|
|
|
 |
Ekonomik Güven Endeksi, Şubat 2025*
|
|
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 207.02.2025 tarihli verilerine göre, ekonomik güven endeksi 99,2 oldu.
Ekonomik güven endeksi Ocak ayında 99,7 iken, Şubat ayında %0,5 oranında azalarak 99,2 değerini aldı.
Bir önceki aya göre Şubat ayında tüketici güven endeksi %1,4 oranında artarak 82,1 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %0,2 oranında artarak 102,8 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %1,9 oranında azalarak 114,2 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %1,6 oranında artarak 116,3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %2,7 oranında azalarak 89,3 değerini aldı.
|
|
|
|
 |
Dış Ticaret İstatistikleri, Ocak 2025
|
|
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 207.02.2025 tarihli verilerine göre, Ocak ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %5,8, ithalat %9,6 arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2025yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %5,8 artarak 21 milyar 165milyon dolar, ithalat %9,6 artarak 28 milyar 703 milyon dolar olarak gerçekleşti.
|
|
|
|
 |
Özel Nitelikli Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Rehber Yayımlandı*
|
|
Kişisel Verileri Koruma Kurumu, 26 Şubat 2025 tarihinde Özel Nitelikli Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Rehber yayımladı. Bu rehber, özel nitelikli kişisel verilere dair güncellenen düzenlemeleri içeriyor.
1. Özel Nitelikli Kişisel Verilerin İşlenme Şartları Genişletildi
- Daha önce sağlık ve cinsel hayat verileri için ayrı şartlar öngörülüyordu. Bu ayrım kaldırıldı.
- Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işleme şartları netleştirildi.
- Alenileştirme iradesi kapsamında, kişilerin kamuya açık hale getirdiği verilerin hangi durumlarda işlenebileceği daha belirgin hale getirildi.
2.İşverenler İçin Özel Nitelikli Veri İşleme Örnekleri Güncellendi
- İşverenin, işten ayrılan bir çalışanın sağlık verilerini, muhtemel davalara karşı savunma hakkını kullanmak için saklayabileceği belirtildi.
- Maaş ödemeleri kapsamında işverenlerin çalışanlarının eş ve çocuklarına ait engellilik veya sağlık verilerini işlemesinin zorunlu olduğu durumlar açıklandı.
- Üçüncü taraflar, örneğin bir sendika, iş kazası geçiren bir işçinin sağlık verilerini sürecin takibini sağlamak amacıyla işleyebilir.
3.Vergi ve Kamu Hizmetleri İçin Veri İşleme Koşulları
- Engelli bireylerin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetiyle özel donanımlı araç alabilmesi için engellilik durumuna ilişkin sağlık raporlarının vergi daireleri tarafından işlenebileceği ifade edildi.
4. Adli Sicil Kaydıyla İlgili Değişiklikler
- Adli sicil kayıtlarındaki tüm veriler özel nitelikli kişisel veri sayılmayacak. Sadece “kesinleşmiş mahkumiyet hükümleri” içeren kayıtlar özel nitelikli kişisel veri olarak değerlendirilecek.
5.Kimlik Belgelerindeki Sağlık Verileri
- Eski tip pasaport, sürücü belgesi, nüfus cüzdanı veya işyeri kimliği gibi belgelerde yer alan kan grubu bilgisi, özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilecek ve ancak Kanun’un 6. maddesinde belirtilen işleme şartlarına uygun olarak işlenebilecek.
7. Açık Rıza Metinleri ve Aydınlatma Yükümlülüğü Güncellenmeli
- Eğer özel nitelikli kişisel veriler artık açık rıza yerine başka bir hukuki gerekçeyle işlenecekse, mevcut açık rıza metinleri güncellenmeli ve ilgili kişilere bildirilmelidir.
