımcıların %60’ı hükümetin yeterince adım atmadığını düşünüyor.
    • Sadece %40 hükümetin çevre için gerekenleri yaptığına inanıyor.
  • Bölgelere göre güven düzeyi (2024 → 2025):
    • Avrupa: %33 → %41
    • MENA: %40 → %51
    • Amerika: %32 → %46
    • APAC: %65 → %69

Bireysel Eylemlere İnanç

  • Küresel düzeyde bireysel eylemlerin etkili olduğuna inananlar: %34
  • Türkiye’de:
    • %31 bireysel çabanın etkili olduğuna inanıyor.
    • %15 bireysel çabanın anlamlı olmadığını düşünüyor.
  • Çin’de: %88 bireysel eylemin önemsiz olduğunu düşünüyor.
  • İsveç, Japonya, Almanya, Polonya gibi ülkelerde de benzer şüphecilik var.

Araştırma, küresel düzeyde çevresel konularda farkındalığın arttığını, ancak bu farkındalığın kurum ve hükümetlerin samimiyetine dair güvene dönüşmediğini gösteriyor. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde halk, şirketlerin ve devletin iklim krizine yönelik çabalarını yeterli ve şeffaf bulmuyor.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Evden Çalışma Dönemine Ait E-Postalar Fazla Mesaiyi İspatlamaya Yetmedi

Eldeki davada, davacı tanığı ile işveren arasında husumet bulunmakta olup, ilgili tanık beyanı içeriği ile işçinin haftalık çalışma süresinin 45 saati aştığı sonucuna ulaşılamamaktadır. Ayrıca, davacı tarafça pandemi nedeni ile evden çalışma yapılan döneme ait ve birbirinden bağımsız günlere ilişkin sunulan e- mail kayıtları, ilgili dönemde işçinin haftalık toplam çalışma süresinin 45 saatinin üzerinde olduğunu ispatlar nitelikte değildir. Fazla çalışma iddiası davacı tarafça ispatlanamadığından, ilgili alacak talebinin reddine karar verilmesinde ve işçi tarafından bu alacağa dayalı gerçekleştirilen feshin haksız kabul edilmesinde isabetsizlik yoktur.

Ankara BAM 7.Hukuk Dairesi, E. 2023/961, K. 2024/999, T.29.03.2024

ABD Temyiz Mahkemesi: Yüksek Maaş Fazla Mesai Muafiyeti İçin Yeterli Değil

ABD 6.Daire Temyiz Mahkemesi, Pickens v. Hamilton-Ryker IT Solutions davasında verdiği kararla, yüksek maaş alan çalışanların bile FLSA (Adil Çalışma Standartları Yasası) kapsamında fazla mesai ücretinden muaf sayılabilmeleri için “maaş esası” testini karşılamaları gerektiğini net şekilde ortaya koydu.

Davacı Lynwood Pickens, haftalık sabit 800 dolar ve 40 saatin üzerindeki her saat için 8 dolar ödeme aldığı halde, saatlik çalışan olarak sınıflandırılması gerektiğini savundu. İlk derece mahkemesi işveren lehine karar verdi; ancak temyiz mahkemesi, Pickens’a yapılan ödemenin sabit ve önceden belirlenmiş bir maaş olmadığını, dolayısıyla maaş esası testinin karşılanmadığını tespit etti.

Mahkeme, maaş esası testinin çalışanlara finansal güvenlik ve istikrar sağladığını, Pickens’a yapılan ödemenin ise buna uygun olmadığını belirtti.

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU: Çalışanlarımıza doğum sonrasında analık raporunun bitişini itibaren başvurması halinde 180 günlük ücretsiz doğum izni kullandırıyoruz. Bazı durumlarda çalışanlar analık raporunu takiben ek rapor alıp, bu raporun bitiminden itibaren 180 gün izin kullanmak istiyorlar. Bu durumda 180 gün izinleri oluyor mu yoksa 180 günden analık raporu sonrası kullandığı rapor günlerini düşerek mi hesap yapmamız gerekiyor?

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

Uyuşmazlık Çözümü

Arabulucu

Dava

Boşta Geçen Süre Ücreti

1 Aya Kadar (Fesih ile arabulucu tarihi arası)

4 Aylık (Fesih ile dava sonuçlanma tarihi arasında4 aydan fazla süre olacağından, 4 aylık tazminat)

İşe Başlatmama Tazminatı

Çalışanın kıdem yılına göre;

1-5 yıl arası 4 maaş,

5-15 yıl arası 5 maaş,

15 + yıl 6 maaş.

Fesih sebebine göre +2 maaş. (Feshin cinsiyet, ırk, engellik dayanması gibi ayrımcılık hali)

Daha aşağıda anlaşmak mümkün, irade sakatlığı olmadığı sürece.

Çalışanın kıdem yılına göre;

1-5 yıl arası 4 maaş,

5-15 yıl arası 5 maaş,

15 + yıl 6 maaş.

Fesih sebebine göre +2 maaş. (Feshin cinsiyet, ırk, engellik dayanması gibi ayrımcılık hali)

Daha aşağıda anlaşmak mümkün değil.

This email was sent to *|EMAIL|*

why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir