|
|
|
|
|
|
Deprem Bölgesinde Mücbir Sebep Haline Bağlı Vergi Yapılandırmasında Süre Uzatıldı
|
|
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 4 il ve 2 ilçedeki mükelleflerin, yapılandırma başvuru ile ödeme süreleri uzatıldı. Yapılandırılan borçların ilk taksitlerinin peşin ödeme dahil ödemesi 31 Mart 2025’e kadar uzatılırken, ödemeler, bu tarihin resmi tatile rastlaması nedeniyle 2 Nisan 2025 Çarşamba gün sonuna kadar yapılabilecek.
MADDE 5- (1) Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep İlinin İslahiye ve Nurdağı ilçeleri için mücbir sebep hali 30/11/2024 tarihinde sona ereceğinden, bu yerlerdeki dairelere7440 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvuruların 28/2/2025 tarihine kadar yapılması ve ödenecek birinci taksitin (peşin ödeme dâhil) 31/3/2025 tarihine(bu tarihin resmi tatile rastlaması nedeniyle 2/4/2025 tarihine kadar), ikinci taksitin 30/4/2025 tarihine kadar (bu tarihler dâhil), diğer taksitlerin ise takip eden aylarda ödenmesi gerekmektedir.
|
|
|
|
|
SGK Alt İşverenlik Bildirimi
|
|
SGK tarafından yayımlanan 03.10.2024 tarihli genel yazıya göre, ihale sözleşmesinde alt işveren çalıştırılamayacağına dair hüküm bulunanlar için alt işveren tescilinin yapılmasının ardından ihale makamlarına bilgi verilecek olup; sözleşmelerde alt işveren çalıştırılmayacağına dair ibarenin olmaması halinde ihale makamına ayrıca bilgi verilmesine gerek bulunmamaktadır.
|
|
|
|
|
Noter Aracılığıyla Yapılacak Fesih Bildirimlerinde Damga Vergisi Kesintisi*
|
|
488 sayılı Damga Vergisi Kanunun I/A-5 fıkrasında; “Fesihnamelerde (Belli parayı ihtiva eden bir kâğıda taalluk edenler dahil) binde 1,89 oranında damga vergisi uygulanacaktır” hükmü yer almaktadır.
İlgili Kanun maddesine istinaden Türkiye Noterler Birliği tarafından 4857 sayılı İş Kanunu Madde 24 ve 25 muhtevasında yer alan süre bitiminden önce haklı feshe ilişkin olarak düzenlenecek olan fesih ihbarlarında da damga vergisi uygulanıp uygulanmayacağına yönelik Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından görüş talep edilmiştir.
Bu hususta Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen 24.07.2024 tarihli ve 58549 sayılı yazıda; “…fesih hükümlerinin kanuni düzenlemede yer aldığı ve bu hükümlerin sözleşme düzenlendiği anda taraflarca bilinerek kabul edilmiş sayıldığı dikkate alındığında, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamındaki iş sözleşmelerinden fesih hakkının kullanıldığına dair düzenlenen kağıtların, ayrıca taraflar arasında yeni bir kağıt düzenlenmesine veya karşı tarafın kabulüne gerek duyulmaksızın ihbara konu sözleşmeyi sona erdirmesi durumunda, fesihname olarak değerlendirilmesi ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I/A-5 fıkrası uyarınca damga vergisine tabi tutulması gerektiği” belirtilmiştir.
Bu itibarla, Noter aracılığıyla yapılacak fesih bildirimlerinde, çalışanın son brüt ücretinin bir yıllık tutarı üzerinden binde 1,89 oranında damga vergisi uygulanmaya başlanmıştır. Söz konusu uygulama sadece fesih bildirimini kapsamakta olup, savunma, ihtar vb. diğer bildirimleri kapsamamaktadır.
|
|
|
|
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Teklifi
|
|
Meclis’e Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi sunuldu. Teklif ile, emekli aylıklarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısının 2024 yılı için artırılması ve daha sonraki yıllar için emekli aylıklarına yapılan toplam artıştan düşük olmamasının hüküm altına alınması amaçlanmaktadır.