- Veri sorumluları, aydınlatma metinlerini yeni düzenlemelere göre güncelleyerek ilgili kişileri bilgilendirmek zorundadır.
|
|
|
|
 |
EBRD, Türkiye’nin 2025 Büyüme Tahminini %3’te Sabit Tuttu
|
|
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisinin 2025 yılı büyüme tahminini %3 olarak korurken, 2026 için %3,5 büyüme öngördü.
Bölgesel Ekonomik Beklentiler Raporu’na göre, sıkı para ve maliye politikaları enflasyonun düşmesine ve cari açığın azalmasına katkı sağladı. Ancak banka, jeopolitik belirsizlikler, enflasyonun yüksek seyri ve Türk lirasındaki reel değerlenmenin ihracat üzerindeki etkileri nedeniyle politikaların erken gevşetilmemesi gerektiği konusunda uyardı.
EBRD Bölgesel Baş ekonomisti Rafik Selim, büyümede 2026 itibarıyla hızlanma beklendiğini belirterek, özel sektör toparlanması ve güçlü dış talebin ekonomiyi destekleyeceğini ifade etti. 2025’te ekonomik yavaşlamanın daha fazla hissedileceğini, ancak 2026 itibarıyla büyümenin ivme kazanacağını vurguladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye’nin İlk İklim Kanunu Teklifi TBMM’ye Sunuldu
|
|
20 Şubat 2025’te TBMM’ye sunulan Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Teklifi, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak amacıyla yasal ve kurumsal çerçeveyi oluşturuyor. Teklifin öne çıkan düzenlemeleri:
- İklim Değişikliği Başkanlığı kurulacak ve ulusal koordinasyon sağlanacak.
- Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), gönüllü karbon piyasaları ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi piyasa temelli araçlar hayata geçirilecek.
- Sektörel emisyon azaltım planları hazırlanacak, yenilenebilir enerji kullanımı teşvik edilecek.
- Bölgesel iklim değişikliği koordinasyon kurulları oluşturulacak.
- Yeşil finansman teşvik edilecek, karbon yakalama ve temiz teknoloji yatırımları desteklenecek.
- Sera gazı emisyonlarını takip etmek için yaptırımlar getirilecek, ihlallerde idari para cezaları uygulanacak.
- Pilot dönemde yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere %80 indirimli idari ceza uygulanacak.
Bu düzenleme, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadelede kapsamlı bir yasal çerçeve oluşturmayı amaçlıyor.
|
|
|
|
 |
AB’den İdari Yükleri Azaltacak “Basitleştirme Omnibus” Teklifi
|
|
Avrupa Birliği Komisyonu, iş ortamını iyileştirmek ve şirketlerin rekabet gücünü artırmak amacıyla “Basitleştirme Omnibus” adlı torba yasa teklifini açıkladı. Yasa, idari yükleri en az %25, KOBİ’ler için ise en az%35 oranında azaltmayı hedefliyor.
Öne Çıkan Düzenlemeler:
- 6,3 milyar euro tasarruf ve 50 milyar euro ek yatırım kapasitesi sağlanması öngörülüyor.
- Sürdürülebilir finans raporlaması, sürdürülebilirlik durum tespiti, AB yatırım sınıflandırması, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) ve Avrupa yatırım programları gibi alanlarda bürokratik işlemler basitleştirilecek.
- Sürdürülebilirlik raporlaması yalnızca 1000’den fazla çalışanı olan büyük şirketleri kapsayacak, küçük firmalar kapsam dışı bırakılacak ve mevcut firmalar için 2 yıl erteleme getirilecek.
- CBAM yükümlülükleri, küçük ölçekli ithalatçılar için kaldırılacak; yeni 50 tonluk CBAM yıllık eşiği ile ithalatçıların %90’ı yükümlülükten muaf tutulacak.
