|
|
|
 |
Tüketici Güveni 20 Ayın En Yükseğinde
|
|
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 20.02.2025 tarihli verilerine göre, tüketici güven endeksi Şubat ayında %1,4 oranında artarak 82,1 olurken, son 20 ayın en yüksek seviyesi görüldü.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Ocak ayında 81 iken şubat ayında %1,4 oranında artarak 82,1 oldu.
Endeks böylece 2023 yılı Haziran ayında görülen 85,1 seviyesinin ardından en yüksek noktaya geldi.
|
|
|
|
 |
Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi, Ocak 2025
|
|
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 20.02.2025 tarihli verilerine göre, 2025 yılı Ocak ayında YD-ÜFE, bir önceki aya göre %2,01, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %20,47 artış gösterdi. 12 aylık ortalamalara göre ise %38,26 oranında yükseldi.
Sektörel bazda yıllık değişimler; madencilik ve taş ocakçılığında %21,66, imalatta %20,45 artış olarak kaydedildi. Ana sanayi gruplarında ise ara mallarında %19,42, dayanıklı tüketim mallarında %20,57, dayanıksız tüketim mallarında %21,87, enerjide %11,19 ve sermaye mallarında %21,84 oranında artış yaşandı.
Aylık bazda ise madencilik ve taş ocakçılığı %2,63, imalat sektörü %1,99 artış gösterdi. Ana sanayi gruplarında enerji %7,52 ile en yüksek aylık artışı kaydederken, ara malları %1,53, dayanıklı tüketim malları %1,28, dayanıksız tüketim malları %2,77 ve sermaye malları %1,08 oranında yükseldi.
|
|
|
|
 |
Rekabet Kurumu, İdari Para Cezalarına İlişkin Kılavuz Yayımladı
|
|
Rekabet Kurumu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. ve 6. maddelerinde yasaklanan rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar, uyumlu eylemler ve hâkim durumun kötüye kullanılması gibi ihlallerde uygulanacak idari para cezalarının belirlenmesine yönelik Kılavuz yayımladı.
13 Şubat 2025 tarihinde Rekabet Kurulu tarafından kabul edilen ve 19 Şubat 2025’te kamuoyuna duyurulan Kılavuz, idari para cezası hesaplamalarında dikkate alınacak temel kriterleri, ihlal süresinin etkisini, ağırlaştırıcı ve hafifletici unsurları ve ceza oranı hesaplama yöntemlerini içermektedir. Ayrıca, yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına yönelik örnek senaryolarla sürecin daha şeffaf hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
|
|
|
|
 |
BİM’in Rekabet Kurulu İncelemesini Engellediği Tespit Edildi: 1,3 Milyar TL Ceza
|
|
Rekabet Kurulu, yerinde inceleme sürecini engellediği gerekçesiyle BİM’e 1,3 milyar TL idari para cezası verdi. Kurulun açıklamasına göre, 14 Ocak’ta BİM genel merkezinde yapılan yerinde inceleme sırasında bir yöneticinin veri silme girişimi tespit edildi. 6 Şubat’ta alınan karar doğrultusunda, bu durum incelemenin engellenmesi ve zorlaştırılması olarak değerlendirildi. Rekabet Kurumu, incelemelerde en son teknolojiye sahip cihazlar kullandığını, yalnızca işle ilgili unsurları incelediğini ve kişisel verilerin kapsam dışında tutulduğunu vurguladı. Ayrıca, inceleme sırasında herhangi bir verinin silinmemesi gerektiği hatırlatıldı.
|
|
|
|
 |
Tarımsal Kalkınma Destek Programı Duyuruldu: %50 Hibe Verilecek
|
|
Tarım ve Orman Bakanlığı, kırsal kalkınmayı desteklemek ve tarımda modern teknolojilerin kullanımını artırmak amacıyla Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Tebliği (2024/43)’ü Resmî Gazete’de yayımladı. Bu destekleme kapsamında tarım makineleri ve teknolojilerinin alımı %50 hibe desteği kapsamında desteklenecek.
Kimler Başvuru Yapabilecek?: Üretici örgütleri, Kadın ve genç girişimciler, Gerçek ve tüzel kişiler, Mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler
Hangi Yatırımlar Destekleniyor?
