10.04.2025 – Doğum Yardımı Yönetmeliği Resmi Gazete’de Yayımlandı

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

Doğum Yardımı Yönetmeliği Resmi Gazete’de*

Doğum Yardımı Yönetmeliği 10.04.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelik ile ilk çocuk için tek seferlik 5.000 Türk lirası, ikinci çocuk için aylık 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için aylık 5.000 TL ödeme yapılacak. Ödemeler, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmadan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu üzerinden gerçekleştirilecek.

Doğum yardımı yapılacaklar

a) 1/1/2025 tarihinde ve sonrasında canlı doğan çocuğun olması.

b) Annenin veya babanın ya da her ikisinin de Türk vatandaşı olması.

c) Türkiye’de ikamet edilmesi.

ç) Başvuru yerlerine usulüne uygun olarak başvuru yapılması.

Doğum yardımı başvurusu, çocuğun KPS’ye kayıt işleminin tamamlanmasını müteakip, bu Yönetmelik kapsamına girenler tarafından, sağ olması kaydıyla; ilk çocuk için doğum tarihinden sonraki 12 ay içinde, diğer çocuklar için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar başvuru yerlerine yapılır.

Pandemi Sonrası Çalışma Hayatında Yeni Trend: Dijital Göçebelik İzmir Gündeminde

İzmir’de, “Turizmde Yeni Çağ: Dijital Göçebelik Bilgilendirme Toplantısı” düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve turizm sektörü temsilcilerinin katıldığı toplantıda, dijital göçebelik kavramı ve Türkiye’de bu alandaki gelişmeler ele alındı. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş, pandeminin ardından değişen çalışma modellerine dikkat çekerek dijital göçebelik hareketinin özellikle Türkiye’de hızla yayıldığını ifade etti. İstanbul, Antalya ve Bodrum’un ardından İzmir’in de bu alanda öne çıkabileceğini vurgulayan Özkardeş, şehrin kültürel ve sosyal imkanlarıyla dijital göçebeler için cazip bir merkez olabileceğini söyledi. Toplantıda ayrıca dijital göçebe vizesi hakkında bilgilendirme yapıldı.

Ifo Anketi: Küresel Enflasyon Yükseliş Trendine Girdi

Ifo Enstitüsü’nün 131 ülkeden 1.489 ekonomi uzmanıyla gerçekleştirdiği Mart 2025 anketine göre, küresel enflasyon oranlarının önümüzdeki yıllarda kademeli olarak artması bekleniyor.

  • 2025 için küresel enflasyon tahmini %4,0,
  • 2026 için %3,9,
  • 2028 için %3,8 olarak öngörülüyor.
  • Kuzey Amerika’da beklentiler yukarı yönlü revize edildi; 2025 yılı enflasyon tahmini %3,2’ye yükseldi.
  • Almanya’da %2,4, Avusturya’da %2,9, İsviçre’de %0,9 enflasyon bekleniyor.
  • Güney Amerika ve Afrika gibi bölgelerde ise enflasyonun %20’nin üzerinde kalması bekleniyor.

Araştırmacı Niklas Potrafke, enflasyondaki artışta ABD’nin gümrük tarifeleri gibi küresel ticaret politikalarının etkili olduğunu vurguladı. Ankete göre, kısa ve orta vadede küresel enflasyon baskısı sürecek.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

Ek Gümrük Tarifeleri Audi’yi Vurdu: ABD Teslimatları Askıya Alındı

Volkswagen Grubu’nun lüks markası Audi, ABD’ye araç teslimatını 2 Nisan 2025 itibarıyla geçici olarak durdurdu. Kararın gerekçesi, Donald Trump döneminde uygulamaya alınan ek gümrük tarifeleri oldu. Audi, ABD’deki bayilerine gönderdiği yazılı bildiride, mevcut stokların eritilmesine odaklanılması talimatını verdi. Halen ABD stoklarında 37 bin adet tarifelerden etkilenmemiş Audi aracı bulunduğu belirtiliyor. Audi’nin ABD’de üretim tesisi bulunmadığı ve modellerin Meksika, Almanya, Macaristan ve Slovakya’dan ithal edildiği vurgulanıyor. İthalata dayalı üretim stratejisi, şirketi tarifeler karşısında daha savunmasız hale getiriyor.

ABD’de Resesyon Endişesi %79’a Yükseldi

JPMorgan Chase&Co.’ya göre, ABD ekonomisinde resesyon (durgunluk) endişesi hızla artıyor. Özellikle küçük ölçekli şirketleri içeren Russell 2000 endeksi, şu anda resesyon olasılığını %79 oranında fiyatlıyor. Diğer piyasalarda da benzer sinyaller var: S&P 500: %62; Baz metaller: %68; 5 yıllık Hazine tahvilleri: %54.

Buna karşılık, şirket tahvili yatırımcıları nispeten daha iyimser ve resesyon ihtimalini sadece %25 olarak görüyorlar. Ancak bu oran da geçen Kasım’daki %0 seviyesine kıyasla dikkat çekici bir artış.

Ayrıca Bloomberg’in 2-3 Nisan tarihli anketine göre katılımcıların %92’si, uygulanan kapsamlı vergilerin gelecek 12 ay içinde ABD’de durgunluk riskini artırdığını düşünüyor. Eski ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers da, artan gümrük tarifeleri nedeniyle ABD’nin resesyona gireceğini ve yaklaşık 2 milyon kişinin işsiz kalabileceğini öngörüyor

İngiltere’de Esnek Çalışma Hakkı Yasal Güvence Altında, Ancak Ret Oranları Dikkat Çekiyor

İngiltere’de Nisan 2024’te yürürlüğe giren 2024 Esnek Çalışma Yasası‘na rağmen çalışanların önemli bir bölümü taleplerinin reddedildiğini bildiriyor. Phoenix Group’un araştırmasına göre, çalışanların %21’i esnek çalışma talebinde başarıya ulaşırken, aynı oranda çalışanın talebi reddedildi. Reddedilme gerekçeleri arasında en çok öne çıkan neden, işverenlerin üretkenlik konusundaki endişeleri (%28) oldu. Diğer sebepler arasında işverenlerin esnekliğe inanmaması (%27), iş ihtiyaçlarının öncelikli olması (%24) ve kaynak yetersizliği yer aldı.

Yasa, çalışanlara yılda iki kez esnek çalışma talep etme hakkı tanırken, işverenlerin bu taleplere daha kısa sürede yanıt vermesini şart koşuyor. Ancak çalışanların %55’i bu yasal haklardan haberdar değil. Çalışanların %68’i işin yeri ve zamanlaması üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmaları durumunda daha üretken olacaklarını belirtiyor.

İşverenlerin büyük kısmı (%78) yasayla birlikte çalışma düzenlerini değiştirmediklerini ifade ederken, sadece %15’i değişiklik yaptıklarını belirtti. Phoenix Group’un baş insan sorumlusu Sara Thompson, esnekliğin çalışan bağlılığı ve istihdamda kalıcılık açısından önemli bir araç olduğunu vurgularken, esnekliği reddeden işverenlerin yetenekli çalışanları kaybetme riski taşıdığını ifade etti.

Çin’de Kurumsal Kültürde Dönüşüm: Çalışma Süreleri Kısalıyor, Dinlenme Teşvik Ediliyor

Çinli büyük şirketler, çalışanların uzun mesai saatlerine karşı adımlar atmaya başladı. Özellikle ev aletleri üreticisi Midea, çalışanların saat 18:20’de ofisten ayrılmasını zorunlu kılan ve mesai sonrası toplantıları yasaklayan yeni kurallar getirdi. Benzer şekilde DJI, ofislerin saat 21.00’e kadar boşaltılmasını şart koşarken, Haier de haftada 5 gün çalışma düzenine geçti.

Bu değişimler, yıllardır Çin teknoloji sektöründe norm haline gelen “996” (haftada 6 gün, sabah 9-akşam 9) kültürüne karşı dikkat çekici bir kırılma olarak değerlendiriliyor. Uzun mesailer 2021’de Çin Yüksek Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilmesine rağmen hâlen birçok sektörde yaygın.

Uzmanlara göre bu dönüşümün arkasında Çin hükümetinin dinlenme ve tatil haklarını güçlendirmeye yönelik politikaları ve Avrupa Birliği’nin zorla çalıştırmaya karşı getirdiği yeni ticaret düzenlemeleri yer alıyor. Bu düzenlemeler, ihracat yapan Çinli firmalar üzerinde baskı oluşturmuş durumda.