Düzenlemenin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerin onayı gerekiyor.
|
|
|
|
 |
Birleşik Krallık’ta İşverenlere Nöroçeşitlilik Konusunda Yeni Tavsiyeler
|
|
Birleşik Krallık’ta Acas (Advisory, Conciliation and Arbitration Service), işverenlerin iş yerinde nöroçeşitlilik konusunda farkındalık yaratmaları ve kapsayıcı iş yerleri oluşturmaları için yeni tavsiyeler yayınladı. “Kuruluşunuzu Nörokapsayıcı Hale Getirme” adlı rehberde, işverenlere şu adımları atmaları öneriliyor:
- İşe alım süreçlerini gözden geçirmek: Görüşmecilere nöroçeşitlilik konusunda eğitim verilmesi ve adayların görüşme sorularını önceden görmelerine izin verilmesi.
- Yöneticileri eğitmek ve desteklemek: Liderlerin nöroçeşitliliği anlamalarını sağlamak.
- Bir nöroçeşitlilik politikası oluşturmak: Kapsayıcılık taahhüdünü ve mevcut destek mekanizmalarını belirlemek.
- Farkındalık artırma çalışmaları yapmak: Kampanyalar, iç ağlar ve personel eğitimiyle nöroçeşitliliği teşvik etmek.
Ayrıca,Birleşik Krallık Çalışma ve Emeklilik Dairesi (DWP), nörofarklı bireyler için istihdam fırsatlarını iyileştirmek amacıyla bir uzman paneli kurdu. Panel, işverenlerin daha kapsayıcı iş yerleri yaratmalarını sağlamak ve nörofarklı bireylerin karşılaştığı engelleri kaldırmak için öneriler geliştirecek.
|
|
|
|
 |
Esnek Çalışma Talebi Artıyor: Flexa’nın Çalışma Endeksi 2024-2025
|
|
Birleşik Krallık’ta Flexa’nın 2024-2025 Çalışma Endeksi Raporu, esnek çalışma arayan Siyahi, Afrikalı ve Karayipli işçilerin ile engelli veya uzun vadeli sağlık sorunları olan iş arayanların sayısında önemli bir artış olduğunu ortaya koydu. Rapor, 25.000’den fazla iş ilanı ve 60.000’den fazla iş arayandan gelen verileri analiz ederek 2024’ün en önemli işyeri trendlerini ve 2025’te istihdam politikalarını şekillendirecek faktörleri inceliyor.
- Siyahi, Afrikalı ve Karayipli işçilerin esnek çalışma talepleri 2024’te üç katına çıktı (Ocak’ta %5 iken, Aralık’ta %14’e yükseldi).
- Engelli ve uzun süreli sağlık sorunları olan iş arayanların sayısı %50 arttı. Rapor, bu artışın, uzun süreli hastalıkları olan kişiler arasındaki işsizliğin artışıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor.
- Tamamen uzaktan çalışmaya olan talep 2024’te %10 arttı ve iş arayanların %64’ü yıl sonunda tamamen uzaktan çalışma fırsatlarını tercih etti.
- Buna rağmen, iş ilanlarının yalnızca %4’ü tamamen uzaktan çalışma imkanı sundu.
- Finansal hizmetler ve teknoloji sektörlerinde ofise dönüş uygulamalarının arttığı görüldü.
- Tamamen esnek çalışma saatlerine olan talep %80 arttı.
- İşverenler bu eğilime daha duyarlı davrandı ve esnek çalışma saatleri sunan iş ilanları %75 artarak yıl sonunda iş ilanlarının üçte birinden fazlasını oluşturdu.
- İş arayanların %33’ü ruh sağlığı desteği sunan iş ilanlarını tercih etti.
- Dört günlük çalışma haftası, iş arayanların neredeyse yarısı tarafından tercih edilen bir fayda olarak öne çıktı.
|
|
|
|
 |
Almanya’da İşverenler Evden Çalışma İznini Tek Taraflı İptal Edebilir mi?
|
|
Koronavirüs pandemisi sonrası birçok çalışan, evden çalışmayı hayatlarına entegre etti. Ancak işverenler giderek daha fazla ofise dönüş politikaları uyguluyor ve çalışanların belirli günlerde ofiste bulunmasını talep ediyor. Bu durum, yasal anlaşmazlıklara yol açıyor.