- Tarımsal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması
- Hayvancılık ve su ürünleri yetiştiriciliği
- Kapalı ortamda bitkisel üretim (sera, kültür mantarı vb.)
- Yenilenebilir enerji kullanımı
- Arıcılık, ipek böceği yetiştiriciliği ve tıbbi aromatik bitkiler
- Tarımsal amaçlı makine parkları
Başvuru tarihleri ve detaylı uygulama rehberiTarım ve Orman Bakanlığı tarafından yakında duyurulacak.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Asgari Ücret Tespit Mekanizması Adil mi? HAK-İŞ Tartışmaya Açıyor
|
|
HAK-İŞ Konfederasyonu, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi işbirliğiyle 24 Şubat’ta “Hukuki, Ekonomik ve Sosyal Boyutuyla Asgari Ücret Sempozyumu” düzenleyecek. Sempozyumda, asgari ücretin hukuki, ekonomik ve sosyal etkileri ele alınacak ve asgari ücret tespit mekanizmasının sorunları tartışılacak.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, mevcut asgari ücret sisteminin adil olmadığını, asgari ücretin geçim ücreti haline geldiğini ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısında ciddi sorunlar bulunduğunu vurguladı. Arslan, asgari ücretin diğer ücretler üzerindeki etkisinin de detaylı olarak değerlendirileceğini belirtti.
Sempozyumda şu başlıklar ele alınacak:
- Hukuki Boyutuyla Asgari Ücret
- Ekonomik ve Sosyal Boyutuyla Asgari Ücret Düzenlemeleri
- Asgari Ücretin Tespiti ve Demokratik Temsil
HAK-İŞ, asgari ücretin belirlenme sürecinde daha adil ve demokratik bir sistem oluşturulması gerektiğini savunuyor.
|
|
|
|
 |
Esnek Çalışma İçin Mevzuat Hazırlıkları Sürüyor: İşverenler ve Çalışanlar Ne Bekliyor?
|
|
Türkiye’de milyonlarca kişi, eğitim, özel sorumluluklar veya annelik gibi nedenlerle işgücüne katılamıyor. Esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılmasıyla bu kesimin iş dünyasına dahil edilmesi hedefleniyor. TÜİK verilerine göre, 2024’ün son çeyreğinde işgücüne katılım oranı %54,2’ye yükselirken, kadınlarda bu oran %36,8 olarak gerçekleşti. Hükümet, 2025 Aile Yılı kapsamında esnek çalışma modellerini hayata geçirmek için dört yeni formülü gündeme aldı:
- Uzaktan çalışma
- Kısmi çalışma
- Değişken zamanlı çalışma
- Akademik eğitim amaçlı çalışma
Bu düzenlemelerle özellikle kadınların iş hayatına katılımının artırılması, iş-özel hayat dengesinin sağlanması ve haftalık çalışma süresinin 40 saate düşürülmesi planlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, esnek çalışma sistemlerinin iş hukuku ve sosyal güvenlik sistemine entegrasyonu için mevzuat hazırlıklarını sürdürüyor.
Esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasıyla birlikte iş güvencesinin korunması için güvenceli esneklik modeli öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan bu model, işçi haklarının korunmasını amaçlarken, platform ekonomisinde çalışanların sosyal güvenceye erişimini sağlamayı hedefliyor.
Özellikle bilişim, finans, e-ticaret, danışmanlık, medya ve çağrı merkezi gibi sektörlerde esnek çalışma modeline geçiş hızlanırken, üretim ve sağlık gibi alanlarda bu modelin sınırlı uygulanabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, esnek çalışma sistemlerinin başarılı olması için işverenlerin çalışma saatlerini net belirlemesi ve veri güvenliği konusunda yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguluyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
Air France, Cinsiyetçi ve Cinsel Şiddete Karşı Önlemlerini Güçlendiriyor
|
|
Fransa’da yakın tarihli bir soruşturma, Air France’daki uçuş görevlileri ve kadın pilotların çeşitli cinsel saldırı ve taciz vakalarına maruz kaldığını ortaya koydu. İddialar, bu tür vakaların şirket içinde cezasız kaldığı yönünde.