Ancak tüm çalışanlar bu değişikliklerin kalıcı olacağına inanmıyor. İş güvencesi ve gelir kaygısı nedeniyle birçok kişi hâlâ gönülsüzce uzun saatler çalışmayı sürdürüyor. Çin’de resmi verilere göre ortalama haftalık çalışma süresi Ocak 2024 itibarıyla 49,1 saate ulaşmış durumda.

ARAŞTIRMA

İşkoliklik Artık Terfi Sebebi Değil: Şirketler Kültürlerini Gözden Geçiriyor

Bu rapor, iş dünyasında köklü bir dönüşüme işaret eden işkoliklik kültüründen uzaklaşma ve bunun yerine yeni nesil iş-yaşam dengesi yaklaşımlarının benimsenmesi üzerine odaklanmaktadır. Bulgular, Gallup 2024 İş Gücü Eğilimleri Raporu, Deloitte 2023 Çalışan Mutluluğu Raporu ve PwC 2024 İş Kültürü Raporu gibi güvenilir kaynaklara dayanmaktadır.

Arka Plan: İşkoliklik Kültürünün Dönüşümü

Uzun yıllar boyunca başarı ve sadakatin göstergesi olarak kabul edilen “işkolik” çalışan profili, günümüzde geçerliliğini yitiriyor. Pandemi sonrası yaygınlaşan uzaktan ve hibrit çalışma sistemleriyle birlikte, çalışanlar iş-yaşam dengesine daha fazla önem vermeye başladı.

Çalışan Beklentilerinde Değişim

  • Gallup 2024 verilerine göre, çalışanların %72’si iş-yaşam dengesini maaş ve terfiden daha önemli buluyor.
  • Bu oran Z ve Y kuşaklarında %80’e kadar çıkıyor.
  • Çalışanlar artık saat bazlı değil, çıktı bazlı performans değerlendirmesi istiyor.
  • PwC 2024 Raporu: Z kuşağının %77’si kariyerinde iş-yaşam dengesini öncelikli görüyor.
  • Y kuşağının %63’ü fazla mesainin kötü zaman yönetimine işaret ettiğini düşünüyor.

İşverenlere Yönelik Değişim Sinyalleri

İşverenlerin yeni nesil çalışan beklentilerine uyum sağlaması için aşağıdaki uygulamaları hayata geçirmesi önerilmektedir:

  • Verimlilik Odaklı Performans Modelleri
    • Çalışma süresi yerine, ortaya konan değer ve çıktılar esas alınmalı.
    • Microsoft ve Google gibi şirketler, saat değil çözüm odaklı değerlendirme yapıyor.
  • Fazla Mesai Kültürünün Sona Erdirilmesi
    • Almanya’da olduğu gibi, mesai sonrası iletişimi kısıtlayan sistemler uygulanmalı.
    • Çalışanların tatil ve özel hayatlarına saygı gösteren politikalar geliştirilmeli.
  • Esnek ve Hibrit Çalışma Modelleri
    • Çalışanlara kendi iş saatlerini planlama imkanı tanınmalı.
    • Slack ve Spotify gibi şirketler “radikal esneklik” modellerini uyguluyor.
  • Tükenmişliği Önleyici Sistemler
    • Psikolojik destek ve zihinsel sağlık uygulamaları sunulmalı.
    • LinkedIn gibi şirketler, periyodik “bağlantısız günler” planlıyor.

İş dünyasında başarı artık uzun çalışma saatleriyle değil; verimli, dengeli ve sağlıklı çalışma biçimleriyle tanımlanıyor. Yeni kuşak çalışanlar; esneklik, anlamlı iş deneyimi ve kişisel gelişim olanaklarını önceliklendiriyor. Bu nedenle şirketlerin, sürdürülebilir ve insan odaklı bir iş kültürü benimsemeleri kritik önem taşıyor.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Maaşa Haciz, Haklı Fesih Sebebi Değildir: Yargıtay’dan İşverene Ret