“Madde 1- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir:
“EK MADDE 24- Her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının % 30’unun toplamına(1) tam sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan güncelleme katsayısı 2024 yılı için 1,8616 olarak uygulanır.”
MADDE 2- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 29’uncu maddesinin 5 inci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Güncelleme katsayısı ilgili yıl içinde emekli aylıklarına yapılan toplam artıştan düşük olamaz.”
|
|
|
|
ABD’de Liman Grevinde Geçici Anlaşma
|
|
ABD’nin doğu ve güney limanlarında çalışan işçilerin grevi, işçi sendikası (ILA) ile işveren temsilcileri (USMX) arasında ücret artışına yönelik geçici bir anlaşma sağlanmasıyla sona erdi. Varılan uzlaşma, mevcut sözleşmenin 15 Ocak 2025’e kadar uzatılmasını ve müzakerelerin devam etmesini öngörüyor. Anlaşmaya göre, 6 yıllık süreçte yaklaşık %61,5 oranında maaş artışı sağlanacak. Grev, maaş artışı ve otomasyon anlaşmazlıkları nedeniyle başlamıştı ve liman operasyonlarını olumsuz etkiliyordu.
|
|
|
|
|
Meksika’da Büyük Adım: Asgari Ücret Artacak, Çalışma Saatleri Kısalacak
|
|
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, önümüzdeki yıldan itibaren ve her yıl yaklaşık %12 oranında asgari ücreti artırmayı umduğunu Perşembe günü açıkladı. Latin Amerika’nın en büyük ikinci ekonomisi olan Meksika’da asgari ücret, önceki yönetim tarafından yapılan keskin artışların ardından şu anda günlük 248.93 peso (12.81 dolar) seviyesinde bulunuyor.
Ülkenin ulusal istatistik kurumu verilerine göre, Meksika’daki iş gücünün yaklaşık %40’ı asgari ücret veya altında kazanıyor, ülkede kayıt dışı çalışma yaygın bir sorun. Günlük basın toplantısında konuşan Sheinbaum,”Gelecek yıl için ve her yıl yaklaşık %12 oranında bir ücret artışı hedefleyeceğiz,” dedi.
Bu hafta göreve başlayan Meksika’nın ilk kadın başkanı Sheinbaum, hükümetinin asgari ücreti kademeli olarak, mevcut seviyedeki 1.6 temel gıda sepetinden 2.5 temel gıda sepetini karşılayacak şekilde yükseltmeyi hedeflediğini belirtti. Ayrıca kadın haklarını güçlendirecek bir reform paketi duyurdu ve eşit işe eşit ücretin anayasal bir güvence altına alınacağını açıkladı.
Sheinbaum ayrıca hükümetinin, çalışma haftasını 48 saatten 40 saate indirmeyi öngören bir yasayı geçirmeye çalışacağını söyledi.
|
|
|
|
Kaliforniya’da 1 Milyon Dolarlık Ücret Anlaşmasında İşçilerin Çoğu Ödemelerini Alamadı
|
|
Kaliforniya’da The Cheesecake Factory’ye karşı açılan bir ücret davası sonrasında 1 milyon dolarlık bir anlaşmaya varıldı, ancak işçilerin çoğu bu parayı henüz alamadı. Anlaşmanın ardından yaklaşık 500 işçi hala bulunamadı ve eyalet hesaplarında 700 bin dolar talep edilmeyi bekliyor. Davada, temizlikçilerin fazla mesai ve dinlenme molası ücretlerinden mahrum kaldıkları belirtildi. Eyalet, işçilerin ödemelerini alabilmesi için çeşitli girişimlerde bulundu, ancak düşük ücretli işçilerin çoğu kayıtsız çalıştığı için izlerine ulaşmak zor oldu.