Şirketin CEO’su Anne Rigail, 19 Şubat’ta yaptığı açıklamada, cinsiyetçi ve cinsel şiddetle mücadeleyi güçlendirmek için yeni önlemler açıkladı ve bu tür eylemleri “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
- Bağımsız Dinleme Birimi: 7/24 erişilebilir olacak ve doğrudan insan kaynakları direktörüne bağlı çalışacak.
- Ayrımcılık ve Tacizle Mücadele Hizmeti: Taciz ve cinsiyetçi davranışlarla ilgili konulara odaklanacak.
- Farkındalık ve Eğitim Programları: Tüm personelin eğitimi hızlandırılacak.
- Bağımsız Soruşturma Mekanizması: Farklı departmanlardan kişileri kapsayan vakalarda harici araştırmacılar görevlendirilecek.
- Bağımsız Denetim: Şirket, sistemin iyileştirilmesi için bağımsız bir otoritenin denetiminden geçecek.
- Diğer Havayolu Şirketleriyle İşbirliği: Cinsiyetçi ve cinsel şiddetle mücadele konusunda farklı yaklaşımlar incelenecek.
Ulaştırma Bakanı Philippe Tabarot, Air France yönetiminden açıklama talep etti ve alınan önlemlerin dikkatle takip edileceğini duyurdu. Bakanlık ayrıca bağımsız denetimin önemine vurgu yaparak, sistemin daha şeffaf hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
Air France, 40.000 çalışanının korunmasını öncelikli hedef olarak belirlerken, tüm personelin güvenli bir çalışma ortamına sahip olması için mücadele edeceklerini taahhüt etti.
|
|
|
|
 |
İngiliz Temyiz Mahkemesi, İş Başvurularında İhbarcı Korumasını Genişletebilir
|
|
İngiltere’de Temyiz Mahkemesi, bilgi uçurma (whistleblowing) korumalarının iş başvurusu yapan kişileri de kapsayıp kapsamayacağını inceliyor. Mevcut yasaya göre, yalnızca NHS’ye (Ulusal Sağlık Sistemi) başvuran kişiler ihbarcı korumasına sahip. Diğer sektörlerdeki iş başvurularında bu koruma bulunmuyor.
Protect adlı hayır kurumu, iş görüşmesi sırasında bir işverenin yasa dışı faaliyetlerini bildiren kişilerin kara listeye alınma riski taşıdığını ve sektörde tekrar iş bulmalarının zorlaştığını belirterek, bu yasal boşluğun giderilmesi gerektiğini savunuyor.
Dava, Sullivan isimli çalışanın Isle of Wight Konseyi’ne iş başvurusu yaptığı sırada kötü muameleye uğradığını ve mali usulsüzlükleri bildirdiğini iddia etmesiyle başladı. Ancak iş mahkemesi, kendisi çalışan statüsünde olmadığı için yasadaki bilgi uçurma korumasından yararlanamayacağına karar verdi.
Temyiz Mahkemesi, 1996 İstihdam Hakları Yasası’nın (ERA 1996) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun olup olmadığını değerlendirecek. Eğer yasa değişirse, gelecekte iş başvurusu yapan kişiler de bilgi uçurma korumasına alınabilir.
|
|
|
|
 |
Birleşik Krallık ve AB’de ESG Düzenlemeleri Güncelleniyor
|
|
Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği’nde çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanındaki yasal ve düzenleyici gelişmeler güncellenen bir zaman çizelgesi ile duyuruldu. Şubat 2025’te yapılan son büyük güncellemeye göre, şirketler için sürdürülebilir finans ve ESG raporlama zorunlulukları artarken, çevre ve insan hakları konularında yeni düzenlemeler devreye giriyor.
- Ocak 2024’ten itibaren Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından geliştirilen IFRS (Uluslararası Finansal Raporlama Standartları) S1 ve S2 standartları şirketler tarafından gönüllü olarak uygulanabilecek.
- AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kapsamında büyük şirketler için raporlama yükümlülükleri 2024’te başlarken, KOBİ’ler için 2026’da başlayacak.