Köln Yüksek İş Mahkemesi’nin Kararı:
Davacı, Almanya’da bir otomotiv tedarikçisi için proje müdürü olarak çalışıyordu ve 3 yıl boyunca işlerinin %80’ini evden gerçekleştirdi. İşveren, çalışanın ofis lokasyonunun kapanması nedeniyle 500 km uzaklıktaki yeni bir ofiste çalışmasını ve evden çalışma izninin iptal edilmesini istedi. Çalışan, bunun kişisel hayatını ve lojistik durumunu ciddi şekilde etkilediğini belirterek mahkemeye başvurdu. Mahkeme, işverenin evden çalışma iznini iptal etme hakkı olduğunu ancak bunu hakkaniyet ilkesine uygun şekilde yapması gerektiğini belirtti. İşverenin, uzaktan çalışmayı sona erdirme kararını gerekçelendirecek özel bir operasyonel ihtiyaç sunmadığı gerekçesiyle işyerinin değiştirilmesini geçersiz saydı.
|
|
|
|
 |
Z Kuşağı ve Yapay Zekâ Araştırması Raporu
|
|
EY’ın Microsoft ve TeachAI iş birliğiyle gerçekleştirdiği araştırma, Ocak 2025’te yayımlandı ve 16 ülkeden 17-27 yaş aralığında 5.218 katılımcıyla yürütüldü.
Araştırmanın Genel Bulguları
- Z kuşağı yapay zekâyı yaygın olarak kullanıyor ancak eleştirel değerlendirme ve uygulama konusunda eksiklikler yaşıyor.
- 2030’a kadar küresel iş gücünün %30’unu oluşturacak Z kuşağı, yapay zekâyı etkili kullanabilmek için daha kapsamlı ve güvenilir bilgiye ihtiyaç duyuyor.
- Eğitim ve iş dünyası için kritik öneriler sunan araştırma, Z kuşağının yapay zekâ becerilerinin geliştirilmesine yönelik yolları ele alıyor.
Z Kuşağının Yapay Zekâ Kullanım Profili
- Süper Kullanıcılar (%15): Yapay zekâyı etkin ve kapsamlı şekilde kullanıyor.
- Çeşitli Kullanıcılar (%61): Orta seviyede kullanım deneyimine sahip.
- Geride Kalanlar (%24): Yapay zekâ kullanımı konusunda sınırlı bilgi ve deneyime sahip.
- Yapay zekâ, tekrarlayan görevlerde zaman tasarrufu ve veri analizi konusunda faydalı görülüyor.
- Yapay zekânın yanlış bilgi üretme ve insan yaratıcılığını azaltma riskleri olduğu belirtiliyor.
- Kullanıcıların %69’u yapay zekânın yaygın olarak kullanıldığı alanları anlayabiliyor.
- Eleştirel değerlendirme (%44) ve en iyi komutları yazma (%56) konularında eksiklikler bulunuyor.
Yapay Zekâ Kullanımı İçin Önemli Yetkinlikler
Katılımcılar, yapay zekâdan etkili şekilde faydalanmak için gerekli yetkinlikleri şöyle sıralıyor:
- Yaratıcılık ve Merak (%52)
- Eleştirel Düşünme (%47)
- Kodlama/Bilgisayar Programlama (%46)
Eğitimciler ve İşverenlerin Yaklaşım Farklılıkları
- Eğitimcilerin %42’si bazı görevlerde yapay zekâ kullanımını teşvik etmiyor.
- İşverenlerin sadece %15’i yapay zekâ kullanımını sınırlandırıyor.
- Eğitimciler, yapay zekâyı akademik dürüstlük açısından riskli görürken, işverenler daha esnek bir yaklaşım sergiliyor.