|
|
|
|
Tesco CEO’su, Hükümeti İşçi Hakları İçin İş Dünyasıyla İşbirliğine Çağırdı
|
|
İngiltere perakende zinciri Tesco CEO’su Ken Murphy, İngiltere hükümetini, işçi haklarını iyileştirmeye yönelik yeni mevzuatın aynı zamanda üretkenliği ve büyümeyi teşvik etmesini sağlamak için iş dünyasıyla birlikte çalışmaya çağırdı. Yeni tasarının sıfır saat sözleşmelerinin sona erdirilmesi, yeni ebeveynler için daha iyi haklar ve hastalık izni gibi önlemler içermesi bekleniyor. Tesco, alışverişçilerin beklenenden fazla ürün satın almasıyla kârını artırarak yılın ilk yarısında 1,4 milyar sterlin kâr elde etti. Şirket, fiyat indirimi ve teknoloji kullanımını artırarak maliyetleri düşürmeye devam ediyor.
|
|
|
|
|
İngiltere Hükümetinden Karbon Yakalama Taahhüdü: Yeni İş Fırsatları ve Çevresel Tartışmalar
|
|
Birleşik Krallık Maliye Bakanı Rachel Reeves, İngiltere hükümetinin karbon yakalama ve depolama projelerini finanse etmek için 25 yıl içinde yaklaşık 22 milyar sterlin taahhüt etmeyi planladığını duyurdu. Bu açıklama, kamu sektörü yatırımlarında önemli bir artışa yol açabilir. Reeves, bu yatırımın İngiltere’nin ağır sanayisini yeniden canlandıracağını ve iki büyük karbon yakalama kümesinin finanse edilmesini içereceğini belirtti.
Hükümetin, BP ve Equinor gibi büyük enerji şirketlerinden beklenen 8 milyar sterlinlik özel yatırım ile birlikte, bu projelerin 4.000 yeni iş yaratması ve uzun vadede 50.000 iş desteği sağlaması bekleniyor. Ancak karbon yakalama teknolojisi, çevre aktivistleri tarafından tartışmalı bulunmakta; bu teknolojinin fosil yakıtların ömrünü uzatabileceği konusunda endişeler dile getiriliyor.
Reeves, karbon yakalama ve depolama stratejisinin, hükümetin iklim hedeflerinde önemli bir rol oynayacağını vurgularken, mali kuralların sermaye harcamasına izin verecek şekilde değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Bununla birlikte, bu taahhütler, daha fazla temiz enerji kaynağına ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılması çağrılarıyla da karşı karşıya kalıyor.
Yetkililer, karbon yakalamanın sınırlı kullanımının, fosil yakıtların sürdürülebilirliğini sağlamak yerine yeni enerji çözümlerine yönelmek için bir engel oluşturabileceğini savunuyor. Öte yandan, bu yatırımların İngiltere’nin temiz enerji devrimini destekleyeceği ifade ediliyor.
|
|
|
|
|
Amazon’un Hızlanma Stratejisi: 14 Bin Yönetici İşten Çıkabilir, 3,8 Milyar Dolar Tasarruf
|
|
Morgan Stanley, Amazon’un yönetici sayısını azaltma planı çerçevesinde yaklaşık 14 bin yöneticinin işten çıkarılabileceğini raporladı. CEO Andy Jassy, daha az yöneticiyle çalışarak Amazon’un daha hızlı hareket edeceğini ve bürokratik engelleri ortadan kaldıracağını belirtti. Bu değişiklik, Amazon’a yıllık 2,1 ila 3,8 milyar dolar tasarruf sağlaması bekleniyor. 2024’ün ikinci çeyreği itibarıyla Amazon’un yaklaşık 105 bin 770 yöneticisi bulunurken, bu sayının 2025’in ilk çeyreğinde 91 bin 936’ya düşmesi öngörülüyor. Morgan Stanley, iş gücünün %7’sinin yönetici pozisyonlarında olduğunu varsayarak bu tahmini yaptı.
|
|
|
|
|
Reporting Matters Türkiye 2023 Sürdürülebilirlik Raporu
|
|
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından Türkiye’deki şirketlerin sürdürülebilirlik, entegre ve faaliyet raporlarının küresel raporlama standartlarına uygun hazırlanması ve daha şeffaf olması hedefiyle ilerleyen Reporting Matters Projesi’nin 2023 raporu yayınlandı.