İklim ve Çevre Düzenlemeleri
- AB Çevre Taksonomisi ile finansal kuruluşlar ve büyük şirketler için çevresel etkileri değerlendirme kriterleri güncellendi.
- Birleşik Krallık’ta yeni binaların sıfır karbon standartlarına uygun olması için 2025’te “Geleceğin Binaları Standardı” getirilecek.
- AB Ormansızlaşma Yönetmeliği kapsamında, 2025’ten itibaren AB pazarına sunulan ürünlerin “ormansızlaşmadan arındırılmış” olması gerekecek.
İşçi Hakları ve Çeşitlilik
- AB Asgari Ücret Direktifi ile 2024 Kasım ayına kadar tüm üye ülkeler asgari ücret politikalarını gözden geçirecek.
- AB Cinsiyet Çeşitliliği Yönetmeliği ile 2026 itibarıyla büyük şirketlerin yönetim kurullarında en az %40 kadın üye bulunması zorunlu olacak.
- Birleşik Krallık’ta sıfır saat (zero-hour) sözleşmelerine yönelik yeni düzenlemeler 2026’da yürürlüğe girecek.
İşyerinde Cinsel Tacizin Önlenmesi
- Ekim 2024’ten itibaren Birleşik Krallık’ta işverenler, çalışanlarını üçüncü taraflardan gelebilecek cinsel tacizden korumakla yükümlü olacak.
Yeşil Finans ve ESG Denetimleri
- Mayıs 2024’ten itibaren İngiltere’de Finansal Davranış Otoritesi (FCA) tarafından “yeşil yıkama” (greenwashing) karşıtı kurallar uygulanmaya başlanacak.
- Ağustos 2024’e kadar Birleşik Krallık’taki büyük işletmeler Enerji Tasarrufu Fırsat Programı (ESOS) uyumluluğunu tamamlamak zorunda olacak.
Bu gelişmeler, şirketlerin ESG uyumluluğunu artırmayı ve sürdürülebilir iş uygulamalarını daha şeffaf hale getirmeyi amaçlıyor. Yeni düzenlemelerin büyük işletmeler, finans sektörü ve sürdürülebilir yatırım yapan kuruluşlar için önemli etkileri olacak.
|
|
|
|
 |
Şirketler İçin Yeni Yükümlülük: Veri Koruma ve Yapay Zeka Eğitimi Zorunlu Oluyor
|
|
Çalışan güvenliği farkındalığı eğitimi, kuruluşların hassas verileri koruması için zorunlu hale gelen bir uygulama olmaya devam ediyor. AB Yapay Zeka Yasası, GDPR, CCPA, HIPAA ve diğer veri güvenliği düzenlemeleri, çalışanların veri gizliliği ve siber güvenlik farkındalığına sahip olmasını gerektiriyor.
- AB Yapay Zeka Yasası (AI Act) (2 Şubat 2025 itibarıyla yürürlükte): YZ sistemleriyle çalışan tüm sağlayıcılar, dağıtıcılar ve kullanıcılar için “yapay zeka okuryazarlığı” eğitimi zorunlu hale getirildi. Eğitim, gizlilik, güvenlik riskleri ve yapay zekanın amaçlanan kullanımıyla ilgili farkındalığı kapsıyor.
- AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR): Şirketlerin Veri Koruma Görevlisi (DPO) aracılığıyla çalışanlarını veri işleme faaliyetleri konusunda eğitmesi gerekiyor.
- ABD ve Eyalet Bazlı Yasal Düzenlemeler
- CCPA (Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası): Çalışanlar ve iş başvurusu yapanlar dahil tüketicilerin kişisel verilerini korumak için eğitim zorunluluğu getirildi.
- HIPAA (Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası): Sağlık verilerini işleyen tüm kuruluşlara gizlilik ve güvenlik eğitimi şartı koşuluyor.
- New York Siber Güvenlik Yönetmeliği (23 NYCRR 500): Finansal hizmetler sektöründeki çalışanlar için güncel siber güvenlik eğitimi zorunluluğu getirildi.
- Gramm-Leach-Bliley Yasası: Finansal kuruluşların çalışanları için bilgi güvenliği farkındalık eğitimleri gerekliliği genişletildi.