- Yapay zekâ eğitimine yönelik iş birliklerinin artırılması, bu dengesizlikleri gidermek için kritik görülüyor.
Yapay Zekâ Becerilerinin Geliştirilmesi İçin Öneriler
- Özel Eğitim Programları: İşletmeler ve eğitim kurumları, Z kuşağının yapay zekâ bilgilerini artırmak için özel eğitimler ve rehber kaynaklar sağlamalı.
- Güvenilir İçeriklerin Yaygınlaştırılması: Z kuşağının %55’i yapay zekâ hakkındaki bilgileri sosyal medyadan edindiği için, bu platformlarda doğrulanmış ve güvenilir içeriklerin artırılması gerekiyor.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
 |
Yanıltma Kastı Olmasa da Sessizlik İş Güvensizliğine Yol Açtı: Yargıtay’dan Fesih Kararı
|
|
Bir iş başvurusu sırasında aday, özgeçmişinde lise mezunu olduğunu belirtti; ancak, bunun yanında “… Radyo TV Bölümü / İletişim 1999-….” ifadesini ekledi. İşveren, bu ifadeyi yanlış anlayarak adayı üniversite mezunu olarak değerlendirdi ve herhangi bir diploma talep etmeden işe aldı. Çalışma süreci devam ederken, işveren tüm çalışanlardan kişisel bilgilerinin güncellenmesini istedi. Bu süreçte çalışanın yalnızca lise mezunu olduğu ortaya çıkınca, iş sözleşmesi haklı neden öne sürülerek feshedildi. Çalışan ise işe iade davası açtı, ancak talebinin reddedilmesi üzerine dosya Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay kararında, çalışanın üniversite mezunu olduğunu doğrudan belirtmediği, yalnızca ilgili kuruma giriş tarihini yazıp mezuniyet yılını boş bıraktığı ifade edildi. Bu durumun, iş başvurusu sırasında işvereni bilerek yanılttığı anlamına gelmeyeceği, işverenin yanlış anlamasından kaynaklandığı vurgulandı. Ancak, işverenin birden fazla kez kişisel bilgilerin güncellenmesini istemesine rağmen, çalışanın bu yanılgıyı düzeltmek adına herhangi bir girişimde bulunmadığı belirtildi.
Mahkeme, çalışanın işvereni kasıtlı olarak yanıltmadığını, yanlış beyanda bulunmadığını ve usulsüzlük yapmadığını belirtti. Ancak, işverenin yaptığı hatanın farkında olmasına rağmen, uzun süre bu durumu düzeltmemesi ve sessiz kalmasının güven ilişkisini zedelediği sonucuna vardı. Bu nedenle, iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğine ve birlikte çalışmanın devamının beklenemeyeceğine karar verildi.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2018/2487, K. 2018/21148, T. 21.11.2018
|
|
|
Almanya’da İş Sözleşmesinde Deneme Süresi Uygulaması Mahkemeye Taşındı
|
|
Almanya’da bir oto galerisi çalışanı (davacı), 22 Ağustos 2022 tarihli belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında 1 Eylül 2022 – 28 Şubat 2023 tarihleri arasında deneme süresiyle işe alınmıştı. İşveren (davalı), 28 Ekim2022’de çalışanı 11 Kasım 2022 itibarıyla işten çıkardı. Çalışan, fesih bildirimine itiraz ederek sözleşmesinin haksız şekilde sonlandırıldığını ve deneme süresinin belirli süreli iş sözleşmesine orantısız şekilde uzun tutulduğunu ileri sürdü.