SKD Türkiye tarafından, şirketlerin şeffaf ve ölçülebilir taahhütler vermesinin, iklim kriziyle mücadelede ilerlemeyi göstermek ve örnek teşkil etmek açısından önemli olduğunu vurgularken bu tür raporlamaların hem bilinirlik hem de rekabet avantajı sağladığı belirtildi.
2023 yılında Reporting Matters projesine katılan şirket sayısında geçen yıla göre 1,5 kat artış yaşandı. Toplamda 75 üye şirketin raporları değerlendirilerek geri bildirim seanslarıyla güçlü ve gelişime açık yönler paylaşıldı. Projeye 11 farklı ana sektörden ve 45 farklı alt sektörden şirket katılım gösterdi.
Analiz sonuçlarına göre, şirketlerin bilimsel temelli hedeflerle performanslarını iyileştirmesi gerektiği vurgulandı. Sadece raporlama yapmak yeterli değil, şirketlerin etkili adımlar atarak gerçek bir etki yaratmaları gerekiyor.
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın yayımlanması ve sürdürülebilirlik raporlarına denetim zorunluluğu getirilmesi, kamu güveni ve şeffaflık açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Türkiye, bu alanda uluslararası arenada öne çıkan bir ülke konumuna geldi.
Kamu Gözetimi Kurumu, şirketlerin sürdürülebilirlik raporlamasında çifte önemlilik prensibiyle bir yaklaşım benimsemesinin, finansal riskler ve çevresel etkilerin daha kapsamlı değerlendirilmesini sağlayacağını ifade etti. Dış güvence mekanizması, paydaşlara daha doğru bilgi sunarak hesap verebilirliği güçlendirecek.
Reporting Matters Türkiye 2023 Raporu Ana Bulgular:
- Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi ile birlikte Reporting Matters metodolojisi de çifte önemlilik ve dinamik önemlilik konusunu gündemine aldı.
- Güncellemelerde en çok sera gazı emisyon azaltımı ve doğa/biyoçeşitlilik konusunda bilimsel temelli hedefler verilerek performans iyileşmesi gerçekleştirilmesi konuları ön plana çıktı.
- Güvence kapsamı güvence alan tüm şirketler için sınırlı güvence olurken, yalnızca 5 şirket tüm öncelikli konuları ile ilgili tüm anahtar performans göstergeleri için dış güvence aldı. Makul güvence konusu ise hala gelişime açık alanların başında yer almaya devam etti.
- Çifte önceliklendirmeyi gündemine alan şirketler olduğu ancak bu konunun henüz başlangıç aşamasında olduğu görüldü.
|
|
|
YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI
|
|
|
|
Yargıtay: Bazı Durumlarda Yıllık İzin Ücreti Alacağına Hakkaniyet İndirimi Uygulanması
|
|
Uyuşmazlık; davacının ücretinin miktarı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve prim alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hesaplanması noktasındadır. Davacının 9 yıllık süre içinde izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi beyanında da izin kullandığını belirtmiş; ancak ne kadar yıllık ücretli izin kullandığı yönünde net bir açıklamada bulunmamıştır. Hâl böyle olunca dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, davacının üst düzey yönetici olması ve kaç gün yıllık izin kullandığına dair net bir beyanı olmaması dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan yıllık izin miktarından %50 oranında indirim yapılması gerekir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2024/6366, K. 2024/9427, Tarih: 04.06.2024
|
|
|
AİHM, COVID-19 Aşısı Yaptırmayan Çalışanların İstihdam Şartlarındaki Değişiklikleri Haklı Buldu
|
|
Ağustos ayı sonunda verilen bir karar ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, COVID-19 aşısı yaptırmamaları nedeniyle istihdam şartlarındaki değişikliğin insan hakları hukuku açısından haklı olduğunu teyit etti.