- Diğer Öne Çıkan Düzenlemeler
- Massachusetts WISP Yasası, tüm şirketlerin yazılı bir bilgi güvenliği programı oluşturmasını ve çalışanlarına sürekli eğitim vermesini şart koşuyor.
- Ödeme Kartı Endüstrisi Veri Güvenliği Standardı (PCI DSS), kredi kartı ile ödeme alan tüm kuruluşlara çalışan eğitimi zorunluluğu getiriyor.
Siber güvenlik ve veri gizliliği eğitimi artık yalnızca BT uzmanlarının değil, tüm çalışanların sorumluluğu haline geldi. Kuruluşlar, gizlilik ve güvenlik bilincini artırmak için düzenli eğitim programlarını hayata geçirmek zorunda. İK departmanları ve yöneticiler de çalışan farkındalığını artırmada kritik bir rol oynuyor.
|
|
|
|
İrlanda’daki Büyük İşletmelerin %50’sinden Fazlası 2024’te Yapay Zeka Kullandı
|
|
İrlanda Merkezi İstatistik Ofisi (CSO) tarafından yayımlanan 2024 verilerine göre, işletmelerin dijitalleşme süreçleri hızlanırken yapay zeka (AI) kullanımı giderek yaygınlaşıyor.
Yapay Zeka Kullanımı
- Büyük işletmelerin %51’i 2024 yılında yapay zekayı kullandı.
- %30 otomatik iş akışları veya karar alma süreçlerinde AI kullandı.
- %28 veri madenciliği için yapay zekadan yararlandı.
- Tüm işletmeler genelinde AI kullanım oranı %15’in üzerinde oldu.
İnternet Erişimi ve Kullanımı
- Büyük işletmelerin %57’si en az 500 Mbps hızında geniş bant kullandı.
- İşletmelerin %43’ü internette reklam vermek için ödeme yaptı.
- %24’ü, kullanıcıların web içeriklerine veya anahtar kelime aramalarına dayalı hedefli reklamcılık kullandı.
- %38’i internet üzerinden satış gerçekleştirdi.
BİT Güvenliği ve Eğitim
- İşletmelerin %33’ü gönüllü BİT güvenliği eğitimi sunarken, %25’i zorunlu eğitim uyguladı.
- %35’i, BİT güvenliğini çalışan sözleşmelerine dahil etti.
- %12’si, 2024 yılında BİT hizmetlerinde geçici kesintiler yaşadı.
|
|
|
|
 |
İş Dünyasında Yeni Trend: Yetkinlik Bazlı İşe Alım Modelleri
|
|
Indeed tarafından gerçekleştirilen kapsamlı araştırma, Fransa, Kanada, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda ve Birleşik Krallık’taki işverenlerin %58’inin işe alımın giderek daha zor hale geldiğine inandığını ortaya koydu. Ayrıca rapora göre, işverenlerin büyük bir bölümü son üç yıl içinde işe alımların giderek zorlaştığını bildirmektedir. Çalışma, özellikle beceri öncelikli işe alım stratejilerinin potansiyelini ve iş dünyasının bu dönüşüme adaptasyon sürecini ele almaktadır.
- İşverenlerin %58’i, işe alım süreçlerinin son üç yılda daha zor hale geldiğini belirtti.
- %33’ü, kaliteli aday eksikliğinin kuruluşları için önemli veya kritik bir sorun olduğunu ifade etti.
- Kaliteli iş fırsatlarının eksikliğini en büyük zorluk olarak gördüler.
- İşverenler kaliteli aday bulamamaktan şikâyet ederken, iş arayanlar uygun iş fırsatlarının sınırlı olduğunu düşünüyor.
- Rapor, temel sorunun, doğru adayları doğru işlere yönlendirme sürecindeki uyumsuzluk olduğunu ortaya koymaktadır.
- İşverenler, işe alım süreçlerinde adayların gerçek becerilerine odaklanmanın gerekliliğini vurgulamaktadır.
- İşverenlerin %36’sı, adayların işle ilgili gösterdikleri yetkinlikleri esas alan bir yaklaşımı destekliyor.
- Küresel ölçekte işverenlerin neredeyse yarısı, beceri öncelikli işe alım stratejilerini uygulamaya başlamıştır.
- Fransa, beceri odaklı işe alım stratejisinde en hızlı ilerleme kaydeden ülke olarak öne çıkıyor.
- Birleşik Krallık, bu stratejiyi benimseme konusunda diğer ülkelerin gerisinde kalmıştır.
- İşverenlerin %41’i, mevcut işe alım sistemlerinin ihtiyacı karşıladığına inanarak beceri odaklı stratejilere geçiş yapmayı düşünmüyor.
- Bu durum, bölgesel farklılıkların yanı sıra işverenlerin beceri odaklı işe alım konusunda yeterince bilgi sahibi olmamalarından kaynaklanmaktadır.
Sonuç ve Öneriler:
- İşverenler, beceri temelli işe alım süreçlerine geçtikçe potansiyelini ve önündeki engelleri daha iyi anlıyorlar.
- Teknoloji, beceri tabanlı işe alımın yaygınlaşmasında kritik bir rol oynayabilir.
- Eleme soruları, beceri bazlı testler ve analiz araçları, işe alım süreçlerinde iş arayanlarla daha iyi eşleşmeler sağlamada etkin kullanılabilir.
- İK ve işe alım ekipleri, geleneksel işe alım yöntemlerini gözden geçirerek yetkinlik bazlı işe alım süreçlerini geliştirmeli ve iş dünyasının değişen dinamiklerine ayak uydurmalıdır.
Önerilen Eylem Planı:
- İşe alım süreçlerini beceri odaklı hale getirmek için eğitim programları oluşturulmalı.
- Aday değerlendirme süreçlerinde beceri testleri ve yetkinlik bazlı mülakat teknikleri kullanılmalı.
- İK birimleri ve yöneticiler, beceri öncelikli işe alım stratejilerinin avantajları hakkında bilinçlendirilmeli.
- Teknoloji destekli işe alım araçları ile aday-iş uyumu artırılmalı.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
 |
İşçinin İş Sözleşmesi Devredilebilir mi? Yargıtay’dan Emsal Karar
|
|
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, iş sözleşmesinin devrine ilişkin önemli bir karara imza attı. Karara göre, 4857 sayılı İş Kanunu’nda iş sözleşmesinin devrine dair özel bir düzenleme bulunmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesi esas alınmalıdır. Bu maddeye göre, iş sözleşmesinin devredilebilmesi için işçinin yazılı rızasının alınması zorunludur.
Davacı işçi, devralan işveren tarafından yeni işe başlamış gibi gösterildiğini, bu nedenle ücretinin düşürüldüğünü ve buna bağlı olarak ücret artışlarının da eksik yapıldığını belirterek dava açtı. İlk Derece Mahkemesi, iş sözleşmesinin devrinin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi’nin kararında hukuka aykırılık bulunmadığını değerlendirerek davacının istinaf başvurusunu reddetti. Davacı vekili kararı temyiz edince dava Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne taşındı.
Yargıtay Kararı:
İşçinin yazılı rızası olmadan iş sözleşmesi devredilemez. Devralan işveren, işçinin sadece kıdeme bağlı haklarından değil, iş sözleşmesinden doğan tüm haklardan sorumludur. Ücretin brüt olarak düşürülmesi, devir protokolü hükümlerine ve 6098 sayılı Kanun’un 429. maddesine aykırıdır. İş sözleşmesinin devrine ilişkin yapılacak yazılı sözleşmenin, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri açıkça düzenlemesi gerektiği vurgulandı.