Federal İş Mahkemesi (BAG), belirli süreli bir iş sözleşmesiyle çalıştırılan bir çalışanın sözleşme süresi kadar deneme süresi belirlenmesinin orantısız olduğuna karar verdi. İşverenin, 11 Kasım 2022 itibarıyla fesih kararının geçersiz olduğu, ancak sözleşmenin 30 Kasım 2022 itibarıyla sona ermiş sayılacağı belirtildi. Deneme süresinin belirli süreli iş sözleşmesinin tamamına eşit olamayacağı ifade edilerek işverenin iş sözleşmesini olağan fesih yoluyla ancak yasal ihbar süresiyle sonlandırabileceğine hükmedildi.
Bu karar, Almanya’daki işverenler için belirli süreli iş sözleşmelerinde deneme süresinin aşırı uzun tutulamayacağını ve fesih süreçlerinde hukuki gerekliliklere uyulması gerektiğini vurgulamaktadır.
2 AZR 275/23 Tarih: 05.12.2024
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
 |
SORU: Ocak ayında ayrılan bir kişiye maaş farkı ödemesi yapmak istiyoruz fakat hem dönemi kapattık hem de muhtasar beyannamesini verdik. Maaş farkı ödemesini nasıl yapabiliriz?
|
|
CEVAP: Ücretler hak edildikleri ayın kazancına tabi oldukları için, Ocak ayına eklememiz gerekiyor. Cari dönemde olduğunuz için, en son 26.02.2025 tarihinde ilgili kişiye ek tahakkuku yapabilirsiniz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KVKK Yapay Zekâ Alanında Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Tavsiyeler
- İnsan Odaklı Yaklaşım: Yapay zekâ sistemleri, bireylerin haklarını gözeten ve toplum yararını önceleyen bir anlayışla yönetilmeli, insan merkezli bir perspektifle geliştirilmelidir.
- Hesap Verebilir Algoritmalar: Ürün ve hizmetlerin tasarım aşamasından itibaren, kişisel verilerin korunmasını sağlayan, hesap verebilir ve veri koruma hukukuna uygun algoritmalar benimsenmelidir.
- Risk Değerlendirmesi: Yapay zekâ sistemlerinden etkilenmesi olası bireylerin ve grupların sürece katılımı sağlanarak, olası riskler önceden tespit edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
- Otomatik Kararlara Karşı Güvence: Bireylerin, yalnızca otomatik karar alma sistemleri tarafından belirlenen sonuçlarla karşı karşıya kalmasını önlemek amacıyla, insan müdahalesine açık, adil ve şeffaf sistemler tasarlanmalıdır.
- Anonimleştirme Önceliği: Yapay zekâ teknolojileri geliştirirken, aynı sonuca kişisel veriler işlenmeden ulaşılabiliyorsa, verilerin anonim hale getirilerek kullanılması tercih edilmelidir.
- Veri Koruma Temelli Tasarım: Yapay zekâ sistemleri, en baştan itibaren veri koruma ilkelerine uygun şekilde tasarlanmalı ve geliştirilmeli, mahremiyet odaklı çözümler üretilmelidir.
- İnsan Müdahalesi ve Karar Süreçleri: Karar alma süreçlerinde insan faktörünün rolü korunmalı, bireylerin yapay zekâ sistemleri tarafından sunulan sonuçlara güvenmeme ve itiraz etme hakkı desteklenmelidir.
- Asgari Veri Kullanımı: Yapay zekâ sistemlerinde kullanılan kişisel verilerin niteliği, kaynağı ve miktarı titizlikle değerlendirilmeli, mümkün olduğunca minimum veri kullanımı sağlanmalı ve modelin doğruluğu sürekli izlenmelidir.
- Mahremiyet Etki Değerlendirmesi: Eğer yapay zekâ projeleri yüksek düzeyde kişisel veri işleme riski taşıyorsa, öncesinde mahremiyet etki değerlendirmesi yapılmalı ve bu analiz doğrultusunda hukuka uygun veri işleme süreçleri belirlenmelidir.
- Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları: Kişisel verilerin korunması konusunda bilinç oluşturmak amacıyla, veri mahremiyeti odaklı eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri teşvik edilmelidir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|