Dava, gönüllü aşı olmaktan kaçınan sosyal hizmet çalışanlarını kapsıyordu. Bu çalışanlar, aşı olmamaları nedeniyle ya başka (her zaman eşdeğer olmayan) bir pozisyona transfer edildiler ya da maaşsız olarak askıya alındılar. Çalışanlar, hem başka bir pozisyona transfer için hem de askıya alınma durumunda aylık maksimum 600 Euro’luk bir ödenek aldılar.
Mahkeme, istihdam koşullarındaki değişikliğin, özellikle savunmasız kesim dahil olmak üzere, nüfusun enfeksiyon ve pandeminin daha fazla yayılmasından korunmasına yönelik acil sosyal ihtiyaç göz önüne alındığında haklı olduğunu buldu. Ayrıca Mahkeme, alınan tedbirlerin yalnızca başvurucuların mali çıkarlarını ihlal ettiğine ve bu çıkarların, yaşam ve sağlığın korunması gibi diğer çıkarlarla çelişen durumlarda geri planda kalması gerektiğine karar verdi.
|
|
|
GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ
|
|
|
|
|
SORU: Bir çalışanımızın doğum sonrası izni sona eriyor. 4 ay boyunca (120 gün) yarım çalışma hakkından yararlanmayı ve ardından da çocuğu okul çağına gelene kadar kısmi süreli çalışma hakkını kullanmak istediğini belirtti. Bu sürecin yasal işleyişi hakkında yönlendirmenizi rica ediyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
CEVAP: Anladığımız kadarıyla çalışanın ikinci doğumu olduğu için 4 aylık yarım çalışma hakkı bulunuyor.
- Yarım çalışma, analık raporunun bitiminde doğan bir haktır. Diğer bir ifadeyle örneğin 4 aylık yarım çalışma hakkı analık raporunun bittiği tarihten itibaren 4 aydır.
- Bu sebeple, çalışan örneğin 3 gün yıllık izin kullanacak ise 3 ay 27 günlük yarım çalışma hakkı kalacak olup bu süreyle yarım çalışma hakkını kullanabilir.
- Yarım çalışmadan yararlanabilmesi için, analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR’a doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunması gerekir. Yani sigortalı analık halinin bitiminde yarım çalışmaya başlayıp akabinde 30 günlük sürede yarım çalışma başvurusu gerçekleştirecektir.
- Yarım çalışma süresi sona erdikten sonra 30 gün öncesinden bildirmek kaydıyla kısmi süreli çalışma talebini işverene ileterek kısmi süreli çalışmaya başlayabilir.
|
|
|
|
|
Engelli Çalıştırma Yükümlülüğü
- Engelli çalıştırma yükümlülüğü 4857 sayılı İş Kanunu 30. maddesinde düzenlenmektedir.
- “İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli (…) çalıştırmakla yükümlüdürler.”
- Engelli çalıştırma yükümlülüğü olduğu halde, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen işverenler için çalıştırmadığı her bir engelli başına, çalıştırmadığı her ay için, 2024 yılında 20.901 TL idari para cezası uygulanmaktadır.
- Uygulanan ceza hem her bir engelli için hem de ihlalin devam ettiği her ay için uygulanmaktadır.
- 2024 yılında 12 ay boyunca, zorunlu olduğu halde üç engelliyi istihdam etmediği tespit edilen işverene (12 x 3 x 20.901 TL) 752.436 TL idari para cezası uygulanacaktır.
|
|
|
|