|
|
|
|
Veteriner Ziyareti Krize Dönüştü: İşverenin Haksız İşten Çıkarma Kararı Mahkemeden Döndü
|
|
Birleşik Krallık’ta bir bakım evinde çalışan L. Murray, işverenin kendisini çalışma saatlerini manipüle etmekle suçlaması üzerine Temmuz 2024’te işten çıkarıldı. İddialar, Murray’in çalışma saatlerinde veteriner kliniğine gidip gitmediğinin sorgulanmasıyla başladı. İşveren, herhangi bir soruşturma yürütmeden Murray’in fazla mesai saatlerini geriye dönük düzeltti ve maaşında kesinti yaptı. Murray, durumu sorguladığında net bir açıklama alamadı ve işverenin sahibi tarafından ani bir telefonla suçlandı. İşten uzaklaştırma sürecinde kendisine savunma hakkı tanınmadı ve hemen işyerinden çıkarıldı. İş Mahkemesi, işverenin hem disiplin hem de itiraz sürecini adil bir şekilde yürütmediğine hükmetti. Murray’in işten çıkarılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, işverenin usule uygun bir soruşturma yapmadığı ve maaşından yapılan kesintinin gerekçesiz olduğu tespit edildi. Mahkeme, işvereni £27,114.62 tazminat ödemeye mahkum etti. Bu karar, işverenlerin disiplin süreçlerinde çalışan haklarını gözetmesi gerektiğini vurgulayan önemli bir emsal teşkil etti.
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
 |
SORU: Yasal izinler dışında (evlilik, doğum izni, babalık izni gibi) izinlerin dışında çalışanın alacağı her izin için, iş sözleşmesinde belirtilen hükümlere göre işveren ve çalışanın karşılıklı anlaşması ile gerçekleşir. Örneğin; çalışan işverenden ücretsiz izin isterse fakat işveren vermezse, çalışan buna rağmen işe gelmezse bu izin türü devamsız olarak değerlendirilebilir mi?
|
|
CEVAP: Kanunda yer alan ücretsiz izin süreçleri (analık sonrası 6 aya kadar ücretsiz izin ve ücretsiz yol izni) dışındaki ücretsiz izin süreçleri çalışanın talebine ve işverenin onayına bağlı yürütülen süreçlerdir.
Çalışan yazılı olarak talep etmediği, işveren de onaylamadığı takdirde ücretsiz izin uygulanamaz. İşveren çalışanın bu talebini onaylamak zorunda ise değildir.
Dolayısıyla, ücretsiz izin talep eden çalışan eğer yasadan gelen analık sonrası ücretsiz izin veya ücretsiz yol iznini talep etmiyor ise, işveren onay vermediği halde işbaşı yapmaz ise bu süreler devamsızlık olarak işleme alınır. Ancak analık sonrası ücretsiz izin veya ücretsiz yol izni taleplerinde işveren bu talepleri onaylamakla yükümlü olup çalışanın işbaşı yapmaması devamsızlık olarak işleme alınmaz. Ücretsiz yol izni için çalışanın yıllık iznini ikametinden farklı bir ilde geçireceğini belgelendirmesi gerekmekte olup izin süresi gideceği yere göre belirlenir, maksimum 4 güne kadar izin talep edebilir.
|
|
|
|
 |
Bordroda Yapılan Yanlışlıklar
- Çalışanın maaş, yan haklar ya da fazla mesai bilgilerinin bordroya yanlış yansıması durumunda, SGK’ya eksik prim ödenebilir.
- Eksik prim ödemesi, çalışanların ileride emeklilik hesaplamalarında hak kaybı yaşamalarına neden olabilir. Ayrıca, eksik prim ödemesi, çalışanın SGK tarafından sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanamamasına yol açabilir.
Fazla Prim Bildirimi
- Bordro hesaplamasında yapılan bir hata nedeniyle gereğinden fazla prim ödenmesi, işverenin mali kaybına neden olur.
- Bu durum yalnızca maliyet yaratmakla kalmaz, fazla primlerin iadesi için ek prosedür ve zaman gerektirir.
Yanlış Kod ve Eksik Bilgi Girişi
- SGK’ya çalışan için yanlış işe giriş veya çıkış kodları bildirilmesi hem işçi hem de işveren için ciddi yasal ve mali sonuçlar doğurabilir.
- Özellikle eksik gün bildirimlerinin yanlış yapılması, SGK denetimlerinde sorunlara yol açabilir.
Yan Hakların Hatalı Gösterimi
- Çalışanlara sağlanan yemek, yol, ikramiye ve prim gibi yan hakların bordroya dahil edilmemesi, SGK prim matrahının yanlış hesaplanmasına neden olabilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|