Davacı, davalı işyerinde makineci olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, işçilik alacaklarını istemiştir. Davalı, davacının maaşı üzerine 11 farklı icra dosyasından haciz geldiğini, davacının borçları yüzünden isine yeterince konsantre olmadığını, iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışı nedeniyle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Somut olayda dosya kapsamına göre davacının 11 farklı icra dosyasına olan borcundan dolayı maaşına haciz konduğu sabittir. Aynı zamanda işyerinde 2010/Ocak-Mayıs döneminde ücretlerin 12 ila 21 gün arasında değişen gecikmelerle ödendiği de sabittir. Davacının iş sözleşmesi işverence doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış nedeniyle feshedilmiş ise de davacının maaşına haciz gelmesi doğruluk ve bağlılığa aykırı bir davranış değildir. Davalı işverence yapılan fesih haksızdır. Mahkemece dosya içindeki bilirkişi raporu yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı konusunda yeniden bir karar verilmelidir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E: 2013/4123, K: 2014/37649, T: 09.12.2014

Belirli Süreli İstihdam İçin Geçici Talep Somut Belgelerle Desteklenmeli

Mahkeme, işverenin belirli süreli bir iş sözleşmesini “geçici ek talep” gerekçesiyle dayandırmak istediği durumlarda, bu gerekçenin geçerliliği için hangi şartların sağlanması gerektiğini değerlendirmiştir.


COVID-19 döneminde iptal edilen kursların telafisi gerekçesiyle geçici personel alımı yaptığını belirten işveren, bu durumu belirli süreli istihdam için gerekçe göstermiştir. Ancak davacı işçi, bu telafi derslerinde fiilen görevlendirilmemiştir. İlk derece mahkemesi (Göttingen İş Mahkemesi), işverenin sunduğu gerekçeyi yeterli bulmayarak davacının talebini kabul etmiştir. İşverenin itirazı ise Aşağı Saksonya Eyalet İş Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.
Mahkemeye göre, belirli süreli istihdamın “geçici ek talep” gerekçesiyle haklı görülebilmesi için, işe alınan çalışanın mutlaka doğrudan bu ek iş yükü altında görevlendirilmiş olması gerekmez. Ancak, işverenin bu
artan geçici iş yükü ile yapılan belirli süreli istihdam arasında somut bir bağ kurabilmesi ve bunu belgelendirmesi gerekir. Ayrıca, işveren bu gerekçeyi sınırsız sayıda çalışan için kullanamaz; belirli süreli alınan personel sayısı, öngörülen geçici iş ihtiyacını aşmamalıdır.

Somut olayda işveren, planlama belgelerini ve iş yükü dağılımını yeterince ortaya koyamadığı için savunması yetersiz bulunmuş ve ilk derece mahkemesinin kararı onanmıştır. Karar kesinleşmiştir.

Aşağı Saksonya Eyalet İş Mahkemesi (10.12.2024 – 10 SLa230/24)

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU: Bünyemizde göreve başlayan yasal stajyer avukatımızın kalan 20 günlük adliye stajı bulunmaktadır. Kendisine 15 günlük maaş hak edişi oluşmaktadır. Bu durumda, stajyer avukatımıza maaş ödememiz yasal bir sorun teşkil eder mi? Mevzuat açısından herhangi bir engel olup olmadığı konusunda bilgilendirme rica ederiz.

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

İşçi Açısından Önce Arabulucuya Başvurulması Zorunlu Olanlar Konular

  • Ücret
  • İkramiye
  • Prim alacağı
  • Fazla çalışma
  • Ayrımcılık tazminatı
  • Kötü niyet tazminatı
  • Sendikal tazminat
  • Belirli süreli iş sözleşmesinde bakiye süre ücreti
  • Yıllık izin ücreti
  • Hafta tatili ücreti
  • Ulusal bayram ve genel tatil günleri ücreti
  • İhbar tazminatı
  • Kıdem tazminatı
  • İşe iade talebi ve boşta geçen süreye ait ücret
  • Sözleşmeden doğan diğer alacaklar

İşveren Açısından Önce Arabulucuya Başvurulması Zorunlu Olanlar Konular

  • İhbar tazminatı
  • Ceza şartı
  • Avans iadesi
  • Eğitim harcaması
  • Haksız rekabete bağlı tazminat

This email was sent to *|EMAIL|*

why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir